Nal seslerimiz zafer marşı gibiydi

Süvari Kolordusu Kumandanı Orgeneral Fahrettin (Altay) Paşa’nın hatıralarını yayınlıyoruz.

Haberin Devamı

DÜNYADA başka şehir yoktur ki, işgal edilmekle bir kurtuluş savaşını başlatan, kurtulmakla da o kurtuluş savaşını sona erdiren.
Bu şehir İzmir’dir. Bu bakımdan Yunan işgalinden kurtulduğu 9 Eylül gününü 89 yıldır kutlamaktadır ve sonsuza kadar da kutlayacaktır.
İzmir’i kurtaran Türk Ordusu’nun Başkumandanı Mustafa Kemal’e ve Fevzi Çakmak, İsmet İnönü, Kazım Karabekir, Nurettin Paşa gibi üst kumandanlara, tüm subay ve neferlere şükran borçluyuz.

ŞANLI TÜMENLER

İzmir’i ilk giren Fahrettin Altay Paşa kumandasındaki 5. Süvari Kolordusu, bizim ilk kurtarıcımızdır. Bu kolorduya bağlı Albay Mürsel Bakü (daha sonra Orgeneral) kumandasındaki 1.Süvari Tümeni, Albay Zeki Soydemir (daha sonra Korgeneral) kumandasındaki 2. Süvari Tümeni ve Albay Suphi Kula (daha sonra Tümgeneral) kumandasındaki 14. Süvari Tümeni İzmirlilere Türk bayrağını armağan eden Şanlı Tümenler’dir.
Bu tümenlerin genel kumandanı 5. Süvari Kolordusu Kumandanı Fahrettin Altay Paşa’nın (1880-1974) tüm yaşamı cephelerde geçti. İstanbul Rumelihisar Kabristanı’nda uyumakta ve ismi İzmir’in bir meydanında yaşamaktadır.
Fahrettin Paşa’nın “10 Yıl Savaş ve Sonrası” başlıklı anılarından İzmir’in kurtuluşu ile ilgili bir demeti okuyucularımıza sunalım.

Haberin Devamı

Paşa, İzmir’in hemşehrisidir

5.Süvari Kolordusu Kumandanı ve İzmir’e ilk giren üst rütbeli subay olan Fahrettin Altay Paşa, Urla’mızın değerli simalarından Urlalıoğlu Ömer Ağa’nın torunu ve İzmirli Piyade Albayı İsmail Bey’in oğludur. Babasının memuriyeti sebebi ile İşkodra’da dünyaya geldi. (İlk kez yayınlanıyor)

Teğmenim İzmir’i gördü

 “9 Eylül sabahı ortalık ağarırken, Sabuncubeli’nde ilerleyen 2. Süvari Tümeni, 20. Alay, 4. Bölük Teğmeni Enver komutasındaki keşif kolu, düşmanın bu tepelerden kaçmış olduğunu görerek ileri tepelere ulaştı ve harikulade bir manzara ile karşılaştı. Sabah güneşinin tatlı ışıkları altında bir tablo gibi beliren güzel İzmir ve önündeki mavi suları ile Akdeniz ve bunları çevreleyen latif yeşilliklerle yüksek dağlardan oluşan bu tabii tabloda kara noktalar körfezdeki yabancı savaş gemileriydi. Bu bahtiyar subay raporunu yazarken Başkumandan’ın verdiği emir doğrultusunda Akdeniz’e ilk ulaşanın kendisi olduğunu düşünüp heyecana tutulmuştu.”

Haberin Devamı

Fazi’nin millete zafer bildirisi

İzmir’in kurtuluşundan sonra millete bir zafer bildirisi yayınlayan ve o günlerde basılan bir tarihi kartpostalda izlediğimiz Mustafa Kemal Paşa şunları vurgulamıştı: “Büyük ve asil Türk milleti! Anadolu’nun kurtuluş zaferini tebrik ederken Akdeniz ufuklarından muzaffer ordularının selamını takdim ediyorum. Ordularımız tüm Batı Anadolu’yu, 9 Eylül sabahı İzmir’imizi ve yine 9 Eylül akşamı Bursa’mızı muzaffer bir şekilde kurtardılar. Akdeniz askerlerimizin kükremeleriyle dalgalanıyor. Sana Uşak’tan, Aydın’dan, Manisa’dan, İzmir ve Bursa ufuklarından ordularının zaferini iletiyorum.”

İhtiyar anacım bayıldı

“Karşıyaka’da küçük bir evde oturan ihtiyar annemle teyzemi görmek için 9 Eylül günü öğleden sonra atımla oraya gittim. İhtiyar babam ile kardeşim Rodos’a kaçmışlar, teyzemin kocası Eczacı Yüzbaşısı Ahmet’i ise işgal günü Yunanlılar şehit etmişlerdi. Evimize yaklaştığım sırada çarşaflı ve uzun boyu ile eğile eğile bana doğru gelmekte olan anamı tanıdım. Atımdan atlayıp ellerine sarıldım. Önce vatan kurtulmuştu, sonra muzaffer ordumuzun generallerinden birisi olarak İzmir’e ilk giren süvari birliklerinin kumandanıydım. Her şeyden önce sağ salim karşısındaydım.
Bu heyecanın ağırlığına dayanamadı ve :
“- Vay Fahrim..” diyerek yere düşüp kaldı. Kucaklayıp eve götürdük. Teyzem küçük bir tepsi içinde bir dilim ekmek, tuz ve karabiber ikram etti:  “İşte evladım son günlerde buna kalmıştık..” dedi.”

Haberin Devamı

Türk askerine hayrandı

Mehmetçik’i çok seven Fahrettin Altay Paşa, 9 Eylül törenleri için İzmir’e her gelişinde askerlerimize sarılır, onları kucaklar ve gözyaşı dökerdi.

Hükümet Konağı’nda kumandanlar

İzmir Hükümet Konağı’na Türk bayrağı çekildikten hemen sonra üst rütbeli kumandanlar balkonda. Topçu Emin Paşa, Fahrettin Altay Paşa, İzzettin Çalışlar Paşa, Kazım Benli, Emin Paşa. (İlk kez yayınlanıyor. Tüm fotoğraflar Yaşar Aksoy Arşivi))

Göndere bayraklar çekildi

 “İzmir’e girdik. Nal seslerimiz zafer marşı gibiydi. Konak’ta Hükümet Konağı’nı Yunanlılar kaçmadan önce kapatmışlardı. Bir odacı kadın kapıları açtı. Yüzbaşı Şeref birkaç askerle (Teğmen Ali Rıza Akıncı ve Teğmen Hamdi Yurteri) hemen balkona çıktı ve şanlı sancağımızı öperek direğe çektiler ve selamladılar (Bayrak Teğmen Ali Rıza’nın eliyle göndere çekildi.)Sancak yükselirken Ayyıldızının bir kısmına yüzündeki yaranın kanının bulaştığını gördü ve bu saadete ermekten heyecanını gözlerinden boşalttı. Sonra aşağı indiler. Orada toplanan İzmirlilerin coşkun alkışları arasında kucaklanıyor, öpülüyor, öpülüyor.
Başka taraftan İzmir’e ilk giren 1. Süvari Tümeni 14. Alay öncüsü Yüzbaşı Zeki (daha sonra Hava Orgenerali Zeki Doğan) Konak’taki Sarı Kışla’ya bayrak çekti. İzmir’in işgalinde oracıkta şehit edilen Albay Süleyman Fethi ve arkadaşlarının aziz ruhlarını şad etti böylece.
4. Alay komutanı Binbaşı Reşat ise Kadifekale’ye çıkıp bin senelik bir yüksek burcun üstüne Ayyıldızlı bayrağı dikip, İzmir çevresine şehrin anavatana kavuştuğunu gösterdi.”

Yazarın Tüm Yazıları