Plansızlığın pilot bölgesi

Bahçelievler ve Emek'te Gima, Balkanerler ve adını hatırlayamadığım bir çok büyük market, şarküteri orada açılmıştı.

Ankara'nın en seçkin restoranlarından Kokteyl de yarım asır önce oradaydı.

Balıkçıları, pastaneleri, düğün salonları, züccaciyecileri, fotoğraf stüdyoları, kıraathaneleri, ilk bilardo salonlarıyla eskiden de merkezdi 7. Cadde.

Semtteki tek masa tenisi, aynı caddedeki Dinlenme Kıraathanesi'ndeydi bir zamanlar.

Son durakta Arı Sineması'na uzanan, özel bir mekandı eskiden de...

* * *

Ardından, Tunalı, Konur Sokak ile birlikte Ankara'nın gözde caddelerinden birisi oldu.

Eskişehir Yolu hattındaki üniversite gençlerinin de değişmeyen mekanı.

Ünüyle birlikte, sorunları da birikti.

Son yıllarda çilesi hiç bitmedi.

Manzaraya tüy diken "içkili yer referandumu" gibi garipliklerin kıyısından döndü.

Park sorunu boyunu aştı.

"Yaya bölgesi olmalı mı, olmamalı mı", "Olacaksa nasıl olmalı" gibi soru(n)lar araştırmalara dayanan, planlı bir yaklaşımla, ciddi biçimde ele alın(a)madı.

BEDAŞ ve BAŞKENTGAZ kazılarının eziyeti -tozu toprağıyla- henüz tazeyken, esnaf, semt sakinleri şimdi de kaldırım çalışmalarıyla kış ortasında bezdi canından.

Sırt sırta, yanyana, yüzyüze plansız/projeksiyonsuz yükselen alışveriş merkezleri vurdu esnafını.

* * *

Sorunlar bitmiyor, bitmez de...

Çünkü 7. Cadde Ankara'da plansızlığın pilot örneklerinden birisidir.

Plansızlığın abidesi de duruyor orada hala.

Yedinci Cadde'ye oldu-bittiyle yamanan Gökkuşağı projesi, ortada.

Kaldırımlar bitsin...

Emin olun yeni kazılar, asfalt çalışması/yamanması vb. başlayacak orada.

Ve plansızlığın bedelini, esnaf, semt sakinleri yaz-kış ödemeye devam edecek.