Okurlarımızdan gelenler: Sevgi artık “çete” işi...

SOKAK köpekleriyle ilgili çözüm önerilerinin ardından, okurlarımızın katkıları, önerileri de birikmeye başladı. Internet sitemizdeki yorumlara ve e-mail ile bize ulaşan önerilere, eleştirilere, değerlendirmelere yazılarımda yer vereceğim. Yorumlarınızı, çekip, paylaştığınız fotoğraflarınızı hem sitemizde, hem de Ankara gazetemizde yayınlayacağız.

Haberin Devamı

Okurlarımızdan gelenler: Sevgi artık “çete” işi...

Okurumuz Doruk Çımacı, başta sokak köpekleri olmak üzere hayvanların rastgele, kontrolsüz bir şekilde deneylerde kullanılmaması gerektiğini vurguluyor.
Çok haklı... Ankara Barosu Hayvan Hakları Kurulu da nisan ayında bu konuda dava açtı:
“Var olan yönetmelikte, hayvanlar üzerinde her türlü fiziksel işkenceye ‘deney adı altında’ izin verilerek, yapılamayacak haller ‘istisna’ya dönüştürülmüştür...”
Sekiz yıl önce, Hürriyet Ankara, Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi'nde, inanılmaz koşullarda tutularak, kobay olarak kullanılan sokak köpekleri skandalını ortaya çıkarmıştı. Ana gazetemizden de duyurulan olay, büyük yankı yaratmış. Ardından duruma bakanlık ve yetkililer el koymuştu.

Haberin Devamı

Okurlarımızdan gelenler: Sevgi artık “çete” işi...

OKURUMUZ VUSLAT K.’NİN TENCERESİ...

Okurumuz “Vuslat K” da, “Yazınızdaki bu bilince ve farkındalığa çok ihtiyacımız var. Lütfen devam etsin” diyerek, bir “mahalle hikayesi” ile aramıza katılıyor:
“Pazardan ucuza bir tencere ve plastik bir kap aldım. Her zaman et aldığım kasaptan, alışverişim sonrası artık kemikleri de alıyorum. Ücretsiz...
Tencerede 40 dakika kaynatıyorum. Soğuyunca içine 1-2 somun ekmeği dolduruyorum, hop plastik kaba boşaltıyorum. Mahallenin kedi ve köpeklerine haftada bir yapıyorum bunu.
Benden esinlenen bir kaç mahalle sakini de yapmaya başladı. Düzensizlik olmasın diye ‘ziyafat günü’nü aramızda sıraya koyduk.
Sularını mahalle bakkalı, sağ olsun, dükkanının önüne koyduğu kaplarla sağlıyor zaten. Her şeyi kurumlardan beklemek olmaz. Yapacağınız bu güzelliğin maliyeti sıfıra yakın; bir canlının hayatına katkıda bulunmanın verdiği ruhsal doyum ise paha biçilemez...”

‘MELEK ÇETELER’İNİN GİZLİ MESAİSİ

Vuslat K’nin satırları, bana sokakların “sevgi çeteleri”ni hatırlattı. Kendisi de belli, "çete üyesi"...
Hayvanseverleri kast ediyorum; kışın ayazında, gecenin köründe, atkılarına sarınmış, ellerinde poşetler, sokaklara mama, yemek bırakan sevgi insanlarını...
Ayıp bir şey yaparmış gibi gizlice...
Apartmanların kuytusuna bir kap su... Kuşlara ekmek kırıntısı...
Benim çocukluğumda, ilk gençliğimde hemen herkes “melek çetesi”ndendi.

Haberin Devamı

ÇİÇEKLERİYLE KONUŞAN MUHSİN BEY’LER

Okurlarımızdan gelenler: Sevgi artık “çete” işi...

Sadece köpekler, kedilerle mi...
Çiçeklerle konuşan, dertleşen komşularımız vardı.
Hiç unutmam bir gün çiçekleriyle konuşan yaşlı komşumuza olanca hınzırlığımızla yanaşıp, yarı alayla “Amca kiminle konuşuyorsun” diye kıkırdamıştık.
O da çiçeklerin başlarını, yapraklarını usulca okşayıp, “Sizlerle yavrularım, sizlerle” yanıtını vermişti. (Muhsin Bey filminde, çiçekleriyle konuşan, onların da hatırını soran Şener Şen’in kulakları çınlasın)
Anılar yüreği diri tutar, derler. Ağrıtıyor da, bazen...
Çünkü sevgi, artık bir çok mevzuda, “çete” işi...

CEM RÜZGARLI’YA BİBER’İN ÖĞRETTİKLERİ

Yorumunda, barınaklara gidilmesi, görülmesi gerektiğini vurgulayan Cem Rüzgarlı’nın sevgisi ise, hem mutlu, hem hüzünlü bir anıyla yaşıyor:
“Anatole France’ın “İnsan bir hayvanı gerçekten sevene dek, ruhunun bir yanı hala uykudadır” sözü çok doğru. Ben de aynısını yaşadım.
Kırkımdan sonra bir terrier köpeciğim oldu... Onunla dolu dolu 12 yıl yaşadık. İnanın insan olduğumu kızım Biber’i aldıktan, bağrıma bastıktan sonra anladım.
Bütün hayatım değişti. İddia ediyorum,hayatına çocukluğundan itibaren hayvan sevgisi giren kişi kötülük yapamaz, şiddet uygulamaz.”

Haberin Devamı

‘HESAP HÜLASASI’ BELGESELLERDEN BİLDİRİYOR

“Hesap Hülasası” rumuzlu okurumuz ise, “belgeseller”den bildiriyor:
“Genelde belgesel kanallarını izlerim. Şu kanıya vardım; hayvanlardan öğrenecek çok şey var.
Belgelsel niteliğinde bir yazı olmuş. Umarım her okuyan, öncelikle sokak hayvanları konusunu iyice düşünür.”

MELEK BULUT: ARTIK YENİ ŞEYLER SÖYLEMEK LAZIM

Melek Bulut yorumunda, bu konuda “tanım”ların, “kavram”laştırmaların eskidiği, miyadını doldurduğu görüşünde:
“Toplum olarak yeni bir hayvan tanımına ihtiyaç olduğu kanısındayım. Merhamet, vicdan, ilgi-alaka, bağlılık insana özgü değerlerin günümüzde hangi nesilde yaşanır olduğunu görmek zor olmasa gerek...”
Yeni bakış açılarına, buna dayalı yeni tanımlara da, var olan kavramları yeniden tanımlamaya da gerçekten ihtiyacımız var.
Mevlana’nın yüz yıllar öncesinden gelen uyarısı, duruyor ortada:
“Dünle beraber gitti, cancağızım, ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”

Haberin Devamı

‘HAYVANSEVER MERKEZ MEDYA’YA DESTEK

Ferhan Arpacık yorumunda, başka canlılar, hayvanlar konusunda, medyanın yardımına çok ihtiyaç olduğunu hatırlatıyor.
Mutlulukla yinelemek isterim; bize “ince” bir eleştiri olarak yöneltilen “Hayvansever merkez medya” nitelemesinden, kendi payıma gurur duyarım.
Seher Uncu herkesi “bizim dışımızdaki canlılara da saygı duymaya”, Güneş Tarık, Anna Karenina, Ali Yılmaz da başta okurlar olmak üzere, herkesi duyarlılığa, vicdana, özene davet ediyor.
Biz de, katkılarınız, önerileriniz, yorumlarınızı duyurarak, devam edeceğiz...

‘DİKKAT SOKAK KÖPEĞİ ÇIKABİLİR’ TABELASI

Turan Güneş Bulvarı Oran mevkiinde ODTÜ ormanlarında sokak köpekleri yaşamaktadır. Özellikle gece ve sabahın erken saatlerinde köpekler yiyecek ve su için yolun karşı tarafına geçiyor. Trafikte süratle seyreden bazı sürücüler bu durumu bilmiyor, ya da önemsemiyor. Her an bir köpeğe çarpmaları kaçınılmaz... İlgili kurumlar Turan Güneş Bulvarı Konya yolu girişi ve karşı yönden TRT kavşağında Konya Yolu yönüne “Dikkat Sokak Köpeği Çıkabilir” anlamında trafik tabelası koyabilirler mi? (Demir Demir /e-mail)

Yazarın Tüm Yazıları