Tercüme hatası üzerinden helal gıda

HİÇ birinde öyle bir damga yok.

Bütün İslam ülkelerinde satılan ve bütün Batı ülkelerinden gelen et, süt ve hayvansal ürün paketlerinin hiç birinde böyle bir damga yok.

Hiç birinde ‘helal gıda’ diye bir damga yok. Batı ülkelerinden gelen bu ürünlerin tamamı, İslam ülkelerinin hepsinde satılıyor. Hiç kimse de, satın aldığı hayvansal ürünlerin paketlerinde böyle bir damga aramıyor.

İçerde ya da dışarda satılacak ürünlerin üzerine, bundan sonra helal gıda damgasını vurmak AKP’nin son numarası.

Birilerine göz kırpmak mı, kendine göre toplumu biçimlendirmek hevesi mi, anlamak güç. Amaç ne ise, sonucu toplumu bir kez daha germekten başka işe yaramıyor.

TSE DAMGASI

AKP İktidarını’nın son numarası, özellikle hayvansal ürün paketlerinin üzerine ‘helal gıda’ damgası vurmaktan geçiyor. Damgayı vuracak olan, Türk Standartları Enstitüsü (TSE).

Refahyol
dönemi dahil, yani Erbakan’ın Başbakanlık dönemi dahil, son on-onbeş yılda TSE’de görev yapmış olan TSE başkan ve üyelerini arıyorum. Hepsine aynı soruyu soruyorum:

‘Geçmişte, herhangi bir İslam ülkesinden ya da yurt içinde herhangi resmi ya da özel bir kurumdan, üretilen ürünlerde İslami kurallara göre işlem yapılmış olduğuna ilişkin bu tür bir damga vurulması istendi mi?’

Hayır, yok. Bu adet yeni. Şimdiye kadar böyle bir şey yok. Bin yıldır olmayan adet, şimdi.

İSLAMİ SERMAYE

Durup dururken, ‘helal gıda’ modası çıkartan AKP, bundan bir süre önce de, ‘İslam Özel Sektörü’ adı altında, sadece serbest piyasa kurallarına aykırı olmakla kalmayan, daha da beteri, İslama uygun bir sermaye sınıfı yaratmak amacıyla, atağa kalkıyor.

CHP Gurup Başkan Vekili Kemal Anadol ile iki CHP milletvekili Tacidar Seyhan ile Nuri Çilingir’in TBMM Sanayi Komisyonu’ndaki çabalarıyla bu girişim püskürtülüyor.

CHP’lilerin tesbiti şöyle: ‘İslami sermaye oluşturmaya çalışmak...’

Anayasaya, yasalara ve hatta uluslararası anlaşmalara aykırı bir durum. CHP’nin üzerinde durduğu maddelerden biri, bu yasaya temel olan İslam Kalkınma Bankası’nın bir kuralı. O kural, İslami özel sermaye oluşumunda şeriat hukukukun geçerli olduğunu belirtiyor. CHP’yi ayağa kaldıran asıl madde bu.

CHP’lilerin muhalefet şerhi üzerine bakın ne oluyor.

TERCÜME HATASI

Tasarı bu yılın Ağustos ayında TBMM’ye geliyor. Dışişleri, Bütçe Plan ile Sanayi Komisyonları’nda tasarının görüşülmesi öngörülüyor.

Ne var ki, Dışişleri Komisyonu’nda tasarıyla ilgili bir rapor verilmesi gerek. Dışişleri ‘Tercüme hatası var’ diyerek, hükümetin tasarıyı geri çekeceğini bildiriyor.

Aradan geçen bunca zamanda, tasarı geri çekilmiyor. Ama, Meclis’in gündemine de gelmiyor.

İddia şu: Şimdi, helal gıda üzerinden, alıştıra alıştıra, İslam Özel Sektörü’ne doğru uygun adım marş!..

O kadar kolay değil.

Cerrah’ın duyarlığı

GEÇEN cumartesi arabası çalınan bir kişinin öyküsünü yazıyorum. Arabası çalınan biri, hırsızların arabayı 15 bin dolar karşılığı kendisine teslim edeceklerini bildirmeleri üzerine, polise haber veriyor.

Ne var ki, polise haber verdiğini hırsızlar öğreniyor. Ben de, burada ‘Bu nasıl oluyor’ diye soruyorum.

Yazının çıktığı gün, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah arıyor:

‘Bu konudan benim haberim yok, sizin yazınızdan öğrendim. Hem ben, hem Vali Bey konunun üzerine gidiyoruz. Hatta, Bahçeşehir (hırsızlık orada) jandarma bölgesi olduğu için, Alay Komutanı’na da, sordum. Araştırıyoruz. Olayı çözünce, mutlaka bir açıklama yaparım.’

Sayın Cerrah’a duyarlığından ötürü teşekkür ediyorum.
Yazarın Tüm Yazıları