Ankara Hürriyet Gazetesi baharı, yepyeni köşeleri, sayfalarıyla böyle karşılıyor aslında. Yine, yeni bir anlayışla... Haldun Armağan ile sinemanın, DVD’nin de “yerel”ine, “Ankarası”na/”Ankaralısı”na giriyoruz yeni dönemde. Tadın, lezzetin, restoranın, kuytudaki köftecinin, kafenin-barın-cazın da... Restoran Hafiyesi’nin yanısıra, yeni “Harbitat” sayfamızda, “damak-tat” olacağız okurlarımıza. Madalya da dağıtacağız, “rütbe” de sökeceğiz gerekirse... Ailemize yeni katılan Nusret Cömert’le sadece Ankara’nın değil, dünyanın renklerini, “rengahenk” dolaşacağız. “Moda”yı da, “mod”u da kovalayacağız, yeni isimlerimizle... “K’entelektüel” birikimlere de yer ayıracağız, “kent bilim” açısından yalnızlaştırılmış Ankara’da. Yeni KenTesT bölümümüzde, tanınan ya da pek tanınmayan ama önemli Ankaralı’ların profilini vereceğiz. * * * Hayalleniyoruz; bir tür “kent ansiklopedisi” oluştursun diye yeni sayfalarımız. Evet hayalleniyoruz, çünkü gerçekler her zaman hayallerin üzerinde yükselir. Ankara Hürriyet’in yeni köşeleri, sayfaları da, önce “hayal gibi gelen” basamaklardan yürüdükçe biçimlendi. Gidilecek yer kadar, -hatta ondan öte- gidilen yol (da) önemlidir, değil mi? Yine deneyeceğiz, yine yeniyi deneyeceğiz. Varacağız elbet. Çünkü hayallerimiz ile yaptıklarımız/yapacaklarımız arasında uçurum yok. Duvar da yok. Vereceğimiz dışında, “hesap” da... O nedenle de biz, herzaman devrimci gazeteyiz. Sadece öncü kent kampanyalarımızla, kentli duruşumuzla, herzaman kentini yaşayan/yaşatan haberciliğimizle değil. Ankara’da 550 bin okurumuzla... Koşuyoruz, şu an hedefimizdeki plakette ise “Her gün başka bir Hürriyet” yazıyor.