Tarihsel bir ‘özel sayı’

Yaşar NURİ ÖZTÜRK
Haberin Devamı

Gerçekçi olmak için ‘‘tarihsel’’ diyorum. Çünkü bu özel sayı, yüzyılların paslı hurafelerine karşı çıkarak ve yüzlerce acıyı göğüsleyerek kitlelerin gerçek dine giden yollarını açmış ve onları küstükleri bir imanla barıştırmış bir düşünce ve aksiyon adamının 50 yıllık hayatını ve mücadelesini yazıya geçiren, resimleyen bir kaynak durumundadır. O adamın mesajıyla iman bağı olanlar kadar olmayanlar da bu ‘‘özel sayı’’yı incelemek ihtiyacı duyacaklardır.

Yayın hayatının 14. yılına girmek üzere olan ‘‘Kitap Dergisi’’nin çıkardığı ‘‘Yaşar Nuri Öztürk Özel Sayısı’’ndan, (92. sayı) söz ediyorum. Önce şekle ilişkin bilgiler vereyim: Büyük boy 190 sayfa, kuşe kâğıda 8 renk baskı. Yaşar Nuri'nin çocukluktan bugünlere tam 35 resmi kullanılmış. Kapakta Y.Nuri resminin üstüne şu anlamlı yazı bindirilmiş: Kitleleri ürperten çağrı: ‘‘Atalar, Dedeler Dininden Kuran'daki İslam'a!..’’

* * *

İçerikle ilgili dört ana başlık verilebilir. 1. Y.Nuri'nin hayatı: Doğumdan bugüne kadar. Böylesi genişi ilk kez yazılıp yayınlandı. Bu hayat çerçevesinde bir kuşağın ve bir devrin adeta panoraması veriliyor. 2. Düşünceleri: Neler düşündü, nelere niçin karşı çıktı, neyi yıkmak ve yerine neyi koymak istedi. Felsefi zeminden sokaktaki hayatın günlük seyrine kadar her alana ve her insana bir şeyler söyleyen kuşatıcı ve sarsıcı bir mesajın evrensel bir karakterle milyonları kucaklamasının düşünsel-Kuran'sal yapısı, 3. Mücadelesi: ‘‘Asırlarca sürmüş ve kâbusa dönüşmüş bir uykuyu delen, her biri bir devrim niteliğinde mesajlar’’ın, tüm resmi-gayri resmi engellere ve sabotajlara rağmen milyonlara mal edilişinin ürpertici öyküsü. 4. Eserleri: Elli yıllık çileli ve durmak bilmez bir çalışmanın vücut verdiği otuzu aşkın eser. Tamamına yakını, içerikleri ve etkileriyle anlatılmış. 5. Hakkında söylenenler: Y.Nuri ile ilgili bir ankete değişik kesimlerden aydınların verdikleri cevaplar. Her türden bir grup ‘‘aydın’’ anketi cevapsız bırakmış. Bir kısmı ise böyle bir özel sayıda yer almak istemediğini açıklayarak ‘‘karşı çıkış’’ sergilemiş. Hepsi birbirinden ilginç... Anket bir gerçeği daha gösteriyor: Eleştiri ve ithamlarını söyleyecekleri zaman herkese, övgü ve dostluklarını söyleyecekleri zaman sadece bizim kulağımıza konuşan ve bu tutumlarıyla ‘‘güveni hak etmediklerini belgeleyen’’ bir ‘‘aydınlar’’ grubumuz da var. Sağ olsun, var olsunlar!..

Bu sayıyı çıkarmak için 7 ay çalışan yayın yönetmeni değerli bilim adamı Prof. Dr. Nuhammed Nur Doğan'ın biri hayatım ve faaliyetlerim, diğeri düşüncelerim konusundaki uzun röportajları, Y.Nuri fikriyatıyla ilgilenenlerin okumalarında hem gönül hem strateji kaçınılmazlığı bulunan dosyalardır. Prof. Nur Doğan'a, tüm okuyucularım ve halkım adına teşekkürlerimi iletiyorum.

Bu özel sayının, tarih önünde ifade etmeyi bir vicdan borcu bildiğim özelliklerinden biri de şudur: Bu özel sayı, Yaşar Nuri konusunu bir ‘‘moda’’ olarak ele alan bir zihniyetin ürünü değildir. Yirmi yılı aşkın yayın hayatında hep ‘‘İslam’’ diye çırpınmış bu kadro, İslam'ı günlük hayatlarında içtenlikle yaşayan insanlardan oluşmaktadır. Benim için bu nokta son derece önemlidir. Bu önemi artıran bir başka gerçek daha vardır ki, onu dile getirirken, andığım kadronun gönüllerine ve gerçekçiliklerine sığınıyorum. Bu kadro ve bu dergi, geride kalmış yıllarında ve sayfalarında, biraz da acımasız bir biçimde, Y.Nuri aleyhine çok yazıp çizmiştir. Ama şu anda Y.Nuri mesajının en sadık ve hararetli tanıtıcıları onlardır. Bunu bir sitem veya eleştiri olarak söylemiyorum, bunu, o kadronun irfan ve basiretine ve benim onlara saygıma bir kanıt olarak kaydediyorum.

* * *

Kadronun finans ve hukuk açısından başı olan zatın bizzat Y.Nuri'ye söylemek büyüklüğünü gösterdiği şu sözleri milletimizin ve tarihin kulağına ulaştırmayı da bir görev sayıyorum. Kurani ruh ve şuurdan nasipli bu insan, daha önceleri aleyhinde çok hırpalayıcı yayınlar yaptığı Y.Nuri'ye, gerçek bir Müslüman'ın gönül enginliği içinde şunları söylemiştir: ‘‘Yirmi beş yılımı ve iki-üç servet değerinde paramı, İslam adına sergilenmiş tutarsızlıklar, yalanlar ve aldatmalar uğruna harcadım. Ama şükürler olsun, sayende bu gerçeği gördüm. Bundan sonra, Kuran mesajının hem bu ülkeye hem tüm dünyaya tanıtılmasında seninle birlikte ne yapmak gerekiyorsa onu yapmaya kararlıyım. Evet, tatsız bir geçmiş var, ama bir büyük dava uğruna onu unutabilir, olduğu yerde bırakabiliriz...’’

Evet, aynen öyle yaparız. Ve bunu yapmak bizi yüceltir, imanımıza güç ve ivme kazandırır. Önemli olan, sonsuzluğumuza hizmettir. Gönlümüz kalsın ama yolumuz kalmasın. Kin yok, öfke yok, hatta kırgınlık bile yok. Şu an var, bu andaki güzel ve iyi var. Ve dudaktan dudağa geçmesi için çırpındığımız ‘‘sonsuzluk şarkısı’’ var. O şarkı yankılansın yeter! Ben, tüm acıları unutmaya, tüm çektiklerimi yok saymaya hazırım. Hem de büyük bir gurur ve onurla...

‘‘Kitap Dergisi’’ kadrosunu, özellikle yönetmen Prof. Nur Doğan'ı ve yayın danışmanı İsmail Kazdal'ı yürekten kutluyorum. Ve Y.Nuri'yi izleyen kitlelerden şunu rica ediyorum: Kitap Dergisi'nin ‘‘Yaşar Nuri Özel Sayısı’’nı bir şekilde okuyun. (Yazışma adresi: Alemdar Cd. Hünkar Han. No: 28, Kat: 3, Sirkeci-İstanbul, Tel: 0.212 / 511 70 40 / 520 95 41). Okuyun ki, bundan sonraki gönül, iman ve hatta fizik beraberliklerimiz, beklenen sonuçları daha rahat üretebilsin...













Yazarın Tüm Yazıları