Hep bize kapak oluyor

Batıda, Uzakdoğu’da rögar kapakları artık sanat objesine, rögar kabartmaları rölyefe, asfalt resimlerine ilham verirken...
Bizde kapağın asfaltla seviyesi asla tutturulamaz.
Ya çukurdur, ya da tepecik.
Ayrıca çoğu da “tahterevalli düzeneği”ndedir; bir aşağı, bir yukarı…
Yağmur yağınca tıkanıp, “havuz tıpası”na dönüşmeleri de cabası.
* * *
O kapakları yerleştirenlerin tümü miyop, astigmat ya da hipermetrop filan mıdır.
Yoksa plansız-programsız kazıların, makyaj asfaltların bitmeyen yap-bozu mu elemanların ayarını bozar, bilmiyorum.
Ama hem yayalara, hem başta motosiklet, bisiklet olmak üzere bilumum vasıtalara tuzaktır hepsi.
* * *
Hani GORA filmindeki o ünlü “Komutan Logar, bir cisim yaklaşıyor efendim” repliği vardır ya…
Rögar caddelere, sokaklara pusu atan, yol kesen çeteci gibidir zaten.
Rögar çukuruna ya da tepeceğine yaklaşan o bahtsız cisim de, birazdan “kaza”ya kurban gidecek yaya ya da bisikletin-motosikletin sürücüsüdür.

Çoğu kez de kurban, küçücük çocuklardır.
Hürriyet’in 5 yıl önceki haberinin girişinde özetlenen “zincirleme facia”, sadece bir kesitidir:
“İstanbul’da 5 yaşındaki Dilara Dumru'nun ardından, Kocaeli’nde 2.5 yaşındaki Tuğçe Özbilgili'nin ve Ağrı’da da 5 yaşındaki Cem Yıldız’ın ölümünün ardından, bu kez de Adana’da da 6 yaşındaki Tayfun Kuzu, onarım için rögar kapağı kaldırılan kanalizasyon çukuruna düşerek hayatını kaybetti.”
Böyle –oktan- kazaya, yürek mi dayanır… Sabır mı dilenir?
* * *
Rögar sorunu “muamma”ya dönüşmüşken, ASKİ Genel Müdürü İrfan Kaya’nın isyanı da manzaraya tüy dikti:
“Bu yıl yaklaşık 4 bin rögar kapağı çalındı. ASKİ milyonlarca lira zarar girerken, ciddi kazalar ve yaralanmalar da oluyor…”
ASKİ’nin döküm kapakları kompozit, ekonomik değeri olmayan malzemeyle değiştirmesi de sorunu çözmemiş. Onları da çalıyorlarmış.
(Böyle bir hırsızlığa rastlarsanız Mavi Masa 153 ya da doğrudan Polis İmdat 155’i arayın. Hırsızlık fark edilene kadar o çukur, can alabilir)
* * *
Gelelim yeniden kapakların ayarsızlığına…
Yollarda, rögar tuzakları nedeniyle slalom yapan araçlara bakın.
Bu kadar zor mudur, bir rögar kapağını asfaltla aynı hizada ayarlamak?
Olmuyorsa… Biz beceremiyorsak, ya yurtdışından bir uzman heyet getirtelim onlar halletsin.
Ya da bizim “kaldırım mühendisleri”ni oraya temel eğitime filan gönderelim.

(Ender Baykuş'un haberi http://www.hurriyet.com.tr/ankara/27590526.asp)