Paylaş
“Mustafa Kemal düpedüz ırkçıdır. Cumhuriyet her bakımdan yanlış kurulmuştur”.
Hazretin düşünceleri çok parlak, “Millet-i İslamiye” kavramına vurgu yaparak, Müslüman ülkeleri diğerlerinden daha üstün görüyor. Atatürk’e “ırkçı” diye dil uzatırken, asıl ırkçılığı kendisi yapıyor.
Önce Atatürk’ün o ünlü sözleri:
“Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünde yok olacak, yerini milletler arasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı alacaktır”.
Bu mu ırkçılık, bu mu yanlış Cumhuriyet? Atatürk devam ediyor, tam bugün için söylenmiş gibi:
“Politik ve sosyal bağlarla Türk milletine ait olan tüm vatandaşlarımızı biz kendi insanımız olarak düşünürüz. Aralarında ‘Kürtçülük’, ‘Çerkezlik’, hatta ‘Lazlık’ gibi fikir ve duygular yerleşmiş olsa bile, onlar bize aittir. Bunun dışındaki anlayışlar ancak mutlakıyet yönetimlerinin, uzun süren tarihsel baskıların ürünüdür ve biz en içten çabalarımızla bunları ortadan kaldırmayı görev sayıyoruz”.
Irkçılık, bir grubun diğer gruplara üstün olma iddiasını taşıyan sosyal ayrımcılık, olarak tanımlanıyor. Bu mu ırkçılık, bu mu yanlış Cumhuriyet?
UNESCO’YA GÖRE
Kısaca UNESCO, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü doğumunun 100’üncü yılında Atatürk’ü anıyor:
“Kemal Atatürk, dünya milletleri arasında devamlı barış ülküsünün ve karşılıklı anlayış ruhunun olağanüstü bir öncüsüdür. Bütün hayatı boyunca insanlar arasında hiçbir renk, dil ve ırk ayrımı tanımayan bir ahenk ve işbirliği çağının açılması uğrunda çalışmıştır”.
Hiçbir şey bilmeden, cahilce, sadece bağlı olduğu ideoloji doğrultusunda TV’de ahkâm kesmek insanı işte böyle rezil ediyor.
YA RTÜK’TE VAZİYET
TV’de Atatürk’ü ırkçı göstermeye yeltenen sözler RTÜK’ün önüne geliyor. Hukuk Bürosu’nun hazırladığı rapor “yayın ilkelerinin ihlal edildiği” görüşüne varıyor.
Raporun ötesinde, Ceza Yasası’nın 125. maddesi, “ırkçı” nitelemesiyle saldırıya hükmediyor ve bunun cezası var.
Rapor RTÜK Üst Kurulu’nda ele alınıyor. Rapora ve Ceza Yasası’na rağmen, RTÜK Üst Kurulu iktidara bağlı üyelerin oylarıyla “İhlal yoktur” kararına varıyor.
Üst Kurul emir-komuta zinciri içinde hükümete selam çakmaya devam ediyor. “İhlal yok” demek, Atatürk’ü ırkçı kabul etmek demek. Vahim ve yüz karası bir karar.
Yayınlansaydı o facia yaşanmazdı
1961... Amerika, Küba’yı abluka altına almak üzere, Domuzlar Körfezi Çıkarması’na karar veriyor. Washington Post’un sahibi Katherine Graham haberi
öğreniyor, ertesi gün çıkarma var.
Gerisini dün CNN’de Yalım Eralp anlatıyor.
Graham dostu Başkan Kennedy’yi arıyor. Kennedy rica ediyor:
“Sakın yayınlamayın, ulusal gizlilik içeriyor”. Haber yayınlanmıyor, ertesi gün uygulanan çıkarma tam bir faciayla sonuçlanıyor. Yıllar sonra Katherine Graham anılarında anlatıyor:
“Yayınlamamak yanlıştı, gazeteciliği bırakıp, politikacı gibi davrandım, eğer yayınlasaydık o facia yaşanmazdı, çünkü herkes çıkarmayı tartışmaya başlayacaktı”.
İmralı tutanaklarının yayınlanmasını kınayanlara örnek olsun. Tutanakları yayınlayan Milliyet’i ve Namık Durukan’ı kutluyorum, tam gazetecilik, helal olsun. O tutanaklar tartışmaların neyin üzerinden yürütüleceğini gösteriyor.
Paylaş