Paylaş
Ama TV dizilerinden NYPD’nin açılımının “New York Police Departmant” olduğunu, TAPDK’nin açılımından daha iyi bildiğimiz kesin. (TAPDK yani Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu)
ABD’de alkol kontrolünde, üflemeli çalgı solosu değil düz bir çizgide yürüme testi yaptıklarını da biliyoruz.
Bizde ise çizgide yürüme meselesi yok.
Niye yok?
Çünkü olamaz! Çünkü değil alkollü olarak, koca yoldaki bölünmüş-boyanmış şeritlerden otomobil ile bile gidemeyen bir toplumuz.
Yolu iki, üç, dört, hatta sekiz şeride bölmüşler. Üstelik boyamışlar.
Yani sana diyorlar ki, tekerini -bir zahmet- gideceğin yöne göre, sağ-sol ya da orta şeritlere denkleştir.
O şeritlere göre, düz bir çizgide yoluna devam et.
Ama imkansız.
* * *
Bir çok sürücü iki şeridi ortalayıp, dört şeritli yolu iki şeride indiriveriyor bir anda.
Üstelik sağa-sola-ileri, nereye gideceği belli değil.
Ötesi bazı ışıklarda sağa-sola dönmek için tek şeritli “durma-geç” yol fırsatları var.
Karşı yöne, ileriye gidecekler ışıkta beklerken, sen sağa-sola dönebilesin diye...
Ama adam karşı yöne gitmek için ışıkta bekleyenleri sollamış, o şeridi de kapatmış. İleriye gidecek ve bekliyor ışığı.
Korna çalıyorsun, ya yapacak bir şeyi yok. Ya bir şey yapmaya gönlü...
Oysa o şeritler beklemeden, sağa ya da sola devam etmek için.
Arkanda kuyruk oluşturup, bekleyenlerin küfürlerini tahayyül etmek için değil.
* * *
Bütün bunların nedeni, aslında Başkent’in hiç bir zaman olmayan ulaşım politikası ve o nedenle yaratamadığı alışkanlıklar ile ilgili.
Otomobil öncelikli bir kente dönüştüyse Ankara. Şehir içi yolları, “bas-git” mantığıyla otoban gibi olmuşsa...
Eh her sürücü, kendi egosuna, psikolojisine göre basıp gidiyor.
Çünkü buna alıştık/alıştırıldık.
Ve bir kent, diğer kentlerden sadece tarihi, yeşili, mimarisi ile filan değil, yarattığı alışkanlıklar da ayrılır.
Paylaş