Aşk ve astroloji (2)Astrolojinin aşkı yaratmadığını, aşkın yaratısının siz olduğunuzu söylemiştim. Evet, ‘‘Gökyüzü ortaklıkları’’ adlı kitabında Steven&Jodie Forrest, bu görüşten yola çıkarak aşk açısından astrolojik incelemeler yapmış ve bunları çok hoş bir ifadeyle anlatmışlar. Şimdi bu kitabın içinden Sevgi ve Balık bölümünü aynen aktarıyorum: Balık'ta içten bir yumuşaklık vardır. Başka hiçbir burç için romantik 'eşle bütünleşme' ideali bu burç için olduğu kadar açık bir gerçek değildir. Bir Balık için devam etme olasılığı olan tek ilişki türü 'spritüel' ilişkidir. 'Spritüel' kelimesini tırnak içine almamızın nedeni bununla bağlantılı gelenekler hakkında herhangi bir şüphe ima etmek değil, bu kelimeye dikkatle bakmamız gerektiğini belirtmektedir. Klişelerin çoğu gibi, bu kelime de beyinlerimizden geçmeden dilimizden dökülebilir.İki presbiteryen Balık kilisede birlikte oturup, derin presbiteryen deneyimler yaşayabilir ve hiçbir ruhsal bağlantıları olmayabilir. Neden? Sadece ruhları birbiriyle bağ kuramadığı için! Diğer taraftan, iki ateist sessizlik içinde bir kamp ateşinin çevresinde oturup meditasyona dalabilirler. -Swahilililer'in dediği gibi ‘‘ateşi düşleyebilirler. Birbirlerinin hayal meyal farkındadırlar ama bu büyülü atmosferin tek kelime etmeksizin tek kelime araya girebilecek bir çılgınlığın tehdidi olmaksızın - 'Dünyadan Jane'e, cevap ver! Sinyalini kaybettik!’’- paylaşabildikleri için minettardırlar. Bu ruhsal bir bütünlüktür. Her ikisi de 'farklı bir bilinç düzeyine' geçmiştir, ama bağlıntıları hala kopmamıştır: Bu Balık'ın cennetidir. Yakın ilişkilerde Balık, olağan sınırların ötesinde düşüncelere dalmaya hazır eşler seçmelidir. İnanç sistemlerinin uyumlu olup olmaması konuyla ilgili değildir. Biri presbiteryen, öbürü zen budist olabilir. Bu önemli değildir. Önemli olan deneyimin paylaşılan yorumu değil, paylaşılan deneyimdir. Birbirlerini bulduktan sonra, bu üst düzey temasın oluşmasını sağlayacak girdilerle beslenmelidir: Sessiz beraberlikler, mum ışığı, sahilde sessiz yürüyüşler, belki kiliselerde, tapınaklarda veya ciddi meditasyon guruplarında deneyimler. Tüm bunlarla Balık'ın dalga boyunda bütünleşen iki sevgili ancak, Balıklar'ın bilebilecekleri birşeyi paylaşırlar: Sevgi, dans eden neşe, evrensel şaka duygusu.Bütün bu anlatılanlar Güneş'i Balık burcunda olanları tanımlıyor. Tabii kişinin aşk ve ilişkilere yönelik tavırlanışını sadece Güneş belirlemiyor. Sevginin hangi kılıkta ortaya çıktığını anlamak için Venüs ve Mars'ın hangi burçlarda bulunduğunu ve ne çeşit etkiler aldığını incelemek gerekiyor. Biliyorsunuz, Aşk Tanrıçası Venüs ile Savaş Tanrısı Mars ilişkilerin niteliğini belirler. Bazen Mars öne çıkarak kuracağınız ilişkide aktif rol alırsınız. Bazen de Venüs'ün etkisiyle pasif bir tutum içinde bulunursunuz. Ve cinsiyetiniz ne olursa olsun bazen doğum haritanızdaki Venüs öne çıkar bazen de Mars... Ve ilişkilerinizi beraberce yönetirler. Gökyüzü ortaklıkları'nda şöyle diyor; ‘‘Mars, gözümüze takılan kişiye nasıl eriştiğimizi gösterir. Venüs ise, nasıl kendimizi çekicileştirerek, ilgi beklediğimizi açıklar. Hatırlanması gereken en önemli nokta Venüs'ün ayrıca başkalarında neyi çekici bulduğumuzu belirttiğidir. Astrolog Stephen Arroyo, birisini memnun etmeye çalışıyorsanız, o şahsın Venüs burcunun incelenmesini tavsiye eder.’’