TOKİ’nin TT Arenası

Şampiyon Kulüpler karşılaşması, CSKA Moskova-Bayern Münih maçı. Sahada sorun yok, maç oynanıyor.
Kuopio, Finlandiya’da bir kent. O kentin takımı Kups Kuopio UEFA maçı oynuyor. Yoğun kar yağışı, kar kalınlığı tepelerde kırk santimetreyi buluyor. Beş bin kişilik saha şıkır şıkır, sorun yok, maç oynanıyor.
Farum, Danimarka’da bir kent. Kentin takımı Nordjealland UEFA’da Olimpiakos ile oynuyor. Kar kalınlığı almış başını gitmiş, durmadan yağıyor. On bin kişilik sahada futbola engel yok, maç oynanıyor.
Nömme Kalju Estonya takımı. Şampiyonlar Ligi’nde Viktoria Plzen ile maçı var. Kar dinmek bilmiyor, beş bin kişilik stadyumda sorun yok, maç oynanıyor.
Elfsborg İsveç Boras kenti takımı. UEFA’da FC Salzburg ile maçı var. Yoğun kar yağışı. On yedi bin kişilik stadyumda maç şakır şakır oynanıyor.
Haritada yerini bulamayacağınız kentler, adını bilmediğiniz takımlar, beş-on bin kişilik stadyumlar, daha çok örnek var.

SAYILI STATLARDAN

TT Arena, Galatasaray’ın 52 bin 600 kişilik stadı.
Yapımı sırasında “Dünyanın sayılı stadyumları arasına girmeye hazırlanıyor” iddiası spor ve siyaset dünyasına heyecan katıyor. Lokantası, VIP salonları, satış noktaları, hele de ısıtması ve kapalı çatısı ayrı bir heyecan dalgası.
Çatının kapatılması Spor Genel Müdürlüğü ile Galatasaray arasında sorun yaratıyor. Galatasaray çatıyı kendisinin kapatacağını söylüyor. Spor Müdürlüğü ile protokol imzalıyor. Verilen sürede çatıyı kapatmıyor, Spor Müdürlüğü ihtar çekiyor. Galatasaray ihtara cevap vermiyor. Spor Müdürlüğü de Galatasaray’ı mahkemeye veriyor.
Mahkeme henüz sonuçlanmış değil.

‘BİZ YAPTIK’

TT Arena açılırken törenler, nutuklar, “dev bir eser”. AKP iktidarı “eserlere eser kattık” bayramında.
Şimdiki Şehircilik ve Çevre Bakanı, o sırada TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar 2011’de stadyum açılırken çok mutlu, “TT Arena’yı biz bitirdik” diyor. Hatta, o tarihte çıkan TOKİ dergisinin kapağında TT Arena ile birlikte, Tayyip Erdoğan fotoğrafı var. Eh, AKP’nin eseri, dergi de o kadar olacak, övünme yerini bulacak.

CEM YILMAZ

“Yeni eserimizin” reklamı da yerinde. Hiç kaçmaz.
Kulakları çınlasın, Cem Yılmaz çekilen reklam filminde TT Arena’da çimlerde yuvarlanıyor, bir oraya bir buraya koşuyor, hopluyor, zıplıyor, sevinçten çıldırıyor. Ne de olsa, “dünyanın sayılı stadyumlarından birinin” reklamı için o seçiliyor, az onur değil.

JUVENTUS MAÇI

Önceki akşam yirmi dakika kadar kar bastırıyor, gerçi daha sonra kar devam ediyor ama yirmi dakika yetiyor, çatısı eksik, ısıtma tesisi olsa da sahayı kar kaplıyor, dünyanın sayılı statlarından TT Arena’da Galatasaray-Juventus maçını hakem kar nedeniyle tatil ediyor.
Dünya şu anda AKP’nin bu dev
eseriyle meşgul, dalga geçerek ve öfke duyarak.
Gökten üç elma, pardon kar düşmüş, “dünyanın on yedinci ekonomisinin” başına. Galatasaray çıkmış kerevetine.

Sırrı, hepimizden özür dile

BDP milletvekili Sırrı Sakık kürsüde kendisine laf atan AKP Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat’a sesleniyor:
“Bırak sus, acının keyfini yaşayan kadın, sus sen”.
PKK Diyarbakır’da bir dershaneye bomba atıyor. Oya Eronat o bombalamada 17 yaşındaki oğlunu kaybediyor.
2011’de BDP’li Hatip Dicle seçimi kazandığı halde, cezası nedeniyle hapse giriyor, milletvekili seçilemiyor. Dicle’nin yerine Oya Eronat Meclis’e gidiyor. BDP bu nedenle Eronat’a öfkeli. Yerli yersiz, ona her sefer hücum ediyor. Önceki gün Sırrı Sakık’ın sözleri hâlâ bu öfkeyi yansıtıyor.
Yazacak çok şey var, yine de “biraz edep, biraz adap”. Kendisi de evlat acısı çekmiş biri olarak, Sırrı Sakık çok ayıp ediyor.
Hem her gün çıkıp “süreç, barış, kardeşlik” nutukları atıyor, hem fırsatta iktidarın yanında dolaşıyor, hem de, bu ayıbı işliyor.
Sırrı, “kardeşliği, barışı” bu öfkeyle mi kuracaksın? Sadece Eronat’tan değil, sen hepimizden özür dilemek zorundasın.