TOM Waits’i oldum olası (ki bu epey uzun bir zaman ediyor) sevmemden midir, bilmiyorum.
Ama brutal vokal ilk dinlediğimde yakalamıştı beni. (Brutal kavramını bilmeyenler, ilk dinlediklerinde “böğürüyor” diyerek kendince adlandırır gırtlaktan-derinden gelen o haykırışı, o pes çığlığı) Death metal türünü fazla dinlemesem de sevdim hep o haykırışla yüze(ye) vuran isyanı.
Sonra brutal gırtlağın en gençleri, dört yıl boyunca Genç Nota’da karşımıza çıktı. Ve yine Genç Nota Liselerarası Müzik Yarışması finalinde sahnede deprem yaratan, Hayko Cepkin ile dört yıl gönlü, emeği ile hep yanımızda olan Hicri Bozdağ iyice tanıştırdı beni o çığlıkla. İçinde scream ve brutal barındıran bir müziği Türkiye’de yaygınlaştırmak müzikal bir “cephe” ise, sanırım Hayko en ön saftadır stili, hatta tuğraladığı bedeniyle.
İki yıl önce ise, Iron Maiden, Scorpions, Black Sabbath, Metallica’nın “makul” (yaşa/başa uygun) parçalarında tıkanmış heavy metal belleğime “senfonik” ritmlerle yepyeni bir milat yerleşti. Evet, yine Genç Nota ile... Yahya Kemal Beyatlı Lisesi’nin solisti Berrak Atlı’nın sesiyle, Haggard. Haggard’ın eski bir İsveç halk şarkısından senfonik metale uyarladığı Herr Mannelig’i seslendirdiler sahnede... Hiç unutmam, müzik öğretmenleri Serhat Yıldırım yedinci üyesiydi gruplarının. Sonra bir süre cep telefonum, Herr Mannelig ile çaldı. O müziğin ardından “Alo” dedim, içimdeki “scream”i sezdirmeden.
Sonra, üç-dört ay önce Levent Seğmen geldi, gözbebeklerinde “scream” ile: “Bu yıl Genç Nota’ya Haggard’ı getirelim mi?” (Ki Hicri ile herşeyi hazırlamışlar zaten) Ki lisede okurken arkadaşı Ebru Etizer ile birlikte katıldığı liselerarası müzik yarışmasında birinci olmuştur Levent. Yani “mektepli”sidir Genç Nota’nın. Ki, illa ki Etizer, Genç Nota’da değişmez jürimiz, en güzel sesimizdir. Brutal bir yanıt verdim elbet, Seğmen’in Haggard sorusuna: “Hemen, mutlaka getirelim...” Ve “Bin çocuk korosu”nun maestrosu Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık’ın Genç Nota’ya verdiği büyük destekle sadece yarışmanın finalini değil, Haggard’ı da getirdik. Ötesi Haggard’ı yirmi yıl önce kuran Asis Nasseri verdi ödülünü Genç Nota’lara. Ki artık hepsi, daima genç.
Hepsi hayal gibi değil mi... Beş yıl önce hayaldi de zaten. Hayalimdi Genç Nota’yı Hürriyet markası yapmak. Gerçek oldu. Ki gerçekler, her zaman hayallerin üzerinde yükselir. Onun için her şey mümkündür. İlla ki, mümkündür!