Paylaş
Eski model Mini Cooper'ı, yanından ayırmadığı oyuncak ayısı, inanılmaz mimik, beden hakimiyeti ile skeçleri de bir dönem gösteriliyordu TV'de.
Filmde, Mr. Bean'in ABD'deki müze macerası anlatılıyordu.
Los Angeles Müzesi'nin küratorü, Amerikan tarihi açısından da büyük önem taşıyan 50 milyon dolar değerindeki bir tabloyu sergileyecektir.
Açılışta Londra'dan da bir uzman isterler.
Londra'daki Kraliyet Müzesi ise uzman yerine, hiç bir işe yaramayan Bean'i yollarlar.
Mr. Bean, orijinal tabloyu dolmakalemi ile lekeler. Tinerle mürekkebi silmeye çalışırken, tabloyu iyice berbat eder, portrenin yüzü silinir filan...
Bean sorunu çözmek için harekete geçer.
Tablonun reprodüksiyonunu, posterini bulur.
Yumurta akı vb. malzemelerle biraz rötuşlar.
Ve orijinalin yerine, tablonun çakmasını yerleştirir çerçeveye.
Film icabı, herkes de yer bunu.
* * *
Film icabı dedim ama, meğer Mr. Bean misali böylesi abuk/absürd bir komedi bile gerçek olabiliyormuş.
Ankara Resim Heykel Müzesi'ndeki skandaldan söz ediyorum.
Müzedeki eserleri sayım heyetinden Doç. Dr. Osman Altıntaş, müzede 500'e yakın eserin çalındığını, iki katının da tahrip edildiğini belirlediklerini söylüyor:
Çalınan yerine müzenin reprodüksiyon, sahte eserlerle dolduğunu...
Gazeteler de ressam Hoca Ali Rıza'ya ait 13 karakalem eserin yerine fotokopilerinin koyulduğunu yazıyor.
* * *
Skandal yılların birikimi.
On beş yıl önce de, iddialar gündeme gelmişti.
Hatta dönemin Kültür Bakanlığı, gerçekliği tartışmalı tabloları sergilemeye başlamıştı.
Daha sonra müze 6 yıl kapalı kaldı. Adı Hayalet Müze'ye çıktı.
Belki de ne olduysa, o dönemde olmuştur.
Bugün bakıyoruz, müze fotokopi, reprodüksiyon, sahte tablolarla dolmuş.
* * *
Buyrun size hakiki, öz Mr. Bean...
Şimdi sıra, Mr. Bean'in, Bean'lerin/binlerin kim olduğunun bulunmasında...
Paylaş