Paylaş
Önce bu turnuvaları düzenleyen Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Demirel’e ve Garanti Bankası’na teşekkür ediyor, Atakol’a sonsuz sevgi ve saygıyla rahmet dileklerimizi yolluyoruz.
İsterseniz önce Atakol’a ait bir anımızı paylaşalım. Basketbolla daha yeni tanıştığımız 50’li yılların başında Galatasaray ‘yenilmez armada’ olarak ülkemizde hep zirvedeydi. O zamanların dev pivotu rahmetli Altan Dinçer de Vefa’da oynuyordu. Biz Galatasaraylılar, Altan’ı her Avrupa’ya gidişimizde takviye olarak aramıza katardık. Altan da basketbol hayatına Galatasaray’da devam etmek isterdi. Turgut ağabey Galatasaray’da idareciydi, kulübün de başındaydı. Fenerbahçe ise daha yeni kurulmuştu. Biz Turgut ağabeye, Altan’ın Galatasaray’da oynamak istediğini söylediğimizde aldığımız cevap bizi çok şaşırtmıştı. Atakol, “Altan’ı Galatasaray’a almamız doğru olmaz, Türk basketbolunun gelişimi için onu Fenerbahçe’ye vermeliyiz” görüşündeydi ve dediğini yaptı. Altan Fenerbahçeli oldu ve onun Fenerbahçe’ye katılmasıyla Galatasaray bir daha Fenerbahçe’yi yenemez oldu. Yenilmez armada sarsıldı ama Galatasaray-Fenerbahçe rekabeti Türk basketbolunu büyüttü. Atakol’un Türk basketboluna katkıları anlatmakla bitmez. Kendisini rahmetle anıyorum.
Son günlerde Abdi İpekçi Spor Salonu’nda farklı heyecanlar yaşıyorum. Bir-iki hafta önce Fenerbahçe-Galatasaray play-off serisini izlemek için ne zaman Abdi İpekçi’ye girsem tribünler tıklım tıklım doluydu. Oturacak yer bulamıyordum ama bu durum beni sevindiriyordu. Tribünlerin doluşuna ne kadar sevindiğimi, ne kadar gururlandığımı anlatamam. Ama geçen hafta Salı günü başlayan Atakol Turnuvası’nda durum farklıydı. 5 gün süren turnuvanın her gününde tribünler bomboştu. Bomboş tribünlerde istediğiniz yere otururken, ‘yer buldum’ diye sevineceğinize üzülüyordunuz. Tribünler son final günü dahil her gün aynıydı. Hiçbir Türk televizyon kanalı da maçları vermedi. Bence bu durumun izahı şu; Fenerbahçe-Galatasaray serisinde tıklım tıklım dolu tribünler, Türk basketbolunda kulüp sevgisinin, basketbol sevgisinin çok önünde olduğunu gösteriyor. Basketbolumuzun layık olduğu yere varması için hala çok çalışmalıyız. Önümüzdeki yıl, Beko Basketbol Ligi’nin çok daha çekişmeli geçme şansı büyük. Ama basketbol sevgisinin artması için bu yaz milli takımlar bazında başarılı olmalıyız. Hem de hayranlıkla izlenecek büyük oyuncular yetiştirmeliyiz. Enes Kanter’in NBA Draft’ı çok olumlu bir gelişme.
Beko Basketbol Ligi’nde tehlikeli durumlar da var. Fenerbahçe, Galatasaray, Efes Pilsen ve Banvit’in daha iyi kadrolar oluşturacağı muhakkak. Beko Basketbol Ligi’nde problem Beşiktaş ve Trabzonspor. Beşiktaş geçen sene Iverson’ı getirerek Türk basketboluna çağ atlattı. Ama bu yıl durum farklı. Beşiktaş başa oynama heyecanını taşımıyor. Biz geçen sene Iverson olayıyla tüm Türk basketbol adamları Beşiktaş yönetimine hayranlık duyuyorduk. Bu hayranlığın devam etmesini diliyoruz. Beşiktaş’ta Ergin Ataman gibi hırslı, enerjik, bilgili bir koç var. Biraz geç kalmış olsalar bile onlar Ergin'e “Hadi arkandayız” dediği gün güçlü bir takım kurabilir. Bütün basketbol adamları ve sevenleri adına kulüp başkanı Demirören’den basketbola desteğinin sürdürmesi için en içten duygularımızla rica ediyoruz ve onun basketbolu büyüten, renk katan başkan olarak tarihe geçmesini istiyoruz. Trabzon için de durum farklı değil. Bugün Türkiye’de yeni bir takım kurabilecek, en güçlü ve becerikli yönetici Doğan Hakyemez’dir. Kulüp yönetimi de çok güçlü. Bizim hayalimizde hep Trabzon’un, Karadeniz’in Karşıyaka’sı olması temennisi var. ‘Türkiye’de spor futbol demektir’ yanlış anlayışının, Trabzon hem kurucusu hem de yıkıcısı olabilir. “Türkiye spor ülkesidir” pankartı her şehre asılmak için Trabzon yönetiminde destek bekliyor. Büyükler turnuvası ile teknik görüşlerimiz önümüzdeki günlerde.
Paylaş