Paylaş
Bu manzaralar mazide kalıyor, coşku da olsa, hüzün de olsa, Taksim kalbimde hep yara, 1977 yarası.
AKP’nin ilk yıllarında işçiler 1 Mayıs’ı Kadıköy, Çağlayan, Saraçhane’de kutluyor. O meydanlar işçilere yetmiyor.
- 2007 1 Mayıs 1977’nin, 37 kişinin can verdiği olayların otuzuncu yılı. Dönemin DİSK Başkanı Süleyman Çelebi ödün vermiyor, “Taksim’de olacağız” diyor. Gaz bombası, basınçlı su ve coplara rağmen, sekiz bin işçi Taksim’e çıkıyor.
- 2008’de gaz bombası, TOMA, cop şakır şakır, Taksim’e izin yok, yaralı çok.
- 2009 herhalde vahiy iniyor, “Taksim’e makul sayıda gidebilirsiniz” kararı çıkıyor. “Makul sayı” dev gibi büyüyor, bir anda 150 bin kişi 1 Mayıs’ta Taksim’de. Kucaklaşma, hasret giderme.
- 2010 Meclis’te Başbakanlık odasında Süleyman Çelebi, Tayyip Erdoğan’a Taksim gerekçelerini anlatıyor, Erdoğan önce “Orası sıkıntılı, olmaz” diyor, sonra grup toplantısına geçiyor, “Ayaklar baş olursa, kıyamet kopar, kimse bize rağmen bir şey yapamaz” fetvası. O gün “Eyyy işçiler” nutkuna rağmen, nereden estiği belli değil, aniden olumlu tavır “Taksim’e çıkabilirsiniz”.
- 2011 Taksim’de halaylar çekiliyor, alan çiçek bahçesi gibi. Birkaç yüz bin işçi orada.
RÜZGÂR DÖNÜYOR
- 2012 “Taksim gösteri alanı değil”, aaa, sen demedin mi “Çıkabilirsiniz” diye, çıktılar, kimsenin burnu kanadı mı, yok. Rüzgâr niye ters esiyor, belli değil, Taksim yasak. 2013, 14 ve yarın yine yasak.
2012 ile birlikte toplumda kaynama artıyor, “alanlardaki tepki ve sloganlardan, demokratik direnişten yüreği ağzına geliyor”. Gezi tipik örnek. Nerede toplumsal muhalefet varsa, gösteriler sokağa taşıyorsa kaygı diz boyu.
Yarın 1 Mayıs, işçi sendikaları ile hükümet restleşiyor, daha önce izin vermişsin, şimdi Taksim’e çıksalar, barış içinde kutlasalar, sen kazanırsın ama kazanmak artık geride. Hep azarlama, kendine göre önüne gelene “nizamat verme” dönemi.
2012 AİHM kararı
- 2008’de 1 Mayıs Taksim’de yasak, DİSK ve KESK, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) dava açıyor. AİHM’nin 27 Kasım 2012 tarihli kararı:
- “Polis müdahalesi sonucu işçiler barışçıl toplanma hakkını kullanamamıştır, bu demokratik topluma aykırıdır.”
- “Hukuka uygun gösterilerde hükümet güvenliği sağlamakla yükümlüdür.”
- “Taksim Meydanı 1977’de trajik olayın sembolüdür, daha önce aynı yerde kutlamalara izin verilmiştir.”
- “Getirilen yasakla toplantı hakkının ihlal edildiğine oybirliği ile karar verilmiştir.”
Türkiye mahkûm oluyor. İktidar AİHM kararını uygulamıyor, malum “AİHM kararlarını tanımıyor, bir kulağından giriyor, öbür kulağından çıkıyor”.
13-26 Nisan 17 saat 40 dakika
- 13-19 Nisan, Kırgızistan’a giderken basın toplantısı, Kocaeli toplu açılış töreni, metro açılışı, on kanal canlı yayın, toplam
10 saat 4 dakika, Tayyip Erdoğan anlatıyor ve anlatıyor.
20-26 Nisan, 23 Nisan törenleri, Türk Telekom, Irak Cumhurbaşkanı ile basın toplantısı, MÜSİAD Genel Kurulu, dokuz kanal canlı yayın, Erdoğan gözüne kestirdiklerine ayar veriyor, teknik bilgiyle hepimizi donatıyor, o hafta nasibimize 7 saat 36 dakika düşüyor.
Paylaş