Dedemin İnsanları

Girit göçmeni bir ailenin sığındıkları Türkiye’de başlarından geçenleri yansıtan film, Rumeli göçmenlerini sırılsıklam ağlatıyor..

Haberin Devamı

Filmin kurgusu

‘‘Dedemin İnsanları” bir Türk filmi.. Ege sinemalarında kapalı gişe oynuyor.
Konusu şöyle.. Kurtuluş Savaşımı-
zın sonunda, Türkiye Cumhuriyeti ile
Yunanistan arasında bir antlaşma ya-
pılır. Buna göre, her iki ülkedeki azın-
lıklar yer değiştirecektir; Yunanistan’-daki Türkler Anadolu’ya, Türkiye’deki Rumlar Yunanistan’a göç edecektir, bu ikili devlet uygulamasıdır.
Böylece Mehmet (Yavaş) isimli bir çocuk, Türk-Yunan halkları arasındaki mübadele (değiş tokuş) sebebiyle 1923’te Yunanistan’a bağlı Girit adasından yola çıkıp, Türkiye’nin İzmir limanına yanaşan Gülcemal isimli bir vapurla yeni topraklarına ayak basar. Ailesiyle Seferihisar’a yerleşir ve sonra ileriki yıllarda kurduğu tuhafiye dükkanıyla ailesini geçindirir. Film bu Mehmet Yavaş isimli dedenin anılarına dayanmaktadır.
Çünkü torun Çağan Irmak, mübadeleyi dedesinden dinler, sonra senarist ve yönetmen olunca “Dedemin İnsanları” filmini çeker. Filmin geri planında bu öykü yatmaktadır.

Haberin Devamı

Filmde, küçük bir kasabada yaşayan Ozan (Durukan Çelikkaya) ve dedesinin (Çetin Tekindor) hikayesi anlatılır. Ozan, mübadeleden yıllar sonra Ege’deki küçük bir sahil kasabasında yaşayan 10 yaşında bir çocuktur. Arkadaşları onunla “gavur” diyerek alay ederler, çünkü Girit’ten göç eden dedesi Mehmet Bey’i, Rum tohumu zannederler.
Arkadaşları tarafından dışlanmaktan korkan Ozan, dedesi ve diğer aile büyüklerine kızar. “Biz Türküz” diyerek büyüklerine ve mahalle çocuklarına kafa tutar. Kasabanın saygın esnafından Mehmet Bey ise torunu için üzülür. Çünkü Mehmet Bey, gavur olmadığı ve de olmak istemediği için çocuk yaşlarında doğduğu Osmanlı toprağı Girit’ten göç etmek zorunda kalan bir insandır. Tek isteği de ölmeden önce doğduğu, hayalinde yaşattığı adayı görebilmektir. Böyle bir hüzün dalgası içinde mektuplar yazıp şişelere koyar ve Ege sularına bırakır.

Başarılı kadro

Film kurgusal süreç olarak 1979’da başlayıp 1994’te biter. 1923’teki göç, dedenin ailesiyle Girit’ten kopuşu, Gülcemal vapuru ile İzmir limanına varışları geri dönüşlerle aktarılır. Girit, Gökçeada, Milas, Bodrum ve Söke’de ustalıkla gerçekleşen çekimlerin önemli kısmı gerçek mekanlarda, bir kısmı ise suni platolarda gerçekleştirilir.
Filmde yalnızca dede Mehmet Yavaş’ın ismi aynen kullanılır. Gerçek yaşamdaki torun Çağan Irmak’ın, filmdeki torun Ozan olup olmadığı ise yoruma bırakılır.
Most Production ve Ay Yapım’ın yapımcısı olduğu filmde Çetin Tekindor, Hümeyra, Zafer Algöz, Yiğit Özşener, Gökçe Bahadır, Mert Fırat, Ezgi Mola, Mehmet Ali Kaptanlar, Sacide Taşaner, Ünal Silcver, Ushan Çakır, Serkan Genç, Yiğit Arı ve Durukan Çelikkaya rol alır. (www.dedemininsanları.com)

Çeşme’deki gösterim

Haberin Devamı

“Dedemin İnsanları” filmi, tüm Ege’de oynuyor. Bodrum Belediyesi, Cinemarine’de özel gösterim yaptı. Ben filmi Sinema Çeşme’de izledim, büyük kalabalıkların katılımı ile dolup boşalan seansları yakından takip ettim.
Atalarının mübadele ile bu topraklara geldiğini ve “Türk oğlu Türk” olduklarını unutmayan Girit, Selanik, Sakız, Yunanistan, Arnavutluk, Bosna ve Bulgar göçmeni Çeşmeli vatandaşlarımız, yaşlı, genç, kadın, erkek, dede, başörtülü nine, torun, çocuk olarak, başarılı işadamı Necdet Güler Dabağ tarafından yepyeni bir ambiyansla işletilen “Sinema Çeşme”nin yolunu tuttular ve sinemanın koltuklarına kurulup, patlamış mısırlarını yiyerek, gözyaşları içinde filmi izlediler.
Filmi oynatan usta makinist ve Dokuz Eylül Üniversitesi mezunu Makine Mühendisi Güntay Taşçı beyefendi de, ağlayarak filmi oynattı. Çünkü sinema kültürü ile dopdolu bir aydın kişi olan Güntay Bey de baba tarafından Giritli idi..
Salon günlerce dolup boşaldı..

Mübadillerin vatanı

Haberin Devamı

Çeşme tarihinde böyle bir olay yaşanmadı..
Balkan göçmeni Çeşmeliler, mübadil olduklarını, Rumeli kökenli olduklarını, Evlad-ı Fatihan olduklarını (Fetihle ele geçen İslam topraklarının serhat boyundaki nöbetçi evlatları), yani “Türk oğlu Türk” olduklarını ibretle fark ettiler ve bununla içten içe gururlandılar. Burası onların son vatanlarıydı, bundan ötesi yoktu. Kopup geldikleri topraklarda hiç te hoşgörülü olmayan başka bir bayrak dalgalanıyordu. Bu yüzden, Türkiye’yi sonuna kadar savunmalarından başka seçenekleri olamazdı artık. Mübadiller üzerinde sinsi oyunlar oynayan emperyalist propaganda odaklarının oyunları da ancak böyle bozulabilirdi.
Ben, filmi Arnavutluk Pirlepe göçmeni olan Akhisar’ın mümtaz siması Tabak Adem Efendi’nin oğlu, gençliğinde Fransız sinema aktörlerine benzediği için “Miçel” lakabı ile ün yapan, her konuya Fransız, ama dünya tatlısı bir şeker dostumla izledim. Miçel, film boyunca elinde mendil duygulanır gibi oldu, ama arada sırada “Akhisar şampiyon olur mu acaba?” diye kendi kendine mırıldanıyordu. Film ara verdiğinde, “Miçel’ciğim, Girit acaba hangi kıtada yer alıyor?” diye soracak oldum. “Malezya’nın oralarda galiba, ya da Madagaskar’a komşu filan” demez mi?..
(İletişim: Sinema Çeşme, 712 30 72)

Filmi, Miçel ile izledim

Haberin Devamı

Babası Arnavutluk Pirlepe göçmeni olan koyu Akhisarspor taraftarı ünlü dostum Musa Kazım Dabağ, gençliğinde Fransız aktörlerini andırdığı için “Miçel” diye bir lakaba sahiptir.
Dedemin İnsanları’nı birlikte izledik.


Bodrum Belediyesi özel gösterim yaptı

Bodrum Belediyesi, “Dedemin İnsanları” için Cinemarine’de özel gösterim yaptı. Filmin yapımcısı Mustafa Oğuz’un da yer aldığı gösterime, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon ve eşi Hülya Hanım, Bodrum Kaymakamı Dr. Mehmet Gödekmerdan ve eşi Sevilay Hanım ile Girit’ten Bodrum’a göç etmiş ailelere mensup 200 kişi katıldı.


Giritli makinist duygulu anlar yaşıyor

Baba tarafından Giritli olan “Sinema Çeşme” makinisti gözyaşları içinde, haftalardır P-55 model Prevost (Milano) marka güngörmüş makinasıyla filmi oynatıyor. Makine mühendisi olan Güntay Taşçı, yakında Girit’e turistik gezi yapma amacında.

 

Yazarın Tüm Yazıları