Temiz yol: Yasak

ULUDERE: Hava Kuvvetleri’nin bombardımanı sonucu otuz dört yurttaşımız hayatını yitiriyor. Ne yaşandığı yargı karşısında hâlâ esrarını koruyor. “Gizli soruşturma” kararıyla yayın yasağı geliyor.

Haberin Devamı

Reyhanlı: Bomba patlıyor, elli üç kişi hayatını kaybediyor. Devamında yayın yasağı. Haber yazmak yok.
17 Aralık rüşvet iddiası: Dört bakanın adı yolsuzluk ve rüşvete karışıyor. Cumhuriyet tarihinin en büyük skandalı. En doğrusu yayın yasağı, ne olup bittiğini kimse öğrenmesin.
Adana TIR: Adana’da on üç asker MİT’e ait TIR’ları durduruyor. İçinde silah var tartışmaları sürerken arama yapan askerler hakkında dava açılıyor, arama emrini veren savcı başka yere gönderiliyor, en iyisi yayın yasağı ki devamını kimse öğrenmesin.
Suriye tapesi: Dışişleri Bakanlığı’nda Genelkurmay ve MİT’in katılımıyla Suriye’ye askeri harekât planlanıyor. Acele yayın yasağı, bin türlü suçlamayla.
Musul rehineleri: IŞİD Musul Konsolosluğumuzda 49 kişiyi rehin alıyor. Olur mu öyle şey, yayın yasağı ilk önlem.
Soma faciası: Sadece Türkiye’de değil, dünyada da en büyük maden kazalarından birinde, Soma’da üç yüz bir işçi hayatını kaybediyor. Fazla kurcalanmasın, yayın yasağı en kolay yol.
Bingöl saldırısı: Otuz yedi kişinin öldüğü geçen haftaki olaylarda Bingöl’de de iki polis şehit oluyor. Yayın yasağı, mahkeme kararıyla.
Ayrıca, Twitter ve YouTube yasakları. 28 AB ülkesinde tek yayın yasağı yok. Sıkıştın mı, gelsin yasak. Sonra da “demokrasi” nutukları.

Haberin Devamı

Bilyeler tek elde toplanıyor

İSVİÇRE bankasının servet raporu ile Türkiye’deki işsizlik rakamları aynı güne rastlıyor. AKP için talihsiz rastlantı.
- Türkiye’de bir milyon doların üzerinde servete sahip 79 bin kişi var.
- 2000’de toplumun en varlıklı yüzde 10’luk kesimi toplam servetin yüzde 66.7’sine sahip, 2014’te yüzde 77.7’sine
. On iki yılda varlıklı kesim daha varlıklı hale geliyor. Servet en tepede birikiyor.
Bu veriler İsviçre Credit Suisse Bankası’nın 2014 “Küresel Servet” raporundan. Zengin daha zengin, yoksul daha yoksul, AKP politikalarının özü bu. CHP’li Faik Öztrak’ın yorumuna göre, “AKP’nin 2007’den sonra belirginleşen ranta, inşaata ve AVM ekonomisine dayalı büyüme modelinin sonucu”.

İŞSİZLİK

Herkes zengin olsun, refah yayılsın, ama TÜİK’in açıkladığı işsizlik rakamları, zenginin malı züğürdün çenesini yorar türde. Temmuzda işsizlik geçen yıl temmuza göre 1.2 puan artarak yüzde 9.8 oluyor. Mevsim etkilerinden arındırıldığında, işsizlik iki haneli rakamı buluyor, yüzde 10.4. Bu, 2009 Ekim’inden bu yana en sert işsizlik artışı. 2009’da dünyada ekonomik kriz var, o zaman işsizlik artışı normal. Ya şimdi? Dünyada kriz miriz yok, kriz adım adım bize yaklaşıyor.
Özellikle genç işsiz artışı kaygı verici. Gençlerde işsizlik yüzde 18.2, her yola çıkabilecek tehlikeli bir oran.

DEVLETE ALIM

Haberin Devamı

Yerel seçim, Cumhurbaşkanlığı seçimi derken, işsiz sayısını azaltmak için AKP çare buluyor. Devlet Personel Dairesi’ne göre, 2003-2013 arasında devlete 727.467 memur alınıyor, aynı dönemde alınan işçi sayısı 13.448’den 260’a çıkıyor. Bir bölümü kuşkusuz ihtiyaç. Nedense, ihtiyaç hep seçim zamanına rastlıyor. Maliye Bakanı “2014’te kamuya 74 bin memur alınacağını” açıklıyor. Yine de, çift haneli işsizlik oranının önüne geçilemiyor.
Zenginlik tepede toplanırsa, büyüme zora giriyor. Faik Öztrak’ın benzetmesi gibi, çocukların bilye oyunuda tüm bilyeler tek elde toplandığında oyun bitiyor, perde iniyor.

Yazarın Tüm Yazıları