Limanlar satıldı. Ne Tekel kaldı, ne Petkim... Fabrikalar satıldı. Nehirler satıldı. * Maliye Bakanı, bütçeyi açıkladı: 8 yılda 1329 yumurta zenginleştik! * Fol yok, yumurta çok yani. * Kiralardan hiç bahsetmedi. Kümeste oturun iyisi mi... * Faturaları sarısıyla ödeyin. Ak’ını kafanıza sürün. Burhan Kuzu öyle yapıyor. * Tüpe masraf etmeyin, çiğ için. Hepsini içmeyin... Civciv yetiştirin. Daha da zenginleşin. İşe giderken tavuğa binin. * Hepsini harcamayın, tasarruf edin, faizde kuluçkaya yatırın. Ziraat Bankası altı ay vadeli mevduata “koç yumurtası” veriyor. Aman sakın bankamatikten çekmeyin... Ki, maliye bakanımız, dünya ekonomisinin “kırılgan” olduğunu söylüyor. * Bakın kırılgan dedim, aklıma geldi... Maliye bakanımızın bütçe konuşmasını televizyondan seyreden bi vatandaşımız, e madem bu kadar zenginim demiş, gitmiş bi koli yumurta almış, koliyle taşıması zor olduğu için de, ceplerine koymuş, otobüse öyle binmiş, gel gör ki, sıkış tepiş... Daha otuz metre gitmeden elini ön cebine atmış ki, yumurtalar kırılmış, arka cebine davranmış, neyse, iki tanesi sağlam... Bunları avucumda sıkı sıkı tutayım da, eve sağ salim götüreyim bari diye düşünmüş... Bi durak sonra, arkadaki adam “Birader iniyor musun?” diye sormuş, yo-oo cevabını verince de, “O zaman malum yerimi bırak da, ben ineyim” demiş! * Ve, sanırım o nedenle, bütçe konuşmasını şu cümleyle bitirdi maliye bakanımız: “Diğer ülkelerle kıyaslayınca, böyle bir ülkede yaşadığımız için çok şanslıyız!” * Şükretmek lazım... O iki yumurtayı bulamamak da var.