Paylaş
Sokaklar bomboş ve ben esneyerek giyiniyorum. Herkes azıcık gergin. Of ne çok eşya var yine. Bavullar, bavullar bavullar. Kuru köfte, kızartma, ekmek dahil.
Aralıksız eşya taşıyoruz arabaya. 5 kat in, 5 kat çık. Asansör de yok ki o dönemde.
Çok sessiz ol. Komşular uyuyor. Kimseyi rahatsız edip uyandırma, bi de babanı durduk yerde kızdırma.
Eşyalar yerleşti.
06 RD 011 plaka, kırmızı Renault Steyşına doluştuk.
Ben en arkada bavulların üzerine serilen battaniyede uyuyarak gidicem; çünkü arka koltuk da eşya dolu!
Arabada bir klozet bile var!
Evet bildiğin tuvalet klozeti.
Kuşadası'na gidiyoruz. Ev yeni ve babam klozeti satan adamı sevdiği için klozet Ankara'dan gidiyor Güzelçamlı'ya.
Yola çıkıyoruz. İlla gece ve karanlıkta.
İlla zifiri karanlıkta çıkılırdı yola.
Sanırsın güneşin ilk ışıklarıyla sıcağa kalmadan varacağız.
Ne gezeeer! En iyi ihtimal 13 saat sonra varış. En vahimi 18 saat.
E çünkü daha yolda her benzincide mola vereceğiz. Benzinci Abiler ve Amcalarla sohbet edeceğiz. Ege Bölgesi sınırından girdik mi her şirin beldemizin pazarına uğrayıp meyve sebze alacağız. Yetmez keçileri, kuzuları izleyip onlara laf atacağız. Sümerbank'a uğranmazsa Dünya'nın sonu gelebilir, o yüzden mutlaka uğrayıp eşe dosta kumaş, babama annemin sinir olduğu pamuklu “fanila”, ona buna bi şeyler alacağız.
***
Babamla her araba yolculuğu başlı başına olaydı.
O arabada, her yolculukta ne çok hikaye yaşandı...
Kış vakti kar yolları kapadığında, babamın yanımıza aldığı keçi kılından olma insanı kaşındıran battaniyelere sarılıp uyurken buğulanan camlarda ne çok resim çizildi de hayallere dalındı.
Arabanın arkasındaki camdan gökyüzüne bakarken yıldız kayınca kaç dilek tutuldu, kaç yıldız sayıldı.
Ne çok mola verildi, ne çok köfte ekmek, kızartma yendi.
Ne çok Benzinci Abi ve Amca akraba gibiydi.
Ne çok araba nasıl kullanılır, uzun yolda nelere dikkat edilir, hangi yörenin insanının özelliği nedir, yörenin en önemli besini nedir, o yörenin insanı trafikte nasıl şeyler yapar da hepsine nasıl hazırlıklı olunur her biri tek tek hücrelere kazınana kadar anlatıldı dinletildi öğretildi.
Of bi de gece uzunları yakıp ta karşıdan gelenle ne çok sanki duyuyormuşçasına kavga edildi!
Yol yokuş çıkanındır ya, vay efendim bu densiz niye yol vermedi...
Yanlış sollama yapanlara çip çak çip çak hırsla selektör yapmalar hele, hiç aklımdan gitmedi.
Arkadan gelene uzunları açık unuttuğunu hatırlatmaya çalışmak, el kol işareti yapmak, benim işimdi.
Gipsy Kings, ah o Gipsy Kings!
Un Amooooor... diye amma çok çığlık atıp yüreğimizi inletti...
Bee Gees ve Zeki Müren...
Zeki Müren...Ah be Zeki Müren!
Şimdi uzaklardasın...
Gönül hicranla doldu...
***
Çocuklarımla araba yolculuğu yaptım da ben, bunları hatırladım, anlattım onlara da...
Ve size de yazdım.
2015’in ilk günü ya bugün. 1 Ocak 2015...
Yeni yılımız bize kendisini hep böyle gülümseyerek anacağımız bir yıl olsun.
Hatıralarımız keyifli, komik, müzikli;
yolculukları keyifli,
vardığımız yer sağlıklı ve mutluluk dolu olsun.
Demetcim;)
Yonca
"Hoşgeldin"
Paylaş