Yakadaki Atatürk rozeti

ÜYESİ değil. Ama, zaman zaman Atatürkçü Düşünce Derneği’nin (ADD) düzenlediği konferanslara katılıyor.

Kim? Merkez Bankası yeni Başkanı Durmuş Yılmaz.

Yakasında Atatürk rozeti taşıyor. Kim? Merkez Bankası yeni Başkanı Durmuş Yılmaz.

Ne zaman? Şimdi değil. Birkaç yıl önce. Örneğin, 1999, 2000, 2001, 2002, 2003.

O yıllarda Merkez Bankası’nda şube müdürü, genel müdür yardımcısı gibi görevlerde. Bankada çalışırken, yakasından Atatürk rozeti eksik olmuyor. ADD’nin yaptırdığı rozet.

ADD önemli bir düşencenin temsilcisi. O rozet, o düşüncenin simgesi. Kemalizmin, ulusalcılığın temsilcisi.

AKP’nin seçtiği Durmuş Yılmaz, Atatürkçü ve Kemalist biri mi?

GÜL-BABACAN

Bu bilgilere ulaşınca, önce bu ayın başına gidiyorum. Sonra dört, beş yıl öncesine.

Nisan başında Abdullah Gül ile Ali Babacan arasında bir diyalog var. Merkez Bankası’na Başkan aranırken, Durmuş Yılmaz adını önce Gül dile getiriyor. Yılmaz’ı Londra’dan tanıyor. Babacan’la paylaşıyor. İsim Tayyip Erdoğan’a iletiliyor. Bakanlar boş atama kararnamesi imzalıyor. Durmuş Yılmaz adı, hükümette üç kişinin arasında kalıyor.

Yeni başkan kim? Siyasal görüşü ne? AKP’nin hangi görüşüne yakın? Dört, beş yıl öncesine gidiyorum. Durmuş Yılmaz’ın anatomisini çıkartıyorum. O tarihten şu son birkaç ay öncesine kadar geçen sürede, Yılmaz’ın röntgenini çekiyorum.

Kimliğinde ağır basan öğe ulusalcılık. Buradan hareketle, IMF’ye karşı mesafeli tavrı.

IMF’YE BAKIŞI BELİRLEDİ

IMF-Merkez Bankası ilişkileri ne zaman gündeme gelse, yakın çevresiyle şunu paylaşıyor:

"Sadece IMF’nin istikrar politikalarını uygulayan bir Merkez Bankası yanlış. Merkez Bankası’nın kalkınma ve sanayileşme amacına dönük döviz, faiz, kredi, para ve kaynak sağlayıcı politikalar izlemesi gerekir."

Şu anda IMF politikaları uygulanıyor. Ama, AKP bu politikalardan hafif hafif yelken kırmaya başlıyor. Tayyip Erdoğan, Erdem Başçı’yı IMF’ye ılımlı baktığı için, istemiyor. Durmuş Yılmaz’ın IMF’ye bakışı, onun seçiminde belirleyici rol oynuyor.

Bu bakışın somut göstergesi var. Dört yıl önce Merkez Bankası Yasası değişikliği sırasında, bankanın görevleri arasına kalkınma ve sanayileşmeye dönük politikalarla ilgili bir madde eklenmesini savunanlarla aynı safta yer alıyor.

Konferanslarına katıldığı ADD’nin, yakasındaki Atatürk Rozeti’nin hakkını veriyor.

RADİKAL DİNCİ DEĞİL

AKP ve Atatürkçü Düşünce Derneği. Yan yana en son gelebilecek iki kurum. O zaman?

Durmuş Yılmaz AKP iktidara geldikten sonra, Abdullah Gül ile eski arkadaşlığının da etkisiyle, AKP’ye daha yakın duruyor. Eski başkan Süreyya Serdengeçti bunu fark ediyor. Durmuş Yılmaz’ı Banka Meclisi’ne getiriyor. Serdengeçti’nin Erdoğan’la ilişkisi mesafeli. Banka Meclisine atayarak, Yılmaz’ı Merkez Bankası ile AKP arasında köprü olarak görüyor.

Yılmaz
AKP’ye yakınlaşıyor, orası net. Ancak, radikal dinci eğilimlere prim vermiyor. Eskiden bir bürokratın ANAP’a yakınlığı gibi.

Merak ediyorum, yakasında Atatürk rozeti hálá duruyor mu?

Başbakanlık Alo 150 hattı

ANKARA’da dillerden düşmeyen bir fıkra var.

Başbakanlık Alo 150 Hattı. Vatandaşlar bunu çevirdiğinde, telefonda bir ses çıkıyor:

"Başbakanlık Hattı’na hoş geldiniz. Yalnız gitmek istiyorsanız 1’i, ananızı alıp gitmek istiyorsanız 2’yi tuşlayınız."

İnsan ne çekerse, dilinden çekiyor. Tayyip Erdoğan, Mersin’de o vatandaşa, "ananı al git lan" dediği için, herhalde epey pişman.
Yazarın Tüm Yazıları