Paylaş
Gelen içtenlikli, zarif iletilerden, özellikle, “işi, mesaisi, görevi Kafkas oyunları olan bir ekibin” vurgulamamın tümüyle gönüllülüğe dayanan, dansçıları “bir kuruş para almadığı” gibi, maddi imkansızlıklarla da kuşatılan bu ekibe haksızlık olduğunu anladım.
Ötesi, geçmişi 23 yıla uzanan topluluğu oluşturan 80 gönlübol insanın hiçbirisinin mesleğinin dansçılık olmadığını, hepsinin başka bir mesleği yaparak geçindiğini öğrendiğimde gerçekten üzüntü duydum.
Bunu bilmemek ve bunu bilmeden o cümleyi kurmak, hatam, eksikliğimdir.
* * *
Toplulukta dansçı ve altyapı eğitmeni olarak görev yapan Murat Özen’in satırlarını paylaşmak istiyorum:
“Çalışma yerimiz MEB Kartal Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu’dudur. İzlediğiniz şovu yapan kadroda dansçı olarak 54 yaşında arkadaşımızla birlikte 17 yaşında lise öğrencisi kardeşimiz yanyana dans ettiler.
Pek çok izleyicinin bilmediği bir konu da var. Final için hazırladığımız şovumuz 7 dakika 34 saniye idi, fakat montajda 4 dakikası makaslanmış ve finalde bu şekilde yayına verilmiştir.
Kesilen bölümler tüm hikaye örgüsünü parçaladı. Jüri yorumları da kesildi. Final akşamı sahneye çıkıp çıkmamak konusunda kararsız kaldık. Çünkü seyircinin o anda ekrandan gördükleri ve algıladıkları üzerine oy kullanacağı bir yarışmada yapılan bu makaslama hepimizi çok kırdı ve üzdü.”
* * *
Ekipten Erdoğan Akgül de topluluklarında tamirciden mühendise, muhasebeciden işçiye, öğretmenden öğrenciye her meslekten insan olduğunu vurguluyor.
İletilerden birisi de 21 yaşında, öğrenci Berkcan Kösem’den:
“Çok kısıtlı koşullarda kendi yağımızla kavrularak hiç karşılık beklemeden bu dansı amatör olarak yapıyoruz. Bu yarışmanın ikincisi olsak da, sosyal medyada gönüllerin birincisi olduğumuzu görmek, birincilikten de kıymetli bizim için...”
Topluluğun üyelerinden Arif Eren Güner de 25 yaşında. Mesleği turizm, hobisi dans etmek. On yıldır “kar-kış, iş-güç demeden” sürdürüyor bu gönül yolculuğunu...
* * *
Son yerine, bunca yıldır gazetecilik mesleğimde, yazdıklarımla ilgili hiç bir konuda böylesine içten bir üzüntü duymadığımı vurgulamak istiyorum.
Topluluğu, derneği, tümüyle kendi emekleriyle oluşturan/sürdüren ve yazımda da danslarını çok başarılı, kusursuz bulduğumu vurguladığım arkadaşların her zaman yolunun, ufkunun, özellikle çok kısıtlı olanaklarının açık olmasını dilerim.
Ve dilerim ki, sadece emekleriyle, özveriyle varolan bu topluluğa somut destek verenler de çıksın.
Paylaş