311 numaralı yoğun bakım odasında yatan hastalar, esrarengiz şekilde ölüyor.
Bir değil, iki değil, ha bire.
Üstelik, hep cuma günü.
Medya durur mu, üstüne atlar...
Manyak doktor öyküleri yazılır.
"Sapık hemşire mi?" filan...
311 numaralı odaya hassas ölçüm cihazları yerleştirilir, ki, acaba bakteriyolojik sorun mu vardır?
Yoktur...
Cinayet masası devreye girer.
Ölen hastaların yakınları, arkadaşları tek tek incelenir, ki, acaba husumet mi? Doktorların, hemşirelerin, özgeçmişleri, ilişkileri mercek altına alınır... Nafile.
Sonunda biri çıkar, der ki:
"Gizli kamera koyalım!"
Koyulur.
24 saat kayda başlanır.
Pazartesi, salı, çarşamba, perşembe.
Temiz.
Ve, cuma...
311 numaralı yoğun bakım odasına temizlikçi kadın gelir. Çünkü her cuma günü, 311 numaralı odanın haftalık temizlik günüdür... Hastanın solunum cihazının fişini çıkarır, beraberinde getirdiği elektrik süpürgesinin fişini takar...