Eğer varsa bir defter

Düşünüyorum da...

Kendimi bildim bileli benzer cümleler yazılır, gazetelerdeki köşelere:

"Yazarımız, yıllık izninin bir bölümünü kullandığından, yazılarına bir süre ara vermiştir"

"Tümü ne kadar ki, yıllık izninizin?" diye sorduğuna rastlamadım, bir okurun.

Bilirim, türlü tahminler vardır.

Ama bilin ki, "Bazen haberleri Hawai’den, Prag’dan, Bali’den şortla- bildirsek" de, iznimiz tahminlerinizden çok çok azdır.

İzin alabiliriz her zaman, ama izin veremeyiz kendimize.

Çünkü amirimiz, gündemdir.

Yıllık iznimiz, genellikle şıllık izindir bizim.

Ne zaman gelip, ne zaman, nasıl gideceği belli olmaz.

Ama göze çarpar, uçuşan etekliği.

* * *

Vekil seçimleri geçti, cumhur seçimleri turlamada.

Cumhurbaşkanı adayı çok yorgun, Başbakan daha yorgun, kabineye hazırlanan muhtemel tüm adaylar, belki muhalefet bile yorgun aynı yerde oturmaktan.

Ben dinleneceğim.

Yıllık iznimin bir bölümünü artık kullanıyorum.

Yani bir buçuk yıldır her gün gazetenizde yer alan yazılarımın, bir bölümünü bu kez yazamayacağım.

Sanırım altı-yedi gün tatil, dört-beş yazılmamış yazı olacak, bilançom.

* * *

Birikirsem ve çekerse telefon, belki küçük bir koydan, lakabı "Viva solo", göbek adı "V for Vendetta" olan avuç içi bir tekneden bildireceğim.

Olmadı, mırıldanacağım bir bölümünü:

"Çok yorgunum, beni bekleme kaptan

(...) seyir defterini başkasını yazsın."

Eğer varsa bir defter.