Yılmaz Özdil

Susma sustukça...

16 Nisan 2010
“Ailem çiftçiydi. Adapazarı’nda köyde doğdum. Elektriği suyu yoktu. İlkokulda beş sınıf birlikte okuyorduk. Ortaokulu İstanbul’da amcamın yanında okudum.

Dayım Ankara’da toplum polisiydi, sınava gir dedi, Polis Koleji’ni kazandım. Devletin ekmeğiyle büyüdüm. Ayakkabıyı orada gördüm. Diş macununu, bornozu ilk orada gördüm. Hatta çok ilginçtir, sınava girerken 44 kilo olmam gerekiyormuş, basküle çıktım, bir kilom eksik... Çocuğum tabii, korkuyorum... Bir amca geldi, sınav kuruluna bağırdı, beni kolumdan tuttu, kantine götürdü, iki tane kola içirdi, geri getirip basküle çıkardı, kilom tam geldi... ‘İşte kazandı’ dedi. Meğer kolejin müdürüymüş, tanımam etmem, rahmetli sayesinde polis oldum.”
*

Hiç tanımadığı adaletli bir emniyet mensubu sayesinde polis olan bu gariban çocuk kim?

*

Yazının Devamını Oku

Tarihte bugün

15 Nisan 2010
Koca koca profesörlerden oluşan ÖSYM’nin bir sene çalışıp, üniversite sınavında yanlış soru sorduğu ortaya çıktı...

Dershane taksidini ödeyemediği
için evine haciz gönderilip, içeri tıkılan
ve oğlu intihar eden anneye, hapisten çıkar çıkmaz makarna bulgur kolisi verildi!

*

 

Eğitim, bu.

*

Yazının Devamını Oku

Yumruk

14 Nisan 2010
Kimse kimseye vurmasın.<br><br>Kimsenin burnu kanamasın.

Afrika’da açlık olmasın.

Yoksul insan kalmasın.

Nükleer silahlar çöpe atılsın.

*

Yazının Devamını Oku

The film

13 Nisan 2010
Sene 1954.<br><br>Ilık bi yaz akşamı.

Ankara’daki ABD Büyükelçiliği’nin bahçesinde seçkin misafirler var. Celal Bayar, Adnan Menderes, bakanlar, ellerinde kadehler filan... Işıklar kapatılmış. Film seyrediyorlar.

*

Başrolde, Cumhurbaşkanımız.

*

Yazının Devamını Oku

ÖSS

11 Nisan 2010
Türkiye’de 7 milyon kişi günde 2 dolarla yaşayıp, aileleriyle birlikte 22 milyon kişi asgari ücretle geçinirken...

Bu insanlarımızın çocukları dershane parasını nasıl öder?
a, bana ne
b, babam sağ olsun
c, onların sorunu
d, tarikata girsin
e, okumasın

Anadolu’da dersleri boş geçen çocuklar, kolejlerde en kaliteli öğretmenler tarafından yetiştirilen çocuklarla aynı sınava girip, aynı sorularla nasıl yarışır?

Yazının Devamını Oku

Abdurrahman

10 Nisan 2010
Adı üstünde...<br><br>Allah’ın kulu demek.<br><br>Rahmet sahibi demek.

*
“Dinsiz” deseler...

Dedesi, hacı, Nakşi şeyhiydi.

Büyük dedesi, medrese müderrisi.

Yazının Devamını Oku

Satış tamam memleket süt’liman

9 Nisan 2010
“Duydun mu lan, Rıdvan Tanju’yu dinletmiş, şeytanekon olmuş” filan derken, öbürü de “vay be, n’oluyo lan memlekette” diye şaşırırken, Samsun Limanı’nı sattılar iyi mi!

*

(Diyeceksiniz ki, o liman zaten iki sene önce satılmamış mıydı? Satılmıştı ama, ah o Danıştay yok mu Danıştay, durduruyordu... Anca iki sene durdurabildi. İttir kaktır sattılar.)

*

Mustafa Samsun’a bi varacak ki “özel mülkiyettir” levhası, girilmez... “Madem öyle, Ordu Limanı’na yanaşalım” dese... Satıldı. “Çek Trabzon’a” dese, satıldı. Rize? Gitti. Hopa? Çoktan. Dön Sinop’a? Satıldı. Peki ya Ereğli? Geçmiş olsun. “Yarımca da mı yoksa?” Yarımca da.

Yazının Devamını Oku

Pastanedeki poğaçaya limonata soğutmam

8 Nisan 2010
“Kasaptaki ete soğan doğramam” diyen ünlü filozof Hilmi Özkök, bu sefer Mevlânâ’ diye Hayyam'dan patlattı... “Lakin, her lafa verilecek cevabım var” dedi.

*

Lakin...

Gene yarım bıraktı.

“Lafı burada kesiyorum” dedi.

Yazının Devamını Oku