Yasemin Boran

Sezgilerin farkına varmak

5 Eylül 2006
Sezgiler hakkında daha önce yazdıklarım üzerine gelen ilginç mektuplar, bu konuyu daha ayrıntılı ve kapsamlı biçimde yazmaya beni teşvik ediyor. Öncelikle sezgilerinizin farkında olmaya çalışarak işe başlamalısınız. Çünkü, sezgilerinizin derecesini bilmek, sahip olduğunuz sezgi yeteneğini geliştirmenize yardımcı olacak.

Şimdi, kapılıp gittiğimiz dünyanın karmaşası içinde biraz daha uyanık olmaya sizi davet ediyorum. Uyanıklık hali, kendinizi kaptırdığınız dünyanın içinde size küçük de olsa bir pencerenin açılmasına yardımcı olur.

Bu bilgiler kimi zaman bildiğiniz halde göz ardı ettiğiniz şeyler olabileceği gibi, son derece önemli ve daha önce şuurlu olarak hiç aklınıza gelmeyen türden de olabilirler.

İşte asıl önemli olan budur ve bunu yakaladığınız anda sezgilerinizi anlamaya başlıyorsunuz. Çoğu zaman pratik hayatımızın içinde sezgisel olarak çeşitli bilgiler bize dokunup geçerler. Biz ise, bu sırada dikkatimizi yönelttiğimiz konu ile öylesine meşgulüzdür ki, hiç anlamayız, kimi zaman ise farkına vardığımız halde ilgilenmeyiz. Bu ilgisizliğimiz sezgilerimizin akışını durdurur.

Halbuki, sezgilerimizin bu küçük uyarılarını değerlendirmeyi başarabilsek, dikkatimizi bir an için o anda sezdiğimiz bilgiye odaklayabilsek sezgilerimiz yuvarlandıkça hız kazanan küçük taş misali büyüyerek gelişebilecek.

Şimdi, "Sezgi gücüne sahipsen elbette bu dediklerin olur. Fakat, sezgi gücü yoksa ne olacak" diyebilirsiniz. Haklıymışsınız gibi gözüken bu ifade, hiç düşünülmeden sarfedilmiş sözler olmaktan ileri gitmez. Çünkü, bütün insanlar sezgi özelliğine sahiptir. Sadece kişilerin farkındalık dereceleri, dikkat ve ilgileri az veya çoktur. Yani dikkatini sezgilerine yöneltenlerle, ilgilenmeyenler vardır. Bu durumda sezgilerin açığa çıkması ve gelişmesi için dikkatinizi sezgilere yöneltmeye başlamak bir başlangıç olacaktır.

Skandal çıkabilir

Uluslararası boyutta büyük kaçakçılık ve hırsızlık olaylarının meydana geleceğini işaret eden gökyüzünün konumu, ideallerin değişeceğini gösteriyor. Nedeni anlaşılmayan sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Üst düzey yöneticilerin üzerinde baskı yaratan olayların gerçekleşebileceğini işaret eden gökyüzünün konumu, güç gösterilerinin de meydana gelebileceğini gösteriyor. Ayrıntıların önem kazandığı ve araştırmaların derinleştiği bir dönem.
Yazının Devamını Oku

Duygularınız işlerinizi etkiliyor

4 Eylül 2006
Haftaya gülümseyerek başlayın. Eskiler "Bir işe nasıl başlarsanız, öyle gider" diyor ve bunun altında bir bilgi yatıyor. Yeni bir işe başlarken, atılım yaparken istek ve hevesle başlamak, iyimser duygular ve yapabileceğinize inanarak harekete geçmek, o işin istediğiniz gibi gelişmesini sağlıyor. Çünkü enerjinizin gücü yaptığınız işi ve olayları etkiliyor. Sahip olduğunuz enerjiyi nasıl yönlendireceğiniz ise, duygularınızla bağlantılı.

Karamsar düşünceler, karamsar duyguları da beraberinde getiriyor. Bir işe endişeler ve kuruntularla başladığınız zaman bir de bakıyorsunuz ki, kuruntularınız gerçekleşmiş ve tam da düşündüğünüz sorunlar, aksaklıklar çıkmış. Şayet karamsar bir haliniz varsa, o zaman yapacağınız işi ertelemenizde fayda var. Tabii duygularınızı değiştiremiyorsanız... Bir işe başlarken duygularınızın nasıl işlerinizi etkiliyorsa, güne başlarken o günü nasıl geçireceğinizi de belirliyor.

Yataktan kalktığınız anda tersleyen biri misiniz? Hani şu uyandığı zaman yanına yaklaşılmaz olanlardan mısınız? Genellikle uyku halinin devam ettiği kişiler aceleyle yataktan fırlamak zorunda kaldıklarında yanına yaklaşılmaz olurlar. Kendinizi bilin ve uyandıktan sonra bir süre yattığınız odayı, yataktaki bedeninizi inceleyin ve içinizdeki sevgiyi uyandırın. Kendinize sevgiyle bakın ve yataktan gülümseyerek kalkın. Birlikte yaşadığınız kişilerle "Günaydın" demek, sizin gününüzün de aydınlık geçmesine yardımcı olacaktır.Güne nasıl başlarsanız, bilin ki o gün öyle olacaktır. Bugün haftanın ilk günü.

Çalışmaların başladığı ilk gün. Ve haftayı nasıl geçireceğinizi belirleyen gün. Tabii ki, bunu siz belirliyorsunuz. İyi duygularınızı yükselttiğiniz zaman iyi bir gün geçiriyorsunuz, karamsarlık içinde başladığınız zaman gününüz pek aydınlık olmuyor. Üstelik hemen bütün hafta bu hal sürebiliyor ve haliniz işlerinize yansıyor. Başarının sırrı, gülümsemekte yatıyor.

Güçlü arzular

Bugün istekleri gerçekleştirmek için güçlü arzuların uyanacağını işaret eden gökyüzünün konumu fizik güç gerektiren alanlarda çalışmaların dikkat çekici boyutlarda olabileceğini gösteriyor. Ortaya çıkan sorunlar, çözümleri de beraberinde getirecek. Sürpriz gelişmelerin meydana geleceğini işaret eden gökyüzünün konumu skandal sayılabilecek belgelerin ortaya çıkabileceğini ve sürpriz açıklamalar yapılabileceğini gösteriyor.
Yazının Devamını Oku

Mektuplar

2 Eylül 2006
RUMUZ: Aşılmaz engel

Ortaya koyduğunuz irade karşısında takdir ve hayranlık duygularımı belirtmem gerek. Ayrıca, izlediğiniz yolun da son derece isabetli olduğunu belirteceğim. Anlattığınız durum karşısında yapılabileceklerin en iyisini yapmışsınız.

Ne yazık ki, sözünü etmiş olduğunuz kadar kötü niyetli kişiler olabiliyor. Ve onların verdikleri zarar, kendilerinin hesap ettiklerinden çok daha büyük sonuçlar doğurabiliyor. Fakat, sizi bir kez daha kutlarım. Hem kendinizi, hem de çevrenizi çok iyi toparlamışsınız. Ayrıca üzerenizdeki etkiler de giderek dağılıyor. Astrolojik açıdan incelediğim haritaya göre bütün sorunlar bitmek üzere. Fakat, siz bütün yaşadıklarınızdan sonra elbette ki, başka birisi olacaksınız. Fakat, bu son derece olumlu.

Pluton’un sizin üzerinizdeki etkisi artık azalmış. Üstelik doğum haritanızda bulunan mistik dörtgen (Ay, Mars, Jüpiter ve Merkür) sizin yaşadığınız tecrübeden ciddi bir ders çıkartacağınızı ve gelişeceğinizi işaret ediyor. Zaten şu sıralarda güçlü ve yapıcı etkiler almaya başlıyorsunuz. Özellikle Satürn’ün olumlu etkisi hem iradenizi güçlendiriyor, hem de yaşadığınız zorlukların ardından ödül zamanının geldiğini gösteriyor. Böylece içinde bulunduğunuz zor koşullardan tamamen çıkacak ve 2006’nın sonlarına doğru çok verimli çalışmalar yapacaksınız. Yer değiştirmeniz, çok isabetli olacak. Gelişmeleri bana bildirin.

RUMUZ: Tutulmalar

Eylül ayındaki Ay ve Güneş tutulmaları hakkında daha fazla bilgi isteyenler için sonraki günlerde ayrıntılı yorumlara yer vereceğim. Merakınızı anlıyorum. Gerçekten Eylül, astrolojik açıdan son derece dikkat çekici işaretlerin meydana geldiği bir dönem. Özellikle 7 Eylül’de meydana gelen Ay tutulmasının çok etkileyici olacağını söyleyebilirim. Üstelik bu, hem Dünya hem de Türkiye için çok önemli bir dönemin başlayacağının işareti. Bu nedenle Altınışık Astroloji ve Bilimsel Araştırmalar Derneği adına Pazar günü saat 14:00’te bir konferans vermeyi düşünüyorum. İlgilenirseniz sizi de beklerim.

Tel: (0216) 450 48 10

Düşünce biçimi değişiyor

Aniden ortaya çıkan durumlar son derece etkileyici ve durum değiştirici olabilir. Kalabalık gruplar, yabancılarla yapılacak organizasyonlar dikkat çekici olacak. Farklı kültürler arasında ilginç, teknoloji alanında ortaya çıkan yenilikler ise şaşırtıcı olacak. Uzay ve evrensel konular, şimdiye kadar bilinmeyen ve üzerinde düşünülmeyen farklı alanlar gündeme gelecek ve düşünce biçimini değiştirecek. Gökyüzünün konumu yenilenme zamanının geldiğini işaret ediyor.
Yazının Devamını Oku

Eylül ayında neler olacak

31 Ağustos 2006
Astrolojik açıdan çok önemli işaretlerin oluştuğu eylül ayı, büyük değişimlerin meydana geleceğini gösteriyor. Ayın yedisinde meydana gelen Ay Tutulması hem dünya, hem de Türkiye açısından bilinçaltında birikmiş isteklerin ortaya çıkacağını ve özgür duyguların uyanıp isyan, karışıklık ve halkın tepkisinin açığa çıkacağını gösteriyor.

Türkiye’nin yıldız haritasında gökyüzü tepe noktasını tetikleyen Ay Tutulması aynı zamanda Uranüs döngüsünü de harekete geçirecek. Böylece zirveyi etkileyen değiştirici olaylar açığa çıkacak. Aynı zamanda üst düzey yöneticiler arasında ortaya çıkabilecek çıkar çatışmalarının yanılgılara neden olabileceğini işaret eden gökyüzünün konumu önceden düşünülmemiş konuların olabileceğini gösteriyor.

Salgın hastalıklar dünyayı etkileyebilir ve endişelerin yarattığı karışıklık yanılgısının ortaya çıkmasına neden olabilir.

22 Eylül’de ise Güneş Tutulması olacak. Astrolojik açıdan bu tutulma mart ayındaki tutulma kadar etkili olmayacak fakat endişelerin büyüyeceğini ve gizli kalmış konuların ortaya çıkacağını gösteriyor. Özellikle eylülden itibaren altı aylık süreç içinde meydana gelen olayların son derece etkileyici ve çok önemli değişikliklere neden olabileceğini söylemek mümkün.

Eylül ayında meydana gelen olaylar hem finans sektöründe, hem de sağlık açısından endişe uyandıran durumların açığa çıkmasına neden olacak.

Yabancılarla ilişkiler ve kurulacak iş ortaklıkları hem hayal gücünü tetikleyecek, hem de ciddiye alınan işlerle ilgili sorunların ortaya çıkmasına neden olacak. Fantezilerin ciddiye alınacağını ve gerçekleştirmek için büyük bir gayret gösterileceğini işaret eden gökyüzünün konumu yanılgılardan kaynaklanabilecek kayıpların olabileceğini gösteriyor.

Geliştirilmiş tedbirleriniz bozulabilir. Aceleyle alınmış kararlar gruplar arasında çatışmalara neden olabileceği gibi gizli yürütülmüş işlerin ortaya çıkmasıyla da tartışmalara neden olabilir.

Sürprizlere dikkat

Karamsar duygular ve gizli isteklerin uyandırdığı karmaşık ruh hali öğle saatlerinde çözülmeye başlayacak. Ekip çalışmalarıyla ilgili ufak tefek sorunlar çıkabilir. Özellikle kritik fikirler, duyguların dalgalanmasına neden olabilir. Fakat tedbirli davranmak mümkün. Yabancılarla ilişkilerde ortaya çıkabilecek sürpriz gelişmeler ilginç ortaklıkların kurulmasına ve yaratıcı atılımlar yapılmasına neden olacak.
Yazının Devamını Oku

Duyularımızı yitirirsek ne olur?

30 Ağustos 2006
Görmek, işitmek, dokunmak, koku ve tat almayı sağlayan duyu organları aynı zamanda bizim farkına varmadığımız bir biçimde beyine sürekli sinyaller gönderiyorlar. Duyu organlarının önemiyle ilgili yapılan araştırmaların sonuçları son derece ilginç.

Baltimore’da araştırmalarını sürdüren Curt Richter, bıyıkları elektrikli makineyle kökünden alınmış farelerin çok garip davrandıklarını şöyle anlatmaktadır:

"Farelerden biri burnunu garip bir biçimde yemek kabının içine sokmakta ya da kafesinin köşelerine sokup çıkarmaktadır. Gün boyu aynı davranışları sürdüren fare ertesi gün ölür. Yapılan otopsi sonucunda ise, ölüm nedeni anlaşılamaz."

Farenin en önemli duyu organı olan bıyıklarını kaybettiği için duyusal uyarısızlığın yarattığı bir şokun fareyi öldürdüğü düşünülmektedir.

Beynin normal çalışması için, korteksin sürekli normal sinyaller almasının çok önemli olduğu anlaşılmıştır.

Dış dünyadan gelen uyarılar kesilmeye veya tekdüze bir hal almaya başladığı andan itibaren algılama bozuklukları ortaya çıkmakta hatta kişilik değişiklikleri oluşmakta halüsinasyonlar (sanrı) görülmektedir. Saatlerce direksiyon başında oturan kamyon sürücüleri camlarda dev boyutlarda örümceklerin yürüdüğünü, pilotlar meleklerin uçuştuğunu görmektedirler.

Tecrit edilmiş mahkumlarda paranoya krizleri ve sanrılar ortaya çıkmaktadır. Bu belirtiler duyusal uyarılar azaldıkça daha yoğun bir biçimde şiddetlenmektedir.

"Şayet dış dünyadan alınan uyarılar tamamen ortadan kaldırılacak olursa, fare örneğinde olduğu gibi insan beyni de duracaktır" demek, hiç de yanlış olmaz.

Bu durum; bazı mistiklerin yaptığı çalışmaların sonuçlarını, özellikle kendilerini tamamen dış dünyaya kapatarak kendi içlerine yöneldikleri zaman yaşadıkları farklı şuur halini de açıklıyor.

Mars işbaşında

Mars’ın tetiklediği Pluto önemli değişimlerin meydana geldiğini işaret ediyor. Üstelik bugün Akrep burcundaki Ay, hem Neptün’ü, hem de Mars’ı harekete geçirecek. Gökyüzünün bu konumu patlamalar, yangınlar ve kazaların sonucunda bilinmeyen veya gizlenen nedenlerin ortaya çıkacağını işaret ediyor ve sebebi anlaşılmayan hastalıkların kuruntulara sebep olabileceğini gösteriyor.
Yazının Devamını Oku

Mektuplar

29 Ağustos 2006
RUMUZ: Zıt burçlarEşinizle sizin burcunuz söylediğiniz gibi birbirine zıt burçlar değil, fakat sert bir etkileşim içinde bulunuyor. Öte yandan bu sert etkileşim, ilişkinizin olumsuz olacağını göstermez. İkili ilişkilerde Güneş’in bulunduğu burçlar arasındaki ilişki, şahsiyetler arasındaki çatışmayı gösterir. Fakat doğum anındaki gökyüzünün konumu, ilişkilerin nasıl olacağını belirleme konusunda daha çok önem kazanıyor. Özellikle kadının Güneş’i ile erkeğin Ay’ı, yükselen burçların birbiriyle yaptığı ilişki ve kadının Mars’ı ile erkeğin Venüs’ünün birbirleriyle yaptıkları etkiler, aranızdaki aşk ve uyumun en önemli işaretleri... Sizin Güneş’iniz Oğlak burcunda, eşinizin Ay’ı ise Boğa burcunda ve üstelik birbirleri arasında kuvvetli açı var. Bu konum aranızda anlayış işaret ediyor. Üstelik eşinizin Venüs’ü ile Sizin Mars’ınız da uyum içindeler. Ayrıca eşinizin yükselen burcunun Terazi, sizin yükseleninizin Aslan olması da aranızdaki ilişkinin son derece uyumlu olduğunu işaret ediyor. Geçtiğimiz dönem içinde son derece zorlanmış ve neredeyse ayrılık kararı alacak duruma gelmiş olmalısınız. Fakat şimdi ilişkiniz yeni bir boyut kazanıyor. Evinizi taşımak ve sözünü ettiğiniz yere yerleşmek, ilişkiniz açısından çok iyi olacak.

RUMUZ: Beyaz cüce

Sevdiğiniz kişiyle aranızda pek uyum olduğu söylenemez. Her ikiniz de sözünü geçirmek ve değiştirmek isteyen bir yapıya sahipsiniz. Onun yükselen burcu Kova, sizinki ise Akrep. Üstelik sizin yıldız haritanızda Satürn birinci evde duruyor. Yani davranışları çok ciddiye alan bir tabiatınız var. O ise özgürlüğüne çok düşkün biri. Hem değiştirici, hem de zorlayıcı biri. Aslında aranızda cinsel açıdan güçlü bir çekim var. Fakat şikayet etmiş olduğunuz konuların değişmesi söz konusu değil. Bu ilişkinin sizin açınızdan yararı; kendinizi keşfetmiş olacaksınız. Ancak, Ekim-Kasım dönemi ilişkinizin daha da soğuması söz konusu olabilir. Onu çok fazla zorlamaktan vazgeçmelisiniz. Tarzınızı ve alışkanlıklarınızı değiştirmeyi başarabilirseniz, ilişkiniz istediğiniz yönde değişebilir.

Gerçekler ortaya çıkıyor

Bugün meydana gelen olaylar duyguların derinleşmesine neden olacak. Özellikle gerçeklerin ortaya çıkması ve buna bağlı olarak duyguların değişmesi mümkün. Uzun vadeli projelerin yapılacağını işaret eden gökyüzünün konumu sistem geliştirmeye yönelik araştırmaların yapılacağını gösteriyor. Ekip çalışmalarının hareketlendiğini işaret eden gökyüzü konumu, aynı zamanda yanılgılardan kaynaklanabilecek sorunların ortaya çıkabileceğini de gösteriyor.
Yazının Devamını Oku

Pluton yeni özellikler kazanıyor

28 Ağustos 2006
Pluton artık gezegen sınıfından sayılmıyor. Peki şimdi ne olacak? Özelliklerini kaybedecek mi? Elbette ki, hayır. Nasıl ki, evli bir kadın boşandıktan sonra evli sınıfından sayılmasa bile kadınlık özelliklerini kaybetmiyorsa, Pluton da sembolize ettiği özellikleri kaybetmeyecek.

Tabii ki, evlenmek ve boşanmak kişiye yeni özellikler kazandırır, fakat kişiyi tanımlayan temel özelliklerinde değişiklik meydana gelmez. Tıpkı kişisel özelliklerin değişmediği gibi Pluton’u tanımlayan özelliklerde de değişiklik meydana gelmeyecek, fakat artık gezegen sayılmaması Pluton’a yeni özellikler kazandıracak.

Astrolojik açıdan yakın geçmişe kadar astrologlar tarafından kabul görmeyen Pluton, aslında insanlığın gelişim süreci içinde çok önemli işaretlerden...

Keşifler ve buna bağlı olarak değişen ve gelişen tarifler, insanlığın bilinç düzeyinin gelişip değiştiğini gösteriyor.

Gök cisimlerinin hareketi, meydana gelen değişimler ve keşifler insanlığın gelişim sürecinde bilinç seviyesini işaret ediyor. Bilincin yükselmesine bağlı olarak ulaşılan yeni bilgiler düşüncelerin değişmesine neden oluyor. Değişen düşünceler, davranışlara yansırken aynı zamanda hayatı algılama ve yaşama biçimini de etkiliyor ve değiştiriyor.

Astrolojik açıdan Pluto, radikal değişiklikleri sembolize eden bir gök cismi olarak değerlendiriliyordu. Şimdi Pluton’a atfedilen bu özellik kesinlik kazanmış ve hatta kendisiyle birlikte oluşturulmuş her şeyin tamamen yenilenmesine neden olan bir gök cismi olarak tarif edilecek. Çünkü ders kitaplarından ansiklopedilere kadar bütün kitapların, yazılı belgelerin hepsi yeni baştan yazılacak. Bu çok önemli bir işaret. Dünyanın üzerine kurulu olduğu sistemin yeni baştan oluşturulacağını, dünyanın kendisini yenileme zamanı geldiğini gösteren bir işaret.

Duygular güçleniyor

Güneş, Merkür ve Mars, Başak burcunda dolaşıyor. Böylece Başak burcunu sembolize eden hizmet sektöründe yoğun bir hareketin başladığını işaret ediyor. Uzun vadeli projeler yapılabilir ve yenilenmeye ihtiyacı olan servislerde önemli değişiklikler meydana gelebilir. Güzellik, uyum ve ahenk ihtiyacının açığa çıktığını işaret eden gökyüzü, hem aşk, hem de parasal açıdan duyguların kuvvetli olacağını gösteriyor.
Yazının Devamını Oku

Sırlarla dolu Başak

25 Ağustos 2006
Başak burcunun sırrı mı olur, demeyin. Sırlar sadece Akrepler’e özel bir davranış biçimi değildir. Toprak burçları da sırlarla doludur. Toprağın değişken çocuğu Başaklar’ın da tamamen kendileriyle ilgili minik sırları vardır. Tabii hiçbir zaman bir Akrep gibi ne olursa kendine saklayan bir tavır sergilemedikleri için sırlardan uzakmış gibi görünebilirler. Halbuki toprağın derinliklerinde saklı olanları bilemeyeceğiniz gibi toprağın bu kendi halindeymiş gibi görünen çocuklarının da neler hesapladığını, neler planladığını ve hedeflerine nasıl ulaşacaklarını bilmenize imkan yoktur. Çünkü, bunu kendilerine saklarlar.

Bir Başak sessiz, sakin ve telaşsız bir biçimde (tersini söyleyen bir etki yoksa) her türlü dayanıklılık ve sabır testlerinden geçtikten sonra ve hedeflerine giden yolda zerre kadar sapma göstermeden ilerleyip sonuca ulaşırlar.

Siz de onları izleyecek kadar büyük bir dikkat ve sabır varsa, şaşkınlık ve hayranlıkla hedefe ulaştıklarını görürsünüz. Ancak, bu çok istisnai bir durumdur. Çünkü, yakın hedeflerinin ötesindeki bilinmeyen hedeflerini onlar söylemeden bilemezsiniz ve onlar da bunu söylemezler. İşte onların önemli sırrı budur.

Sabır, azim ve sessiz sedasız elde etmelerinin sonuçlarını şansa bağlayabilirsiniz. Tabii böyle düşündüğünüz andan itibaren de yanılırsınız. Çünkü, Başaklar, bir Yay ya da Balık gibi Jüpiter’in doğal korumasında değillerdir. Elbette ki, doğum anında şans faktörünü almış olanlar vardır. Akrepler gibi işlerini sırlardan örülü bir duvarın arkasında yürütmezler. ancak uzun vadeli hesaplarını da oturup pek kimseye anlatmazlar. Sadece hedeflerine ulaşacakları yolu izler ve sonuca varıncaya kadar pes etmeden savaşırlar. Tabii bu savaşları da öyle Koçlar gibi ateşli değildir. Bir Aslan gibi kendini göstermez, Koç gibi atılmaz. Fakat, karar verdiği konuda toprağın hareketi kadar yavaş da olsa, sonuç daima toprak kadar somut ve görünür olur.

Gizlenen fikirler

Aşk potansiyelinin açığa çıkacağını işaret eden gökyüzünün konumu sıra dışı ilişkilerin dikkat çekeceğini gösteriyor. Düşünce biçimini derinden etkileyen ve değiştiren olayların meydana geleceğini işaret eden gökyüzünün konumu gizlenen fikirlerin ortaya çıkacağını gösteriyor. Aynı zamanda yer altı kaynaklarının değeri anlaşılacak ve bu kaynakların kullanılmasını sağlamak üzere yeni bir sistem geliştirilecek.
Yazının Devamını Oku