* Kardeşim... Hükümetimizi dinleyip “aile hekimi”ne gideceğine, el âlemin hekimine gidersen olacağı bu, tanıyamamıştır bacağı... Ben mesela her ihtimale karşı işe gelmeden uğradım aile hekimime, “Bak arkadaş, bu sağ, bu sol, sonra karıştırdım filan anlamam, ona göre!” * (Bu tür haberler olduğunda, her nedense “kasap gibi doktor” başlıkları atılır. Halbuki, bonfile isteyene pirzola, biftek isteyene incik vereni görmedim bugüne kadar... Bunlara kasap demek, kasaplara hakaret.) * Frankeştayn’ı serbest bıraktıkları gün, taksitle böbrek satan arkadaşları yakaladılar bu arada... Garibandan tiko para 5 bine alıyorlarmış, peşin fiyatına vade farksız 25’e satıyorlarmış. * E organ’izasyon taksitle olunca... Ceset de bonus’lu oluyor haliyle. * Abisini morgdan alan vatandaş, son bir kez yüzünü görmek için kefeni araladı ki... Rahmetlinin yanına, bi tane kadın bacağı, bi de bebek cesedi koymuşlar. Meğer rahmetlinin bacağı daha önce diz altından kesilmiş... Onu kalçaya kadar tamamlamışlar, bebek ekstra. * DNA testi yapacaklarmış iyi mi... Adama kadın bacağı takıp, bebek monte etmişler, hâlâ kromozomda molekül arıyorlar! * (Buna benzer hadise, Haydarpaşa Numune’de yaşanmıştı. Kadının biri vefat ediyor, hastabakıcıya veriyorlar, morga götür diye... Asansöre biniyor, peşinden sedyeyi çekiyor, en alt kattaki düğmeye basıyor. Bismillahirrahmanirrahim, kadın ayağa kalkmaya başlıyor. Hem de öyle böyle değil, tavana kadar dikiliyor... Meğer, rahmetlinin saçı asansörün kapısına sıkışmış... Hastabakıcı kafayı yedi tabii, rapor verip emekliye sevk ettiler, son gördüğümde kapıda ayakkabı boyacılığı yapıyordu. Sonra n’ooldu bilmiyorum.) * Neyse... Allah’tan Profesör Haberal’ın hastane odasını gece yarısı bastılar da, memleketin sağlığını koruma altına almış oldular... Ki, maazallah bi fenalık yapmasın ordan.