LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
HERŞEY bir soru ve o soruyu güçlendiren bir haber ile başladı.
Haber özetle şöyleydi:
"Sakarya Meydan Muharebesinde yaralanan gaziler trenlerle Ankara’ya nakledildi.
Günümüzde Numune Hastanesinin bulunduğu yerdeki hastanede tedavi edildi.
Şehit olanlar ise yakınındaki Namazgahtepe’ye defnedildi.
Burası Etnoğrafya Müzesi, Türk Ocağı binası ve Ankara Lisesi’nin olduğu yerdir.
Binlerce ’Sakarya Şehidi’nin mezarı nereye nakledildi?
Yetkililerden cevap bekliyoruz."
Haberi gönüllü kent habercilerimizden birisi yapmıştı.
Haberleriyle hem kentin, hem de Ulus’un nabzını tutan gönüllü semt muhabirlerimizden A. Kerim.
* * *
Ankara Valisi Kemal Önal, gönüllü muhabirimizin haberini bir istihbarat kabul ederek hemen harekete geçti.
Önal hem Genelkurmay Başkanlığı, hem de üniversitelerle görüşüyor.
Ve şehitlerimizin mezarlarının akibeti ortaya çıkacak.
Önal’ın muhabirimiz Deniz Gürel’e yaptığı değerlendirmeler, gönüllü kent haberciliğinin Başkent için öneminin tümüyle farkında olduğunu da belgeliyor:
"Her kentlinin kendini bir muhabir olarak görmesi kentli bilincinin oluşması açısından çok önemli.
Bizim de görevimiz boyunca oluşturmaya çalıştığımız bu bilince katkıda bulunmanız çok güzel.
Ankara’da yaşayanların ’Burası benim’ demesini sağladıktan sonra kentte yaşam çok daha kaliteli ve kolay olacak.
Gönüllü Muhabirlik uygulamasının sürmesini diliyorum.
Böylelikle oluşacak vefa duygusunun önemi büyük.
Vefa sadece kişilere değil, insanın yaşadığı kente karşı da duyulur.
Ankara Hürriyet’e konuyu gündeme getirdiği için teşekkür ediyorum."
* * *
Biz de hem gönüllü kent habercimiz A. Kerim’e, hem de duyarlılığı, kente vefası nedeniyle Ankara Valimiz Kemal Önal’a teşekkür ediyoruz.
Ve "vefa"nın, habercilik açısından da öneminin bilincindeyiz.
İnsanın yaşadığı kente vefası, hem kent haberciliği etiğinin, hem de haberciliğe giden yolun köşetaşlarından birisidir.
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Yazarın Tüm Yazıları