LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
HEYECANLA bekliyoruz.
Kapı aralanıyor.
Filmin başından beri merak edilen katil çıkıyor odadan.
Ama yüzünü görmek mümkün değil.
Çünkü ağzında sigara var, yüzü karartılmış.
Odada, yatakta yatan kurbanı da göremiyoruz.
Kan karartıldığı, flulaştırıldığı için o da kim belli değil.
Vuruldu mu, bıçaklandı mı, burun kanaması-tansiyondan mı gitti...
Hep birlikte fikir yürütüyoruz.
Galiba göğsü de çıplaktı.
Ki o da karartılmış.
Masada içki kadehleri var herhalde.
Flu, görünmüyor...
* * *
Adamla kadın uzanıyorlar yatağa.
Makaslanıyor o sahne.
Sonraki sahne, adam otomobilde.
Yatağa birlikte uzandığı kadını bir daha göremiyoruz filmde.
Öldürdü, boğdu, doğradı mı...
Yoksa "one night stand"di de biz mi anlamadık.
Otomobilinde telefonla konuşuyor adam.
Ne konuştuğunu bilemiyoruz, çünkü küfürbaz belli, "dit dit"leniyor sürekli tüm sözleri.
Yüz ifadelerinden olayı çözmeye çalışıyoruz.
"Gülümsüyor, demek sevişti kadınla, mutlu..."
"Hayır" diyor arkadaşım, "Dikkatli bak, o sadistçe bir tebessüm. Kesti kadını".
* * *
Film zaten geceyarısı gösteriliyor.
Başlamadan önce +13, şiddet cinsellik vb. içeriyor uyarıları var.
E, daha ne...
Kim, kimden, neden korunuyor.
* * *
RTÜK’ün fısıldadığı tavsiyeleri abartıp, fahri sansürcü olmamalı hiç bir kanal.
En acımasız sansür, hatta gizli faşizm bazen otokontrol ile geçer hayata.
Dozu kaçınca, en işgüzar sansürcü bile eline su dökemez.
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Yazarın Tüm Yazıları