Paylaş
“Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
amblemden çektiği kadar...”
* * *
Evet bu şehir, amblemden-logodan çok çekti.
En az 10 yıl Hitit Güneşi yerine onaysız-sualsiz tepeden inme getirilen Atakuleli, yıldızlı, camili ambleme açılan davalar, tartışmalar ile geçti.
Ki, açılan davalar yerindeydi, itirazlar haklıydı.
Sonunda yasaklandı amblem zaten.
* * *
Ardından “kedi gözü” logosu geldi.
Bu kez, anlam veremediğim, hatta abuk bulduğum bir tartışma başladı.
Logo değil, kedinin huyu-suyu, karakteri eleştirildi.
Hatta “kedi gözü” logosunun “Cats Müzikali”nden apartıldığı bile yazıldı.
Ben de bunun “logonun altında buzağı aramak” olduğunu yazdım. Müzikalin afişinde iki kedi gözü var diye (ki afişteki kedinin gözbebeği çok farklıdır, çünkü dans eden insan figürleri yer alır), yeni logoya “çakma” demenin haksızlıktan öte, “sade suya tirit” çabası olacağını savundum.
* * *
Derken...
İkinci ve bence ciddiye alınması gereken bir intihal iddiası Cumhuriyet Gazetesi’nin Ankara ilavesinden geldi.
Gazetede yaklaşık 7 aydır “Ankara Kedisi Misket” adlı karikatür dizisi yayınlanıyor.
Eh, Dünya Çocuk Oyunları için yeni seçilen maskot da Ankara Kedisi, adı da Misket...
Cumhuriyet’in Ankara İlavesi bu durumu, “Misket’in genetik kopyası” başlığıyla okurlarına duyurdu.
* * *
Büyükşehir, “Ankara Kedisi Misket” meselesinde Işık Kansu ile Murat Sayın’ın hazırladığı karikatür dizisinden esinlendiyse bunu açıkça belirtmeliydi.
Yok eğer 7 aydır yayınlanan “Ankaralı” o karikatürleri Büyükşehir’den hiç kimse görmediyse, okumadıysa, bilmiyorsa, eh bu da başka ve yine ciddi bir tartışma konusu...
Paylaş