Paylaş
En sonunda beni avaz avaz bağırt, sonra da mum gibi ol, bir lafımı ikiletme...
Yok kardeşim, yok!
İnsan anne olunca kafayı yememek için çok büyük çaba ve sabır sarfediyor. (Aslında içimden “hayvansal” demek geliyor!)
Bu sabır olayını ayrıca yazmayı planlıyorum; çünkü tek başına “Sabır” 10 fasikül ansiklopedi olur.
Sen de oku oku kudur!
...
Annelik deli olmak; ama deli olduğunu çaktırmadan yaşamaya devam etmek demek.
Annelik; her daim depresyonda olup depresyonda olduğunu kimseye belli etmeden, dünyanın en sorunsuz insanı gibi, böyle mutlu mutlu cikleyen bir kuş misali uçarak takılmak demek.
Annelik; 1 koca ay boyunca bir melek olup asla takdir edilmemek, en sonunda sabrının itina ile kanırtılarak taşırılması sonucu bir canavara dönüşüp en nihayetinde ağzından çıkan alevler eşliğinde bir ejderhaya dönüşmek ve kontrolü kaybedip bağırınca da, sonsuza dek lanetlenmek demek.
Annelik; her şart altında ağzınla kuş tutmayı bilip bunu asla kimsenin kafasına kakmadan, en mütevazı halinle, bunu zaten hep yaparmışsın gibi dillendirmemek, bunu her zaman yapacağını kabul etmiş olmak demek.
Annelik; aklın daha yeni başındayken bir anda kaybedip bunda bir acayiplik görmemek demek.
Annelik; her daim tükürdüğünü yalamak ve bu yalama olma durumundan garip bir zevk alıp diğer annelere de “Sen de yala, rahatla!” diyerek kendine suç ortağı edinmeyi istemek demek.
Annelik; kusurlarla dolu bir insan evladıyken, devamlı kusursuz bir insan gibi olmaya çabalamak ve her nedense bir türlü becerememek demek.
Annelik; çok eğlenirken birden ağlamak, çok ağlarken birden gülmek demek.
Annelik; nedendir bilinmez alakalı alakasız ağlayabilen bir canlıya bıkıp usanmadan, sonsuzca “Ağlama çocuuum!” diyebilmek demek.
(Olmadı... al baştan...)
Annelik; alakalı alakasız nedendir bilinmez, hemencecik ağlayabilen bu ilginç canlıyla beraber, en sonunda, oturup bir güzel ağlamak demek.
Annelik; içinden tam bir canavar çıkacakken kendine hakim olacak kadar çok sevgi dolu olabilmek demek.
Annelik; pisliğe, dağınıklığa, başarısızlığa, yetersizliğe, bir öpücük için tav olmak demek.
Annelik;
Bir Pazartesi sabahı son derece kadınsal bir “Sex and the City” yazısı yazmayı planlarken,
Akşam akşam çocukların tarafından sabrın tüketilip tepen attırılınca zıvandan çıkarak bağırdığın için ayarın kaçıp kendini bu anaç satırları yazarken bulup
Bunun nedeninin de bir çeşit günah çıkartma olduğunu bilerek, hala daha yazmaya, içini dökmeye, rahatlamaya çalışmaya...
Utanmazca devam etmek demek.
Annelik,
Şu içinde bulunduğum traji-komik ruh halinde Yahya Kemal Beyatlı’ nın;
Dönülmez akşamın ufkundayız.
Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece.
Guruba karşı bu son bahçelerde, keyfince,
Ya şevk içinde harab ol, ya aşk içinde gönül!
Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahud gül.
Şiirini hatırlayıp
Bir anda herşeyi unutup
Çocuklarına sımsıkı sarılıp
Sarılınca da “nedendir bilinmez” çok duygusallaşıp
Hislerin dolu dolu: “Umurumda mı dünya!” diyerek
Mis gibi çocuk kokusunu içine çeke çeke
Onların dibinde uyumaya karar verip
Sabah işe dağıtmış bir şekilde gelmiş olmak
Demek!
Yonca
“dAğıTIK”
Paylaş