Zamanaşımında Kurultay Başkanı

YA divanda oturan Kurultay Başkanı?..

Üçbuçuk saat süreyle Baykal kürsüde yolsuzluk sözünü ağzından düşürmüyor.

Dönüp dolaşıp Sarıgül'e bu suçlamalarla yükleniyor. Kurultay stratejisini yolsuzluk suçlamaları üzerine oturtuyor. Taktik, olabilir!..

Ama, o yolsuzluk suçlamalarıyla Sarıgül'e hücum ederken, hemen arkasında oturan Kurultay Başkanlığına seçtirdiği İstanbul CHP İl Başkanı Şinasi Öktem hakkındaki iddiaları, herkes bir kez daha anımsıyor.

Hayır, Öktem'in hiçbir kurultayda ya da bu gibi kongrelerde görülmeyen bir tavırla, onca hücuma rağmen, sataşma gerekçesiyle söz isteyen Sarıgül'e söz vermeyişi değil!..

Onun çok ötesinde!..

ÜMRANİYE İDDİALARI

Kurultay ve İstanbul İl Başkanı Şinasi Öktem 1989-94 arasında SHP Ümraniye Belediye Başkanı.

Belediye Başkanı iken, hakkında çeşitli yolsuzluk iddiaları var. İddialar üzerine, Ahmet İsvan başkanlığında bir SHP (CHP değil) heyeti olayları inceliyor. Şinasi Öktem ile birlikte, İstanbul'da beş ilçe belediye başkanının SHP'den ihracına karar veriliyor.

Dün Öktem'e bunu sorduğumda, Öktem:

"İddialar, middialar, yirmi senelik işler, şimdi hatırlamıyorum, ne olduğunu da bilmiyorum. İhraç teşebbüsü vardı, istifa ettim. Hakkında iddia olanlardan biri de Sarıgül'dü. Ben CHP'ye gittim, o DSP'ye gitti."

RAHŞAN AFFI

Yolsuzluk iddiaları nedeniyle, Öktem hakkında çeşitli davalar açılıyor. Bunlar bazı kitaplara konu oluyor. Ancak, davaların çoğu zamanaşımına uğruyor. Belirtmek gerek, mahkûm olduğu hiçbir dava yok.

Zamanaşımına uğradığı için, ta 2000 yılında, Ecevit Hükümeti'nin çıkardığı ve adına Rahşan Affı denilen, kamuoyunda büyük tepki toplayan o ünlü af yasasıyla birlikte, Öktem hakkındaki dosyalar rafa kalkıyor.

Baykal madem koca bir kurultayı yolsuzluk iddiaları üzerine inşa ediyor, kurultay başkanlığına adı bu tür işlerde geçmeyen başka birini bulamıyor mu?.. Dile getirdiği yolsuzluk lafları sırıtmıyor mu?..

O CHP kurultay başkanları ki, geçmişte Sırrı Atalay, Lebib Yurtoğlu, İlhami Sancar, Şemsettin Günaltay, Muammer Aksoy, Memduh Ekşi gibi, hepsi de anlı şanlı kimlikler!.. Ekşi'nin kulakları çınlamış, diğerlerinin kemikleri sızlamıştır!..

Nasıl ki, Baykal da, Atatürk'ün ve İnönü'nün kemiklerini sızlatıyorsa!..

AKP KAZANDI

Parti Meclisi listesine bakıyorum, daha birkaç ay önce sohbet sırasında, Baykal'a söylemediğini bırakmayanlar (birkaç isim hemen sayarım), şimdi Baykal'ın isteğiyle, parti yönetimine geliyor!..

O zaman bu CHP'yi nereden tutacaksınız?.. Yeni politikalar, çağdaş dünya, değişim gibi sözlerin hepsi lüks!.. İlkesizlik partinin genlerine işliyor, tabandan tavana partiyi zehir gibi kemiriyor.

Sonra da, Baykal kazanıyor!..

Hayır, böyle bir kurultayı Baykal filan kazanmıyor, CHP Kurultayı’nı AKP kazanıyor!..
Türkiye'de sosyal demokratlar, sol seçmen şimdi kara kara düşünüyor: "Ben seçimde kime oy vereceğim?.." Son seçimde, Baykal'a rağmen, CHP'ye oy verenler, bu kurultayla birlikte, artık CHP ile vedalaşıyor!..

Sanık Yener Süsoy!..

HER
pazartesi Hürriyet'te röportajlarını zevkle okuduğunuz Yener Süsoy zor sıyırıyor!..

Geçenlerde Mirkelam ile röportajında, Mirkelam "sigara içmeye başladığını" söylüyor. Yener de yazıyor. Bunun üzerine, tütün ürünlerinin zararlarını önleme yasasında başı çeken Bülent Akarcalı, Mirkelam'ın sözlerinin bu yasaya aykırı olduğunu savunarak, suç duyurusunda bulunuyor. Akarcalı, bu sözlerin gençleri sigaraya özendirmek olarak değerlendiriyor, para cezası verilmesini istiyor.

Ne mi oluyor?.. Savcılık Yener Süsoy'ü sanık sandalyesine oturtuyor, ancak yasal kovuşturmaya gerek olmadığını düşünerek, takipsizlik kararı veriyor.

Olayı öğrenen Akarcalı ise, Süsoy'a mektup yazarak, "suçu işleyen hakkında değil de, bunu yazan hakkında dava açılmasından duyduğu hayal kırıklığını" iletiyor, özür diliyor.

Ne de olsa, burası Türkiye!.. Gazetecilik kolay değil!..
Yazarın Tüm Yazıları