Yasemin'ce

Yasemin BORAN
Haberin Devamı

Gripe bitkisel ilaç

Gelen telefon ve fakslar nedeniyle geçen yıl anlatmış olduğum reçeteyi tekrar yazıyorum. Şimdi bu reçetenin ne olduğunu anlamayanlar için kısa bir açıklama yapsam iyi olacak.

Efendim, geçen sene hatırlayacağınız üzere grip salgınından helak olduğumuz bir sırada bizim yazı işlerinden Doğaner'in bana vermiş olduğu reçeteyi hepinizle paylaşmıştım. O sıralarda grip beni de yakalamıştı. Fakat, ben son derece hafif atlatmıştım. (Her zaman olduğu gibi!)

Ama yine de Doğaner'in önerdiği ilacı hazırlayıp içtim. Ne de olsa tamamen doğal bir içecekti. Üstelik şifalıydı. İçimi biraz zor olmakla birlikte gırtlağımı yakarak geçip mideme daha ulaşırken bütün bedenimi öyle kuvvetle ısıtmıştı ki, sanırım bu nedenle gribi hafif atlatmıştım.

Şimdi bu formülü ayrıntılarıyla yazmadan önce sizi uyarmak istiyorum. Çünkü, içimi gerçekten pek kolay değil. Oldukça sert bir içecek. Kendinizi ikna etmeli ve hazırladığınız bu bitki çayını (Bir kupa dolusu) bitirmeye gayret göstermelisiniz.

Aslında önceleri içimi oldukça sert gelmekle birlikte düzenli olarak içmeye çalışırsanız bir süre sonra daha rahat içebilir hale geliyorsunuz. Ayrıca ne de olsa bu bir ilaç. Ve de şifa niyetine içerken daha kolay yutabilirsiniz.

Şayet yapabilirseniz başlangıçta gün içinde üç-dört 'kupa' denilen büyük fincanlarla için. Fakat, hoşunuza giderse daha fazla da içebilirsiniz, zararı yok. Eh ne de olsa sözü edilen bitkiler hemen hemen hepimizin adını bildiği bitkiler.

Üstelik üst solunum yolu enfeksiyonlarına bire bir geliyor. Soğukalgınlığı sonucu oluşan bronşit benzeri hastalıklarla daha kolay başa çıkabiliyorsunuz. Ayrıca gribal enfeksiyonlara da iyi geliyor ve de sizi bir güzel terletiyor. Tabii bu sırada büyük bir dikkatle korunmanız gerekiyor. Yani terli terli dolaşmayın. Mutlaka çamaşırlarınızı değiştirin.

Bu şifalı çayın formülü şöyle;

Havlıcan tozu 3 ölçek,

Zencefil tozu 3 ölçek,

Karanfil tozu 2 ölçek

Herhangi bir aktardan alacağınız bu bitkilerin tozlarını işaret edildiği miktarlarda iyice birbirine karıştıracaksınız.

Sonra bir kabın içinde kaynattığınız suyu büyük bir fincanın içine boşalttıktan sonra karıştırıp harman yaptığınız bu karışımdan bir tatlı kaşığı alıp içine karıştıracaksınız. Bu içeceği tatlandırmak için bal veya şeker atabilirsiniz.

Havlıcan, zencefil ve karanfil tozları ne kadar ince öğütülmüş olsa da suyun içinde tamamen erimediği için, içerken devamlı karıştırmanız gerekiyor. Ve de bunları içmeniz gerekiyor. Tabii şifasını görmek istiyorsanız...

OĞLAK BURCU

Güneş, 23 Aralık 1999 gününden itibaren Oğlak Burcu'nda dolaşıyor. Böylece Oğlak Burcu'nun etkilerini açığa çıkartıyor. Yani şu sıralarda dünyayı etkileyen burç, Oğlak. Üstelik Merkür de şu sıralarda Oğlak Burcunda dolaşıyor ve bu etkiyi güçlendiriyor.

Oğlaklar'ı genel olarak 2000 yılında nelerin beklediğini bayramın üçüncü günü, yani Pazartesi günü yazmıştım. Kelebek ilavede Yay, Oğlak ve Kova burçlarını göremeyenler, bayramda gazete almadıysalar bunları kaçırmış olabilirler. Fakat, internetten bulabilirsiniz. (Hürriyet ana sayfaya girip ASTRONET'i tıklatacak ve merak ettiğiniz burcun 2000 yılını okuyacaksınız.)

Şimdi Oğlak Burcu'nun genel ve en belirgin özelliklerini anlatmadan önce ilgilenenler için, 5 Mayıs 2000 günü ardı ardına dizilen yedi gök cisminin etkilerini ve 2000 yılında Türkiye ve Dünya'yı nelerin beklediğini öğrenmek istiyorsanız, bu hafta çıkan TEMPO dergisini almayı unutmayın diyorum.

Oğlak burcunun genel özellikleri denildiğinde ilk akla gelen ‘‘Toprak’’ grubunun lider burcu olması...

Uçsuz bucaksız bereketli toprakları gözünüzün önüne getirin. Nasıl kayıtsız, hareketsiz, dingin ve sessiz duruyorsa, toprağın çocukları Oğlaklar da tıpkı öyle dururlar. Taa ki, siz o toprakları işleyip emek vermeye başlayıncaya kadar...

Yani bir Oğlak tipiyle karşılaştığınız zaman şayet ona dostça bir ilgi ve sıcaklık gösterecek olursanız (Mutlaka içten ve gerçek bir ilgi olmalıdır bu) size karşı hemen aynı sıcaklıkla davranacaktır.

Soğuk ve ilgisiz görünümlerinin altında gerçek bir dostluğun sıcaklığını taşırlar fakat, bunu ulu orta göstermekten hoşlanmazlar. (Dostları hariç)

Şayet doğum anında başka bir etki yoksa, coşkulu ve taşkın hareketleri pek görülmez. Ateşli sevgi gösterilerinde bulunmak, pek onlara göre değildir. Fakat, sevdikleri ve dostları için sürekli bir ısı ve ışık kaynağı olabilirler.

Güven duygusuna olan ihtiyaçları sadece geleceğe yönelik olmayıp aynı zamanda dostları, sevgilileri, eşleri ve çocuklarına da yöneliktir. Hem kendilerinin, hem de sevdiklerinin geleceğini emniyete alma ihtiyacı duyarlar.

Bir Koç gibi öne atılamazlar fakat, hemen her konuda idareyi ellerinde bulundurmak isterler. Bunu ulu orta yapmasalar bile mutlaka ‘‘yöneten’’ durumunda bulunurlar.

Doğuştan sahip oldukları yüksek bir kavrayış ve anlatabilme yetenekleri onlara büyük bir güç verir. Bu derece yüksek potansiyelli bir güç ise, iç uyumları ve dengeleri bozulduğu zaman kendilerine geri döner.

Biliyorsunuz, kişi içindeki enerjiyi boşaltamadığı zamanlarda hasta olur. Sahip olunan bu güç de büyük bir enerjidir. Ve, bu gücü kararlı bir biçimde kullanmak gerekir. İçsel uyumu bozulmuş olan bir Oğlak, gücünü kullanamaz.

İç dengeleri ve enerji akımları bozulduğu zaman Oğlaklar asabi dengelerini de kaybederler.

İşte böyle bir durumda en hassas olan ciltleri, saçları, kemikleri ve özellikle eklem yerleriyle ilgili sağlık sorunları baş gösterir. Ayrıca sindirim sisteminde de problemler ortaya çıkabilir.

Sağlık sorunlarıyla karşılaşmak istemiyorsanız, öncelikle sahip olduğunuz yüksek potansiyelli enerjinin farkına varıp bunu pratik hayatınızda kullanmayı öğrenmelisiniz. Sonra da tek bir fikrin peşinden koşarak enerjinizi ve kendinizi tüketmek yerine dikkatinizi kendinizi geliştirmeye yöneltmelisiniz.

Böylece öğrendiklerinizi uygulamayı başarabilirsiniz. Çünkü, sahip olduğunuz enerji, her türlü isteğinizi gerçekleştirecek gücü size verecektir. Üstelik bu enerjinizi içinizde biriktirip hasta olmak yerine hedeflerinize akıtıp başarıyı yakalamanıza yardımcı olacaktır, diyorum, Yasemin'ce.

Yazarın Tüm Yazıları