Stand-up'çı arkadaşların çoğunluğunda ritim düşük

Özel tiyatroların çok zor durumdaz olduğuna dikkat çeken Ferhan Şensoy, arkadaşımız Yener Süsoy'a devletin ‘‘çok acil’’ yardım etmesi gerektiğini söyledi. Şensoy, tiyatro adına ‘‘televole kültürü’’ uzantısı bazı espirilerin sahnelerde ‘‘tiyatro’’ diye sunulduğunu belirtti.

Televole kültürü uzantıları tiyatro diye sunuluyor

- Bu arkadaşların çoğunda ritm düşüklüğü de var, aralarından birisi Ferhangi Şeyler'i oynasa 6 saat sürer. Hocam, 2 saat 2 perde oynamak için önce bir aktör olmak gerekir. Niye hiç birini izlemediğimi soruyorsun, ben aktör olmayan birine 2 saat bakamam, aktör olarak sinirlenirim. Zaman zaman televizyonda görüyorum, o veya bu hiçbiri önemli değil, televole kültürünün uzantıları. Evet bir esprisi var, tamam da, sahnede durmasını, yürümesini bilmeyen, diyaframı olmadığı için yaka mikrofonu takmış bu tipe 2 saat nasıl bakabilirim? Onlarla beraber oluşan seyirci aslında tiyatro izleyicisi değil. Stand-up'a gidenler genellikle kolaycı ve tiyatrodan nasibini almamış gençler. Stand-up'a tiyaro deseniz belki de gitmezler. Benim izleyicimin büyük bir kısmı da onları izlemiyordur, bundan eminim. Radyo programından ötürü izleyici edinmiş stand-up yapan birkaç kişi var, izleyici varsa niye yapmayacak ki? Sen yap kardeşim ama, ben seni seyretmem. Ben yapamayacağım çok güzel bir şeyi birisi yaptığı zaman kıskanırım. Hepsi Ferhangi Şeyler'den çıktığına göre, aktör de olmadan benim yolumdan giderek bir şeyler bulmuşlarsa yol göstericileri olarak onları niye kıskanayım?

Kanun kuvvetinde kararnameyle özel tiyatrolar desteklensin

Özel tiyatrolara devletin çok ciddi bir şekilde sahip çıkması lazım, ben dahil hepimiz boğulmak üzereyiz. Böyle giderse sabit tiyatromdan ayrılıp bir bavulla Ferhangi Şeyler'e ölene kadar devam edeceğim. Ses Tiyatrosu elimden gitmek üzere. Devletin yaptığı para yardımı iki haftalık gazete ilanımızı zor ödüyor. Ben Ses Tiyatrosu'nda kiracıyım, kirayı hemen devletin üstlenmesi gerekir.

Amerika'dan telefon edip çaykaşığının yerini sorar

Ferhan tiyatroda çok eziyet ederdi, eskiden ondan çok korkardım ama, şimdi hiç umurumda değil. Özellikle oyundan sonra çok kavga ederiz. Çok farklı bir ekolden geldiğim için ondan çok şey öğrendim. Başlangıçta kendimi dışlanmış gibi hissettim, başka bir dünyadan gelmiş gibiydim. Özellikle ‘‘Muzır Müzikal’’de çok zorlandım, çok ağladığım günler oldu. Ferhan'ın tiyatrosundan bir sentez yakaladığıma inanıyorum.

Ev işlerinden hiç anlamaz, mesela Amerika'dayken bana telefon edip çay kaşığının yerini sorar.

Ferhan çok akıllıdır, ben de ikinci planda kalmayı bilen, darbeyi kesin indiren akıllılardanım. Ben öyle aptal gibi dururum, onu öne iterim ama, hakkımı yemeyelim, fena değilimdir. Eskiden bunları da söylemezdim÷ bak şimdi sana rahatlıkla anlatıyorum. ama artık bak söylüyorum. Ferhan beni de kıskanır, mesela seyirci bana daha çok güldüğünde çok hiddetlenir.

Ferhan çok inatçıdır ama, onu alt etmenin yollarını artık çok iyi biliyorum. İlk anda onun dediğinin aksini söylemem, ertesi sabah yumuşak bir sesle veya içkili olmadığı zamanlarda hallederim. İçkiliyken daha beter reddeder.

Stand-up'ın bizdeki babası Orhan Boran

Tek kişilik gösterinin ülkemizde Orhan Boran'dan sonraki müsebbibine amansız Bodrum güneşinde çatır çatır sormak gerek...

- Vallahi ben böyle olacağını bilerek başlamadım Ferhangi Şeyler'e. Buna başlamam kendimi ateşe atmak gibi bir şeydi. Muzır Müzikal'de Şan Tiyatrosu yandı, aynı günlerde Küçük Sahne'de oynadığımız İçinden Tramvay Geçen Şarkı'da Hümeyra boynunu zedeledi. Tiyatromuz batmak üzereyken 9 günde bunu hazırladım, 7 Mart 1987 gecesi ilk oyunu sergiledim. O gün İstanbul'da kardan sokağa çıkılmıyordu ama, bizim tiyatro sandalyeler eklenerek fulün üstüne çıkmıştı. Müritlerim tek başına çıktığım bu oyunu izlemek için kırmızı burunlarıyla her yerden yaya gelmişlerdi. Bu kadar yıl süreceğini hiç düşünmemiştim, aslında tiyatroyu kurtarmak için bir can simidiydi. Ama o Ferhangi Şeyler, daha sonra Küçük Sahne'yi onardı, Ses Tiyatrosu'nu yaptı, Ortaoyuncular'ı hakkıyla döndürdü, bize baktı ve de bakıyor. Şu anda tam 1490'ıncı oyundayım. İsmi lazım olmayan bir meslektaşım olsa, bunu bir yıl ‘‘1500'üncü oyun’’ diye oynardı. Böyle ilgi toplayınca, ‘‘Zaten ne yapıyor ki bu adam, çıkıp gazeteleri okuyor, bir şeyler anlatıyor, ben de yaparım ne olacak?’’ durumu oldu.Bir zamanlar gazinoda ikili komik modası vardı, hepsi de böcekler halinde. Aramızda çok fark var, Ferhangi Şeyler, tiyatro disiplini içinde 2 perde tiyatro oyunu. Hepsi beni örnek aldığı için 2 saat 2 perde stand-up yapıyor, halbuki dünyada bunun standardı 25 dakika, ayrıca tiyatroda değil, özel kulüplerde yapılıyor. Stand-up'ın bizdeki ağa babası Orhan Boran'dır, çok renkli ve dolu dolu yaptı.
Yazarın Tüm Yazıları