Paylaş
Faşizmin en koyu zamanlarıdır.
Dünyaca ünlü Şilili şair Pablo Neruda da, küçücük bir adaya sürgün gider.
Adanın tek postacısı, şaire dünyanın her yerinden yağan mektuplar nedeniyle şaşkındır.
Mektupların hemen tümünün kadınlardan geldiğini -gıptayla- fark eder. Bunun sırrını öğrenmelidir mutlaka...
O da adanın en güzel kızına, Beatrice’e aşıktır çünkü.
* * *
Yanaşır şaire:
“Ben de bir şair olmak isterdim...”
“Hayır, postacılık daha orijinal. En azından çok yürüyorsun, kilo almıyorsun. Tüm ozanlar davul gibi...”
“Evet ama şiirle kadınları kendime aşık edebilirim. Şair olsaydım söylemek istediğim her şeyi söyleyebilirdim”.
“Ne söylemek istiyorsun peki?”
“İşte asıl sorun bu ya, şair olmadığım için söyleyemiyorum”.
Haklıdır, şiir kelimelerin kifayetsiz kaldığı, tıkandığı hallerde, kelimeleri, dokusu, ritmi, dokunuşuyla girer devreye...
Yürek açar, ufuk açar.
Postacı, ilerletir şiirle/şairle ilişkisini...
Neruda’nın bir şiirini gizlice “alıp”, Beatrice’e okur.
Kızar Neruda:
“Benim şiirimle kızı baştan çıkarmışsın.”
“Senin yazdığın şiirle kızı baştan çıkardığım doğru. Ama o şiir sana ait değil.”
“Benim yazdığım şiirin bana ait olmadığını mı söylüyorsun?”
“Evet. Şiir, yazana değil ihtiyacı olana aittir.”
Yine haklıdır.
Başkalarının şiirleri bir anda, ihtiyacımız olduğu anda, “bizim” olabiliyor.
“Benim şiirim” olabiliyor, hatta anlattığı şeyler, baştan aşağı “ben” olabiliyor.
İşte bu şiir “ben”i anlatıyor da, dedirtebiliyor.
Çünkü İlhan Berk'in dediği gibi, "Aslolan şiirin hayatını yaşamaktır, yazmak sonra gelir hep..."
* * *
Şairlerin, sevdiğiniz, “sizin” dizelerinizi, aşağıda “yorumlar” bölümünde paylaşmaya başlayabilirsiniz.
BU ŞİİR BEN'İM... #BuHürriyetÇokSosyal #BuSiirBenim
ÖNEMLİ NOT: Şairlerin dizelerinin yazının altına, "yorumlar"a yazılması; hepsinin aynı yerde toplanması, dizelerin buluşması açısından önemli. Çünkü seçtiklerinizle, farklı günlerdeki paylaşımlarınız/paylaşımlarımızla bir tür seçki de oluşacak.
Ara ara dizelerin toplandığı link’i hatırlatan paylaşımlar yapacağız, istediğinizde oradaki linke tıklayarak toplu yorumlara ulaşabilir, seçeceğiniz farklı dizeleri de ekleyebilir, paylaşabilirsiniz.
Paylaştığınız dizelerin sonuna şairin ismini eklemeniz, hem şairine saygı için gereklidir; hem de o dizelerin şairinin başka şiirlerini okumak isteyenlere yol gösterecektir.
POSTACININ VEDASI Aktardığım diyaloglar İngiliz yönetmen Michael Radford’un Il Postino (Postacı) filminden... Filmde postacıyı inanılmaz bir oyunculukla canlandıran aktör Massimo Troisi, filmi tamamlayabilmek için kalp ameliyatını erteler. Ancak çekimler tamamlandığında kalp krizi geçirerek, 41 yaşında hayata veda eder. Filmini seyredemeden, kazandığı başarıyı, ödülleri göremeden... Film, ona ithaf edilmiştir.
Paylaş