Rayların intikamı

u cümle çok ciddi sonuçlar yaratmaya dönük:

"Risk dağılımı üzerinde çalışıyoruz, sonuçta bu riskten herkes nasibini alacak!.. Çünkü, sorumlu sayısı birden fazla!.."

Nerede bu cümle?.. Hangi konuyla ilgili?..

Hızlı tren kazasıyla ilgili bilim kurulunun hazırlamakta olduğu raporda...

ARKADAKİ TEKNİK HEYET

38 kişinin ölmüyle sonuçlanan hızlı tren kazasını araştırmak üzere, bilim adamlarından kurulu, bir komisyon oluşturuluyor.

Komisyon, her türlü siyasal baskının dışında. Siyasi kimliklerle hiç ilgileri yok. Sadece bir kez, o da kurulun oluştuğu gün, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile bir yemek yeniyor. Hepsi, bu. Sonrasında, bağımsız ve teknik çalışma başlıyor.

Komisyonun raporunu eylülde açıklaması bekleniyor. Bu arada, rapor hayli ilerlemiş durumda.

Her bilgi, komisyon üyeleriyle birlikte çalışan, onlara yardım eden, teknik bir heyete gidiyor. Orada değerlendirme birlikte yapılıyor. Arkadaki teknik heyet, bilim adamlarının yardımcıları.

SİSTEM ESKİ VE ÇÖKMÜŞ

Bu rapordaki elde edilen ilk sonuçlara göre:

TCDD, sistem olarak çok eski. Eğitim, organizasyon, personel yetersiz. Bakım, onarım var, ama yetersiz.

Elektronik sistem var ama, eski ve eksik.

Yol ve sistemin işleyişine ilişkin talimat var ama, günün ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak.

Lokomotifler ilkel. Virajlar, olmaması gerektiği kadar keskin.

TCDD yıllardır kendi kaderine bırakılıyor. Sistem, eski ve çökmüş.

YA HIZLI TREN?..

Asıl konuya, hızlı trene gelirsek... Belirlemelere göre:

Mevcut teknoloji ve altyapıyla, hızlı tren uygulaması riskler içeriyor. Bu altyapı ile, değil saatte 200 kilometre üzerinde hız yapan bir tren, saatte 30 kilometre hız yapan bir tren dahi, risklere açıktır.

Ayrıca, kazanın meydana geldiği Pamukova'da, trenin gereğinden fazla sürat yaptığı tespit ediliyor.

Bu bulgulardan yola çıkıldığında, olaydaki sorumlular sadece TCDD Genel Müdürü ile sınırlı değil. Çünkü, sonuçta hızlı tren kararı, siyasal bir karar. Elbette, arkasında teknik bir görüş var. Ama, nihai karar siyasal sorumluluk gerektiren bir uygulama.

GENEL YAKLAŞIM

Bilim adamlarının raporunda önem taşıyan daha genel bir yaklaşım var.

Rapor, sadece hızlı treni ve yol açtığı kazayı araştırmıyor. Onun ötesinde, TCDD sistemini sorguluyor. Sadece bugünü değil, demiryolu sistemini geçmişten alarak, bugüne getiriyor.

Geçmişten bugüne uzanan hastalıklar ortada iken:

1- Teknik açıdan, hızlı trene nasıl karar verilebiliyor?..

2- Siyasal kadrolar, bunun farkına nasıl varmıyor?..

Bu sorular varken, tek sorumlu TCDD Genel Müdürü değil. Ama, o genel müdür de dahil olmak üzere, zincirleme bir sorumluluk söz konusu.

Bakalım, bu sorumlulukları siyasal kadrolar nasıl ödeyecek?.. Ya da ödeyecek mi?..

Bilkent'te su semineri

KENYA ve Kanada'nın su işleriyle ilgili bakanları, BM ve Dünya Bankası uzmanları, ayrıca Avusturya, Amerika, Avustralya, Arjantin, İspanya, İsrail, Çin, Meksika, Mısır, Tayland, Namibya, Bangladeş, Güney Afrika, Şili ve Hindistan'dan uzmanlar...

Bilkent Üniversitesi ile Dış Politika Enstitüsü ve bir ABD vakfı 7-8 Eylül'de Ankara'da ortaklaşa su semineri düzenleniyor. Katılım, listede görüldüğü gibi, çok geniş.

Seminere katılacak yabancılar, 4-6 Eylül arasında GAP'a gidiyor. Ankara'ya dönüşte, seminer başlıyor. Seminerde, uzmanların dışında, Süleyman Demirel de, bir konuşma yapıyor.

Önümüzdeki yılların en önemli stratejik sorunu su, dünyanın çeşitli bölgelerinde, geniş tartışmaların konusu.