Yılmaz Özdil

The film

14 Eylül 2012
Ancelina Coli, Corç Kuluni’yle buluşacak. Böylece, Holivut tarihinde bi ilk yaşanacak.

*

(Malum, Corç Kuluni’dir cumhurbaşkanımız... İlk kez, 2003’te İtalyan Panorama dergisi tarafından benzetilmiş, “Boğaz’ın Corç Kuluni’si” başlığıyla tanıtılmıştı. Bizim basın derhal orijinal Corç Kuluni’ye koşmuş, fikrini sormuş, “şu kâğıda adını yazın, internetten fotoğrafına bakayım” cevabıyla karşılaşmıştı. Halbuki, internete filan gerek yoktu, 30 kilo alıp, bıyık da bıraktı mıydı, hık demiş burnundan düşmüştü.)

*

Peki niye Holivut tarihinde bi ilk derseniz.... Ancelina Coli alayını sıraya dizmiş, Şan Koneri, Denzıl Vaşingtın, Nikılıs Keyç, Antonyo Banderas, Denyıl Kıreyk, Cud Lav, Met Deymın, Rabırt Deniro, Cerard Batlır, Bıret Pit, Morgın Firimın, Coni Dip’le film çevirmiş, Corç Kuluni’yle hiç çevirmemişti.

*

Corç Kuluni de, Mişel Fayfır’la oynamış, Culya Rabırts’la oynamış, Sandıra Bulok’la, Düru Berimor’la, Ketrin Zeta Cons’la, Merili Sitrip’le, hatta Cenifır Lopez’le oynamış, Angelina Coli’yle kısmet olmamıştı.

*

Holivut’un başaramadığını...

Yazının Devamını Oku

Helal bisiklet

13 Eylül 2012
Hapisteyken, Amerikan Cerrahlar Koleji tarafından “seçkin cerrah-onursal üye” seçilen ve bu unvana sahip tek Türk olan Profesör Haberal...

Uluslararası Yanık Derneği tarafından “ömür boyu onur üyeliği”ne layık görüldü. Harvard Üniversitesi’nden Profesör Ronald Tompkins, onur üyeliği plaketini, Haberal’ın rektörlüğünü yaptığı Başkent Üniversitesi’ne takdim etti.

*

Unesco’nun “yüksek öğrenime dünya çapında katkı yapanlar listesi”ne, Obama, Tony Blair, Kofi Annan gibi isimlerle birlikte girmeyi başaran Profesör Kemal Gürüz, hapisteyken... Harvard Üniversitesi’nin seçkin bilim insanlarına ev sahipliği yapan Uluslararası İlişkiler Merkezi’ne resmi yazıyla öğretim üyesi olarak davet edildi.

*

ABD’de Teksas Üniversitesi’nde, İtalya’da Cagliari Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapan, uluslararası saygın ödüllere sahip olan... Şizofreni tedavisinde çığır açarak, geliştirdiği ilaç formülüne patent alan... Milyar dolarlarla ölçülen formülü “milli kalsın” diye, yabancı şirketlerin astronomik tekliflerini elinin tersiyle iten, parayı Türkiye kazansın diye, Tübitak’la sözleşme imzalayan... Gülhane Askeri Tıp Akademisi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Profesör Eczacı Albay Tayfun Uzbay... “Casus” diye doooğru içeri!

*

Ki, aynı memlekette... “Teknoloji” konulu “beyin fırtınası”nın açılış konuşmasını yapan “sosyal bilimler” Profesörü Alparslan Açıkgenç “İslami bisiklet” üretilebileceğini izah etti.

*

Yazının Devamını Oku

Fantom düştü... Yolcu uçağı kadar şehit!

12 Eylül 2012
52 gün önce...

Suriye’ye burnumuzu soktuk.

Fantomumuz düşürüldü.

*

Yüzbaşı Gökhan Ertan, Teğmen Hasan Hüseyin Aksoy, bilahare, Atanur Bal, Hakan Koçer, Mesut Günay, Mehmet Kıran, Mehmet Yıldız, Mustafa Aydın, Ahmet Dağlı, Hasan Erzi, Cevdet Özdemir, İbrahim Dal, Üsteğmen Muraz Hasırcıoğlu, Sikorksy düştü, Teğmen Nuri Akman, Regaip Şahin, Muharrem Saygün, Muhammed Şahin, Ahmet Çağlar... Çatışma, mayın, Ali Bozkurt, Ümit Akbaş, Selman Aksu, Kadir Kayıkçı, Yasin Bayraktar, Enis Yücel, Mehmet Kaya, Adnan Öztürk, Ahmet Ünler, Nuri Akdemir, Enes Çakırdoğan, Kamil Çelikkaya, Metin Çevik, Ahmet Kurak, Burak Mevlüt Tütüncüoğlu, Hakan Oktay, Yaşar Karadağ, Yıldırım Kuzucular, Özkan Ateşli, Hasan Furkan Özmen, Yusuf Seyhan, Mehmet Can, Mustafa Çiftçi, Mutlu Yıldırım... Sivillerimiz, 1 yaşındaki Melisa, 3 yaşındaki Süleyman, 11 yaşındaki Gülperi, 12 yaşındaki Sena, Fikret Aker, Duygu Aker, Mehmet Büber, Davut Adak, Safi Canbaş, İsmail Daler, Yaşar Bayram... Polislerimiz, Murat Dilmaç, Yasin Kaya, Salman Polat, Abdurrahman Doğan... Korucularımız, Mehmet Emin Yabalak, Medeni Taylak, Ferik Çiftçi, Cabbar Duman, Yunus Cin, Ömer Salık, Mehdi Çelik, Ali Apaydın, Reşat Gök, Kenan Taşel... Gene askerlerimiz, Süleyman Topal, Aziz Orman, Recep Göç, Gökhan Dokur, Altan Ceyhan, Ali Doğan, Murat Ustaoğlu, Osman Çelik, Atakan Çiller, Mehmet Suay, İbrahim Yıldız, Soner Özdemir, Hüseyin Çetin, İsmail Zengin, Bekir Yeşilyurt, Yüzbaşı Barış Kırıcı, Üsteğmen Sami Çiftçi, Asteğmen Burak Erdi Uysal, Ahmet Bozkurt, Erdoğan Sönmez, Ramazan Emre Ala, Süleyman Güleç, Serdar Küpeli, Osman Yıldız, Uğur Sağdıç, Emrah Karataban, Tanju Çolak, İlhan Akkoç, Çetin Doğan, Gökhan Öz, Güner Erdem... Dna’sına bakılanlar, Bedri Naim, Murat Döğer, Hüseyin Apaydın, Cüneyt Akkuş, Ayhan Kurtçu, Kadir Aydın, Fatih Şalgam, Bayram Uluer, Burak Kaplan, Emrah Aral, Emrah Kartal, Hayri Kaya, Emre Yıldırım, Emrah Sandalcı, Mehmet Özer, Gökhan Eriç, Tolga Taşdan, Ahmet Tosun, Umut Gedik, Fikret Gülger, Macit Coşkun, Barış Öztürk, Emin Çuğun, Abdullah Tokgöz, Faruk Ergeç... Dün, polisimiz Bülent Özkan.

*

52 gün...

Yazının Devamını Oku

Satranç şah mühim-mat!

11 Eylül 2012
Şehitler için cenaze marşı çalan bando, sanki kasap havası çalıyormuş gibi fırçalanırken... Garnizon komutanının, zafer bayramı pastasını AKP marşı eşliğinde kesmesi normaldir.

*

9 Eylül’de askerin bayrak çekip çekmeyeceğine turizm bakanı karar veriyorsa... Genelkurmay karargâhının direğine turistik tanıtım için sucuk asılması normaldir.

*

Çanakkale şehitlerini anma töreninde halay çekiliyor, Sarıkamış Şehitlerini Anma “Şenliği” düzenleniyor, hatta, bu ülkede “Şehitlik Düğün Salonu” bulunuyorsa... “Anormallik görmüyorum, yadırgatıcı değildir, lokum bile dağıtılır” denmesi normaldir.

*

Genelkurmay’ın resmi internet sitesinde “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin vazifesi, ani gelişen krizlere uygun şekilde reaksiyon göstermektir” yazarken... Eline ani şekilde kilim tutuşturulan Necdet bey’in “ani gelişen davranış karşısında reaksiyon gösteremedim” demesi de gayet normaldir.

*

Çünkü...

Yazının Devamını Oku

Kara Fatma

9 Eylül 2012
Çiçekler açıyordu...<br><br>İzmir’in dağlarında.

Boşaldılar aşağıya...
Dörtnala.

*

Yüzbaşı Şerafettin, Teğmen Ali Rıza ve Teğmen Hamdi, bismillah ilk iş, Hasan Tahsin’in düştüğü yere, hükümet konağının alnı kabağına diktiler sancağı... Üsteğmen Selahattin Kordon’a dalarken, Teğmen Celil’le Asteğmen Besim, varmıştı bile Kadifekale’ye.

*

Ya Karşıyaka?
Kara Fatma!

*

Yazının Devamını Oku

Mast’er

8 Eylül 2012
Aslında...Her şey “Teksas”ta başladı.

Türkiye’nin Büyük Ortadoğu Projesi eş başkanı olduğunu öğrendiğimiz günlerde, 2004’te... Irak’ta öldürülen Amerikalı er Casey’nin annesi Cindy Sheehan, tek başına gitti, oğlumun katili sensin diye bağırarak, başkan buş’un “Teksas”taki çiftliğinin kapısına çadır kurdu.

Öbür anneler, bana ne demedi, çadırı kapan koştu. “Teksas”taki çiftlik çadırkent’e döndü. E orası, burası değil tabii, dağılın lan diyerek biber gazı sıkamadılar. Tiviler canlı yayındaydı.

İyi de güzel ablacım, senin oğlunu zorla askere götürmediler ki, bedelini ödüyoruz, tıkır tıkır maaş almak için gitmedi mi, diye sordular... Şu hazin cevabı verdi: Oğlum üniversite okumak istiyordu. Üniversiteler çok pahalı, param yetmedi. Ordudan aldığı maaşı biriktirip, üniversiteye gidecekti.

Yani...
Askerlikten yırtmak için
üniversiteye değil, üniversiteye
gidebilmek için askere gitmişti!

Annenin bu feryadı, duymak

Yazının Devamını Oku

Mühim’mat

7 Eylül 2012
25 şehit...

Su işleri bakanımız “Hindistan’da Pakistan’da olur böyle şeyler” diyor.

*

E madem öyle, git oralarda bakanlık yap diyeceğim ama... Aşağıladığı Hindistan’la Pakistan’ın bırak el bombasını nükleer silahları var, böyle bi facia yaşamadılar.

*

Böyle şey’lere illa örnek göstereceksen...

Böyle şey’i yaşayan ülke başka!

*

Yazının Devamını Oku

öseyeme

6 Eylül 2012
Adli yıl’ı beş yıldızlı otel’de açtıkları gün... Hâkim’lik savcı’lık sınavı sorularının araklandığı ortaya çıktı sayın seyirciler!

*

Yüksek yargı mensupları’na masaj yapan bali’li, tek kelime Türkçe bilmemesine rağmen 100 soruda 130 doğru çıkarırken... Resepsiyon’da çalışanlar tetkik hâkimliği’ne, havskiping’te görevli arkadaş, cumhuriyet başsavcılığı’na atandı. Mazbatalar açık büfe’den dağıtıldı.

*

Soruları sızdırılan kapesese’yi fotokopi gibi tıpatıp işaretleyen karı-koca’lar tesadüfüne yenileri eklendi sayın seyirciler... Kitapçıkları çalınan öğretmenlik sınavı’nda enişte-kayınço’lar birinciliği paylaşırken, şifre’li üniversite sınavında gelin-görümce’ler şampiyon oldu. Sonuçlara itiraz eden kaynana’lara, kamu bankalarına yerleşip dırdırı kesmeleri için, müfettişlik sınavı’nın cevapları servis edilirken... Büyüsün de badem olsun diye, şıkları önceden ezberletilerek anadolu lisesi sınavı’na sokulan çağla badem’in babası, sehven, emniyet müdürlüğü’nü kazandı.

*

Hâkim’lik sınavına giren avukat’ın genel cerrahi’yi kazanması üzerine, ha hâkim ha hekim, kitapçıklar karıştı heralde diyen öseyeme başkanı... Tıpta uzmanlık sınavı’na giren mübaşir’in merkez hakem komitesi’ni kazanmasının ise kendileri için bile sürpriz olduğunu söyledi.

*

Sınavları iptal edilen ortopedici’lerin geçici olarak kulak burun’a kaydırılacağını, zührevici’lerin kalp damar’a, gözcü’lerin kadın doğum’a, radyo’lojicilerin iletişim fakültelerine yerleştirileceğini ifade eden öseyeme başkanı... Küçük bi pürüz olduğunu, hâkim’lik sınavı iptal edildiği için, tıpta uzmanlık sınavı’nın akıbetine karar verecek olan hâkim’lerin yeniden avukat’lığa döndüğünü... Bu yüzden, tıpta uzmanlık sınavı’nın akıbetine kapesese’de sıfır çekmesine rağmen öğretmen olmaya hak kazananların karar vereceğini... Ancak, şaibeli kapesese’nin de iptal edilmesi an meselesi olduğu için, tıpta uzmanlık sınavı’nın iptalinden vazgeçilebileceğini... Böylece, geçici olarak kulak burun’a kaydırılan ortopedici’lerin zührevi’ye, kalp damarcı’ların estetik cerrahi’ye, kadın doğumcu’ların ortopedi’ye, radyo’lojicilerin spiker olarak terete’ye geçebileceğini... İlkokula beş yaşında başlamadığı tespit edilen proföser’lerin geri zekâlı oldukları için görevden alınacağını... Profesör’lerin ihanet içindeki anaları hakkında, laikçi oldukları için suç duyurusunda bulunulacağını, babaları hakkında da pekaka’lı oldukları gerekçesiyle gıyabi tutuklama kararı çıkarılacağını açıkladı.

Yazının Devamını Oku