18 Ocak 2007
Aşık olan kişi hata yaptığını düşünür. Aynı zamanda aşık olmak, kişiye dünya nimetlerinin en büyüğü gibi gelir. Birbiriyle çelişen bu durum son derece ilginç olmakla birlikte "hata" duygusu itici güç, "nimet" duygusu çekim gücü yaratır. Zaten "varoluş" bu itim ve çekim gücünün bir sonucu değil midir?
Maddenin yapısı, sistemin dengesi hep bu itici ve çekici gücün birliğinden oluşuyor. Dengesizlik ise, bu güçlerden birinin diğerine baskın olmasıyla ortaya çıkıyor. Şimdi bütün bu yazdıklarıma bakıp aşkın felsefesini yapacağımı düşünmeyin. Sadece dünyanın bu en seçkin duygusunu anlamak için mercek altına alıyorum, o kadar.
Şimdi bulunduğumuz yerin genel prensibini öğrendiğimize göre (itici ve çekici gücün birliği) aşığın hata ve nimet temasına geri dönebiliriz.
Adam kadına olan aşkından yerle temasını kesmiş bulunuyor. Her gün yürüdüğü yollar ona bir başka görünüyor. Öylesine genişlemiş bir halde dolaşıyor ki, bedenin içine sığmakta güçlük çekiyor. Metabolizmasından düşüncelerine kadar müthiş bir değişim geçiriyor.
Kan dolaşımı, algılaması, düşüncelerinin akışı, hayata bakış açısı hepsi değişime uğruyor. Tabii bu sırada şiddetli bir ızdırap duyuyor.
Değişimin sancısına katlanabilmek kolay değil. Üstelik bu bir doğum sancısı. Hem de kendi kendinizin doğumunu gerçekleştiriyorsunuz ve bu sırada yepyeni gerçeklere gözünüzü açıyorsunuz.
Üstelik aşık olan kişinin doğumu da tıpkı bir annenin ilk bebeğini doğuruncaya kadar dalga dalga gelen ve uzun saatler süren sancılarıyla gerçekleşir. Doğumun ardından anne için sancılar biter ve mutluluğun heyecanı başlar. Bebek içinse durum pek böyle değildir. Tabii aşık için de...
Çünkü o kendi kendisinin doğuranıdır. Hem annedir, hem bebektir.
Anlayacağınız başka bir şeydir. Kelimelerin yetmediği tanımsız bir durumdur. Ve aşığın bu durumunu sadece aşık olanlar bilir. Aslına bakacak olursanız, aşık olan kişi pek bilmez. Çünkü, aşk hali içindeyken kendisinde değildir. O, aşık olduğu andan itibaren başka bir şeydir. Aşkın şiddetli sarsıntısı geçtikten sonra düşünmeye, kendisine neler olduğunu anlamaya çalışır. Ama o artık aşık olmadan önceki kişi değildir. Bu nedenle tarifi imkansız bir durumdadır.
Rüyalar önem kazanıyor
Sanatsal faaliyetlerin dikkat çekici olacağını işaret eden gökyüzünün konumu, son derece ilginç gelişmelerin meydana geleceğini ve hayal gücünü harekete geçireceğini gösteriyor. Masal aşkları ortaya çıkabilir ve ulaşılmaz gibi görünen sevgiliye ilginç mesajlar gönderilebilir. Hem aşk, hem de sanatsal faaliyetlerin yeni boyutlar kazanacağını işaret eden gökyüzünün konumu, yaratıcılık gerektiren alanlarda başarılı çalışmaların yapılabileceğini gösteriyor. Mistik konular, sezgiler ve rüyalar önem kazanırken istekler tamamen değişebilir.
(Sürecek)
Yazının Devamını Oku 17 Ocak 2007
Kendiliğinden meydana gelen soluk alıp vermenin dışında tüm dikkatimizi aldığımız havaya yönelterek nefes almanın önemini anlatmak istiyorum. Belli bir düşünce ile zihninizi programlayarak alacağınız kontrollü nefes sayesinde hem enerjinizi yükseltebilir hem de sağlınızı düzenleyebilirsiniz.
Enerjinizi yükseltmeye yönelik nefes çalışması yapmak için kendinize iki dakikalık bir zaman ayırmanız yeterli olacaktır.
Nefes çalışması için ayırdığınız iki dakikalık zaman süresince hiçbir şey tarafından rahatsız edilmemeye özen göstermelisiniz. Örneğin aniden çalacak bir telefon veya birlikte yaşadığınız kişilerden birinin gelip sizinle konuşması bu çalışmayı bozar. Önce çok kısa bir hazırlık yapmalı ve dikkatinizi yapacağınız çalışmaya yöneltmelisiniz. Midenizin üzerinde baskı oluşturmayan rahat bir kıyafet içinde yatarak veya oturarak çalışabilirsiniz.
Düşüncelerinizi kısa bir süre çalışmaya yoğunlaştırdıktan sonra bütün dikkatinizi aldığınız soluğa yöneltin. Burnunuzdan derin ve yavaş nefes alın. Soluk alırken hoş kokulu bir çiçeği hayal edebilir ve onu kokluyormuş gibi nefes alabilirsiniz.
Alacağınız soluğu beş sayana kadar içinize çekecek, beş sayana kadar içinizde tutacak, beş sayana kadar ağzınızdan verecek ve beş sayana kadar nefessiz kalacaksınız. Bu nefes alma işlemleri sırasında dikkatinizi nefesinize yöneltmenin dışında kesin ve açık bir düşünce içinde bulunmalısınız.
Nefes alırken "İçime sağlık akıyor", nefes verirken ise "Bütün hastalıklar uzaklaşıyor" demelisiniz. Soluk alırken "Kendime güveniyorum", soluk verirken "Bütün korkularım kayboluyor", soluk alırken "Yaşama sevinci ile doluyorum", soluk verirken "Çöküntü halim kayboluyor", soluk alırken "Dünyayı seviyorum", soluk verirken "Asabi halim geçiyor", soluk verirken "Bütün zayıflığım kayboluyor", soluk alırken "Zihinsel faaliyetim artıyor" şeklindeki düşüncelerden kendinize uygun olanını seçip net ve açık bir biçimde düşüneceksiniz.
Beş kez üst üste yukarıda tarif edilen biçimde nefes uygulaması yaptıktan sonra normal nefes alışınıza dönecek bir süre dinlenecek ve tekrar beş kez nefes alacaksınız. Böylece havada serbest halde bulunan hayat enerjisini içinize çekmiş olacak ve canlandığınızı hissedeceksiniz.
Dikkatler zirvede
Seyahat projelerinin yapılacağı hareketli bir gün. Dağcılık, dağlara çıkmak veya kış sporları yapmak için güçlü arzular uyanıyor. Dağlara çıkmayanlar ise dikkatini zirveye yöneltiyorlar. Güç, başarı, şan, şeref kazanmak gibi isteklerin kuvvetlendiğini işaret eden gökyüzünün konumu aynı zamanda ilginç tedbirlerin de geliştirileceğini gösteriyor. Ayrıca bugün hem aşk, hem de sanatsal faaliyetler ve hayal gücü gerektiren alanlarda yapılacak çalışmalar açısından da verimli olacak. Estetik duyguların uyandığını işaret eden gökyüzünün konumu duyguların ortaya konulmasını kolaylaştırıyor.
Yazının Devamını Oku 16 Ocak 2007
RUMUZ: Takıntılı düşünceler"On yedi yıldan fazla süredir sıkıntılar içindeyim. 15 yaşındayken zor olaylar yaşadım. O yıllarda içime kapandım, insanlarla iletişimimi kestim ve o günden beri de iletişim zorluğu yaşıyorum. Psikoloğa gitmeyi denedim. Fakat, gitmedim. Benim sorunum düşüncelerimle ilgili. Yazamayacağım kadar çok olumsuz düşünceler içinde mutsuz ve huzursuzum. Üstelik evli ve bir çocuğum var. Zihnimi temizleyip düşüncelerimi tamamen değiştirmeye çalışıyorum fakat, olmuyor."
İnsanın düşüncelerini değiştirebilmesi söylendiği ve yazıldığı kadar kolay bir iş değil. Üstelik sizin gibi on yıldır aynı düşünceye takılmış biri için, bu takıntıdan kurtulabilmek gerçekten zor. Fakat, imkansız değil. Bunun için gerçek bir istek ve niyet içinde bulunmak ve bu isteği sürdürecek iradeyi göstermek gerekiyor. Ancak sadece düşünerek takıntılarınızdan kurtulmak mümkün değil. Duygularınız da canlandırmanız gerekiyor. Özellikle sevmeyi öğrenmelisiniz. İçinizdeki derinlere gömülü sevgiyi uyandırmalı ve şuurunuza yükseltmelisiniz. Çevrenize sevgiyle bakmaya başladığınız zaman olumsuz düşüncelerden sıyrıldığınızı göreceksiniz. Kurtulmak istediğiniz düşünceyi kafanızdan atmak için uğraştıkça o düşünceye daha fazla takılırsınız. Halbuki kurtulmaya çalışmak yerine dikkatinizi sevdiğiniz konulara yöneltirseniz ve düşünmekten vazgeçerseniz, kendiliğinden haliniz değişir ve takıntılarınızdan uzaklaşabilirsiniz. Vakit geçirmeden sevmeyi deneyin. Şayet başaramıyorsanız ve takıntılarınız sizi rahatsız ediyorsa o zaman uzman bir hekimden yardım almalısınız. Hem de hiç vakit geçirmeden.
RUMUZ: Terazi veya Akrep
Doğum saatiniz sabaha karşı 4’mü yoksa akşamüstü 4’mü anlayamadım. Bu nedenle yükselen burcunuzu hesaplamak mümkün değil. Burcunuza gelince... Güneşin geçiş anında doğmuşsunuz. Güneş, Akrep burcuna 24 Ekim’de geçiyor. Siz ise, 23 Ekim’de doğduğunuz için kesin olarak burcunuz Terazi... Ancak, Merkür ve Venüs Akrep burcunda duruyor ve Akrep burcunun özelliklerini göstermenize neden oluyor. Ancak, yine de burcunuzun Terazi olduğunu bilin.
İlginç fırsatlar günü
Son derece ilginç kişilerin ortak çalışmalar yapabileceğini işaret eden gökyüzünün konumu büyük organizasyonların yapılabileceğini ve geleceğe yönelik farklı hayallerin ortaya çıkacağını gösteriyor. Bugün ilginç fırsatlar çıkabileceği gibi duygu ve istekler de tamamen değişebilir. İsteklerini değiştirmeyi başaranlar, olayları şans olarak değerlendirebilirler. Gecenin ilerleyen saatlerinde Mars burç değiştirecek ve Oğlak burcuna girecek. Aynı zamanda Yay burcunda ilerleyen Ay, önce Pluto sonra da Mars’ı tetikleyecek ve güçlü arzular ortaya çıkacak.
Yazının Devamını Oku 15 Ocak 2007
Nostradamus, bütün zamanların en olağanüstü kahini olarak dünya tarihine imzasını atmış biridir. Bir astrologdur. Fakat, kehanetleri, bir astrologdan daha fazla bir şey olduğunu gösterir niteliktedir. Hayatı, engizisyondan kaçmakla geçer. Çünkü, Vatikan, dünyanın düz olduğunu iddia etmekte ve bunun dışındaki görüşlerin hepsini yargılamaktadır. Halbuki, Nostradamus öğrendiği astronomi bilgisiyle dünyanın düz olmadığını bilmekte ve göklerin dilini tercüme etmektedir. Nostradamus sadece bir kahin değildir. Aynı zamanda çok iyi bir hekimdir. Bitkileri tanıyan ve günümüzde
"Herbalistik tedavi" yöntemini uygulayıp hastalarına şifa sunan bir doktordur. Ve zamanın veba iletisiyle büyük bir mücadele vermiş ve geliştirdiği ilaçlarla adını doktor olarak da duyurmuştur. Ne var ki, sokaktaki hastalarla uğraşırken karısı ve iki çocuğu vebadan ölüp gidince başta karısının annesi olmak üzere herkes peşine düşer. O da ülkeyi terk edip altı yıl boyunca dolaşır ve bu sırada büyük değişimler geçirir. Bu arada başladığı "Centuries" kehanetlerinden oluşan on ciltlik ünlü eserini yazmaya devam eder. Nostradamus hekimliğin yanı sıra koku ve reçel uzmanıdır. 1500’lü yıllardan bugüne kadar daima gündemde kalmasının asıl nedeni, şiirsel bir dille yaptığı kehanetlerdir. Nostradamus’un kehanetlerinin temelinde astroloji vardır. Ancak, kullandığı dil ve anlatımından astrolojinin dışında başka gizemli bilgilere de sahip olduğu anlaşılıyor. Ve ilk bilgilerini büyük babasından almış olması, bu ihtimali kuvvetlendiriyor. Çünkü, Nostradamus’un büyük babası, Musevi inancından vazgeçmiş bir mısır taciridir.
Torununa Yunanca, Latince, İbranice ve Copernicus teorilerini içeren astroloji öğretir. "Hermes Trismegustus’un Zümrüt Tabletleri"nde yazılı olan "Yukarıda ne varsa aşağıdaki gibidir, aşağıda ne varsa yukarıdaki gibidir" felsefesiyle büyüyen Nostradamus’un şüphesiz başka bilinmeyen gizli bilgilere de sahip olması gerekir. Örneğin, halkın büyük bir korku ve saygı duyduğu gizemli bir topluluk olan "Düried"lerin bilgisine vakıf olduğu söylenebilir. Kısaca antik çağların bilgileriyle donanmış biri olduğu su götürmez bir gerçek.
Yaratıcılık önem kazanıyor
Merkür bugün burç değiştiriyor ve Kova Burcuna giriyor. Yay Burcunda ilerleyen Ay, öğle saatlerinde Jüpiter-Uranüs’ü tetikleyecek. Gökyüzünün bu konumu nedeni anlaşılmayan durumların dikkat çekici olacağını gösteriyor. Özgürlük ve yaratıcılık önem kazanırken, değerler önemini kaybedebilir. Beklenmedik olayların meydana geleceğini işaret eden gökyüzünün konumu şaşkınlık yaratabilecek ilişkilerin ortaya çıkabileceğini gösteriyor.
Yazının Devamını Oku 12 Ocak 2007
Ocak ayı boyunca devam eden yeni yıl heyecanını arttıran nedenlerin başında yeniliklerin sunulmaya devam etmesi ve geleceğe olan merakın güçlü olması geliyor. Bayramın ardından uğradığım Kapitol Alışveriş Merkezinde dolaşırken çok şaşırmıştım. Çünkü bir bayram havası vardı ve hatta "Acaba bayram bitmedi mi" duygusunu uyandırıyordu.
Aslında böyle bir duyguyu genellikle yaşayan biriyim ve böyle bir hal benim açımdan pek şaşırtıcı bir durum değil. Yani gelecek zamanda yaşayan biri olarak, içinde bulunduğum zamanı geçmiş olarak algılamalarım öylesine fazla ki, hangi geçmişte bulunduğumu bazen karıştırabiliyorum. Mesela şimdi 2008 yılını inceliyorum. Ve bu incelemeler sırasında öylesine yoğunlaşıyorum ki, 2008 yılını yaşıyorum. Sonra içinde bulunduğum zamana geri döndüğümde bir çeşit "Zamanda Yolculuk" yapmış gibi hissediyorum. Geleceğin hazırlığını şimdi yaptığımızın bilinciyle geçmiş ve bugünü çok önemsiyorum. Ve özellikle bugün yapacaklarımızın geleceğin hazırlayıcısı olduğunu bilmenin sorumluluğu, daha özenli çalışmalar içinde bulunmaya beni sevk ediyor.
Sonra çalışmalarımın sonuçlarını yakın çevremle paylaşmanın ötesine geçip herkesle paylaşmak için gayret gösteriyorum. Çünkü bilgi, sorumluluğu da beraberinde getiriyor. Bilgilenmenizi sağlayan dünyaya karşı sorumluluğun getirdiği bir gayret bu. Üstelik öğrendiklerinizi aktarmalısınız ki, yeni bilgilere ulaşabilesiniz. İşte bu duyguyla yeni yılın ilk faaliyetini gerçekleştirmiş bulunuyorum ve Maltepe Carrefour Alışveriş Merkezinde öğrencilerimle birlikte astroloji bilgilerini paylaşıyoruz.
Bu pazar gününe kadar her gün öğleden sonra herkesin doğum zamanına göre yıldız haritasını çıkartıyoruz ve doğum anındaki gökyüzünün konumuna göre potansiyel yeteneklerini ve 2007 yılının önemli zamanlarını inceliyoruz. Ve bu çalışmayı Altınışık Astroloji ve Bilimsel Araştırmalar Derneği adına bir hizmet olarak ücretsiz yapıyoruz. Böylece hem öğrencilerim için, hem de benim için son derece keyifli bir araştırma oluyor, hem de bilgilenmek isteyenler için bilgiye ulaşmalarını sağlamış oluyoruz. Bilgilenmek adına gerçekleştirdiğimiz yeni yılın ilk faaliyetine meraklı olan herkesi bekliyoruz.
Duygular değişecek
Sabahın erken saatleri duygusal gerilimin çok yoğun olacağı bir vakit. Ancak öğlene doğru duygular değişiyor. Venüs ile Jüpiter arasında meydana gelen uyumlu etkileşim iyimserliğin yükselmesine ve şans olarak değerlendirilecek fırsatların açığa çıkmasına neden olacak. Duyguların çok fazla büyümesi ve ayrıntıların önem kazanmasıyla birlikte ayrıntıların içindeki fırsatları da yakalamak mümkün olacak. Hem aşk, hem de finans konularına yönelik iyimserliğin artması, olumlu gelişmelerin meydana gelmesini sağlıyor.
Yazının Devamını Oku 11 Ocak 2007
Sabah uyandıktan sonra hemen yataktan kalkmayın. Kendinize zaman ayırın. Tamamen uyanmak ve uyanan bedeninizi hissetmek için kendinize zaman tanıyın. Bunun için kalkış zamanınızdan 10 dakika önce uyanmanız yeterli.
Uyandıktan sonra yattığınız yerde bütün dikkatinizi bedeninize yöneltin. Kolunuz, bacağınız, yüzünüz ve hatta mümkünse bütün organlarınızı teker teker hissetmeye çalışın.
Acıyan, kaşınan, karıncalanan, cildiniz, kaslarınız, kalbinizin atışı, ciğerleriniz kısacası tamamen bedeninize yönelin ve kuvvetli bir biçimde hissetmeye çalışın.
Tabii bu arada olabildiğince bedeninizin gevşemesine özen göstermelisiniz. Yani bu çalışmaya başlarken adalelerinizin gevşemesi önemli. Tabii zihninizin de... Böylece çok daha net ve katı bir cisim olarak bedeninizi hissedebilirsiniz.
Sonra ayak parmaklarınızı düşünün. Ayaklarınızı çok yavaş bir biçimde yavaşça havaya doğru kaldırın. Her bir hareketinizle kasılan adalelerinizi hissedin. Ayağınızı azıcık yukarı kaldırırken bütün baldırınız, kalçanız ve beliniz ve hatta sırtınızdaki adalelerin bile kasıldığını hissedeceksiniz.
Yattığınız yerde ayağınızı kaldırırken dikkatinizi bununla birlikte harekete geçen diğer organlarınıza da yöneltmelisiniz. Ayağınızla birlikte bedeninizi takip etmelisiniz.
Bedeninizin herhangi bir organınızı hareket ettirmek için ne kadar çok kas ve hatta diğer organlarınızın da harekete geçtiğini anlamaya çalışın. Bunu hissettiğiniz an, müthiş bir duygunun da içinizde uyanacağını bilmelisiniz. Bu muazzam mekanizmanın, bedeninizin nasıl müthiş bir sistemle çalıştığını hissetmenin uyandıracağı duygu, yaşam enerjinizin yükselmesini sağlayacak. Aynı zamanda içinizde kendinize karşı hayranlıkla birlikte oluşan sevgiyi yakalamaya çalışın.
Sonra kendinizin dışındaki gökyüzünü ve yeryüzünü düşünün. Ve bu muazzam sistemle bütün olduğunuzu hissetmeye çalışın. İçinizden yükselen enerjiyle yataktan kalkın. Elinizi yüzünüzü yıkayın. Mümkünse ılık bir duş alın, kuvvetli bir kahvaltı yapın ve evden öyle çıkın.
Böylece gün boyu kendinizi güçlü ve başarılı hissedeceksiniz. İlişkileriniz çok daha sıcak olacağı gibi işleriniz de rast gidecektir.
Karışıklıklar olabilir
Sanatsal faaliyetlerin artacağını işaret eden gökyüzünün konumu organizasyonlar sırasında ufak tefek karışıklıkların olabileceğini gösteriyor. Ancak bu karışıklıklar önemli değişikliklere neden olmayacak ve ortaya çıkan sorunlarla başa çıkmak kolay olacak. Hayal gücü gerektiren alanlarda başarılı çalışmalar yapılabilir, istekleri gerçekleştirmek için büyük bir güç ortaya konabilir. Büyük isteklerin ortaya çıkmasıyla birlikte davranış ve uygulamalar tamamen değişebilir. Güç savaşlarına zemin hazırlayan durumlar oluşabilir.
Yazının Devamını Oku 10 Ocak 2007
13 rakamının uğursuzluğu ile ilgili uygulamaların "Batı medeniyeti" olarak nitelediğimiz ve gelişmiş olduklarını kabul ettiğimiz Avrupa’da hálá önemini koruduğunu biliyor musunuz? İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth, 1965 yılında Federal Almanya’yı ziyaret ettiği zaman, Duisburg garının 13 numaralı peronu 12a adını alır. Bunun dışında pek çok otelde 13 numaralı oda bulunmadığı gibi 13. kat, tiyatrolarda 13. sıra ve 13 numaralı koltuk bulunmamaktadır. Efsaneye göre Kral Peleus düğününe 13. Tanrı’yı davet etmemiş ve o günden sonra da Truva’nın uğuru kaçmıştır. Son yemekte Judas, 13 kişidir. Ancak, çok geçmeden 12 kişi kalırlar. Kısacası 13 rakamının uğursuzluğunu işaret eden birçok uyarı bulunduğu düşünülmekte ve ayın on üçüne rastlayan cuma günü Avrupalılar karmaşık duygular içine girerek son derece tedirgin bir gün geçirirler. Üstelik dikkatle incelediğiniz zaman bu insanların o gün çeşitli terslikler yaşadıkları ve talihsizliklerle karşılaştıkları görülmektedir. Buna karşılık 13 rakamıyla ilgili hiçbir olumsuz düşünce taşımayan diğer insanlar da ise, uğursuzluk sayılabilecek tersliklerle karşılaşmadıkları görülmektedir. Hatta, bu çeşit uğursuzluk sayılabilecek görüşlere son vermek için oluşturulan kulüpler yaptıkları toplantılarında 13 kişilik masalar kuruyorlar. Bütün bunların boş inanç olduğunu kanıtlamak amacıyla Amerikalı Lois Barr, 13 ile ilgili çeşitli kuralları çiğnedikten sonra, 13’üncü paraşütle atlayışını yapmak için, ayın 13’ünde saat 13’te ve 13’üncü kişi olarak uçaktan atlar. Yere de sapasağlam iner. Bütün bunlara rağmen 13’ün uğursuzluğuna inanlar için bu durum yeterince kanıt oluşturmamaktadır. Üstelik, 13’ün uğursuzluğuna inanan biri, kuralların dışına bilerek çıktığı zaman şayet bir terslikle karşılaşacak olursa, zaten böyle bir talihsizliği beklediği için yaşayacaktır.
Evet, boş inanç deyip geçilen şeyler, kişinin zihnine yerleştikten sonra hiç de boş inançlar olmayıp işleyen prensiplere dönüşür. Bu prensiplerin nasıl işlediği bilinmemekle birlikte işletenin bizzat insan olduğu şüphe götürmez bir gerçek. Uğur ve uğursuzluğun mekanizması aynı prensiplere bağlı çalışmaktadır. Ve pek tabii hemen her konuda olduğu gibi kişiyi ilerletici olabileceği gibi hayatını karartıcı da olabilmektedir.
Aşk maceraları
Sanatsal faaliyetlerin hareketli olacağını işaret eden gökyüzünün konumu ilginç aşk maceralarının yaşanacağını ve ilişkilerin sıcak olacağını gösteriyor. Büyük organizasyonlar yapılabilir ve bu sırada ortaya çıkan ilginç olaylar ve beklenmedik durumlar düşünceleri değiştirebilir. Yabancılarla yapılan iş birliği sırasında farklı isteklerin uyanması mümkün. Bazı karışıklıklar meydana gelse bile Mars ile Satürn arasındaki uyumlu etkileşim, istekleri gerçekleştirmek için büyük bir güç ve irade ortaya konulacağını işaret ediyor.
Yazının Devamını Oku 9 Ocak 2007
İçinizde hiçbir kuşku taşımadan "Yaparım" dediğiniz andan itibaren içinizdeki gizli gücü harekete geçirmiş olursunuz. Ve yapmaya başladığınız zaman içinizdeki gücün de farkına varmaya başlarsınız. Yapabilme gücünüzün harekete geçmesiyle birlikte duyacağınız heyecanla birlikte enerjiniz de yükselmeye başlar. Yapabildiğinizi anladığınız anda duyacağınız keyif başarılı olmanızı kesinleştirecektir. Böylece kendinize olan güveniniz artacak ve yapabileceklerinizin ne kadar fazla olduğunu anlayabilmenizi sağlayacaktır. "Yaparım" sözcüğü içinizdeki büyük gücü ateşleyecek ilk kıvılcımdır. Sonra devamı gelecek ve kendiniz bile durup baktığınızda şaşırabileceğiniz işler başardığınızı göreceksiniz. Önemli olan, işe sadece zor tarafından bakmamaktır. Her şeyde olduğu gibi hayatın da iki cephesi var. Hangi tarafa bakarsanız onu görürsünüz. Zor ve karmaşık olan tarafa baktığınız zaman gördükleriniz karşısında ürküp geri çekiliriniz veya olduğunuz yerde kasılıp kalırsınız. Diğer tarafa baktığınız zaman ise, her şey kolay gelir. Ancak, bu da bir yanılgıdır. Tıpkı ürküten durum gibi... Fakat, hayata daima zor tarafından bakan insanlara göre yaşamanız daha kolay. İhtiyacınız olan gücün içinizde uyanabilmesi için her iki yüzünü de görebilecek duruma gelmek gerekiyor. İşin kolay tarafı, endişe uyandıran yönüyle ilgili kaygıların hafiflemesine neden olur ve başarı bunun hemen ardından gelir. Bu durum, karanlığın diğer tarafında aydınlık, aydınlığın diğer yüzünde ise karanlık olduğunu bilmekle aynı şeydir. Bir şey sadece zor ya da sadece kolay değildir. Zorluklar karşısında metanetle durmak ve üstesinden gelmek yalnızca bilgiyle mümkün. Üstelik içinizdeki gücü harekete geçirdiğiniz andan itibaren zaten her şeyi yapabileceğinizi de anlayacaksınız. "Yaparım" dediğiniz andan itibaren yapabildiğinizi göreceksiniz. Tabii bu sözcüğü söylerken inanmanız şart. Öncelikle kendinizi yapabileceğinize ikna etmelisiniz. İşte, işin en zor tarafı bu... Pek çok kişiyi ikna edebilirsiniz fakat, konu kendiniz olduğu zaman gerçekten çok zor. Fakat, imkansız değil. İçinizdeki inancı kuvvetlendirin. Kendinize inanın. Yapabileceğinize inanın. İnandığınız zaman yaparsınız.
Otorite ve güçç ön plana çıkıyor
Duygusal patlamaların meydana gelebileceğini işaret eden gökyüzünün konumu ulaşım, yasalar ve enerji kaynaklarıyla ilgili uygulamaların değişeceğini gösteriyor. Otorite ve gücün kullanımıyla ilgili yeni görüşler ve farklı yaklaşımlar ortaya çıkabilir. Soruşturmaların derinleşmesi ve meydana gelen olayların altındaki nedenlerin araştırılması sonucunda ortaya çıkan bazı gerçekler duyguların tamamen değişmesine ve değerlerin yeniden gözden geçirilmesine neden olacak.
Yazının Devamını Oku