Nusaybin’de erkeklere ültimatom

Nusaybin Belediyesinde çalışanların yüzde kırkı kadın.
Cinsiyet ayrımcılığı ile mücadele etmek, pratikte bu ayrımcılığın giderilmesine çalışmak üzere, belediyede Kadın Kurulu var. Kurul, bürokratik, dostlar alış verişte görsün, tipinde değil. Etkili ve yetkili. Belediyede çalışan kadınlardan oluşuyor. Aldığı kararlar şakır şakır uygulanıyor.
Mardin’e bağlı Nusaybin’de Belediye Başkanı Ayşe Gökkan (BDP) kadın hakları savunucularının bölgedeki öncülerinden biri.
Normal belediye hizmetleri dışında, kadınlara uygulanan şiddetin her türüyle mücadeleyi ön plana alan Ayşe Gökkan ilgi çeken uygulamalara imza atıyor.
BELEDİYEDE YAPTIRIM
Hareket noktası, “kadına uygulanan şiddeti nasıl durdururuz” sorusu. Mücadele belediyenin kendi içinden başlıyor. Örneğin:
-Belediye çalışan personel arasında, yine aynı yerde çalışan kadınlara yönelik eşitsiz yaklaşım (taciz ve benzeri) varsa, o erkek hakkında işlem yapılıyor. Ceza eşitsiz yaklaşımın türüne göre.
-Belediyede çalışan erkek ikinci eş alıyorsa, işten çıkartılıyor.
-Eşini aldatan belediye çalışanı maaşının yarısını kaybediyor, yarısı eşine veriliyor.
-Kız çocuğunu okula göndermiyorsa, okula giden erkek çocukları için ödenen para kesiliyor.
-Kız çocuğunu küçük yaşta evlendiriyorsa, yine mali
yaptırım var.
Bu uygulamada kimsenin gözünün yaşına bakılmıyor.
KADINA VE ENGELLİYE
Kadına uygulanan şiddetle mücadele bölgedeki bütün erkekleri kapsıyor. Yaptırımlar, şiddet uygulayan erkeği eyleme geçmeden önce düşündürecek türde. Örneğin:
-Belediye ihaleye çıkıyor. İhaleyi kazanan erkeğin, ihale öncesinde ve sürecinde kadına şiddet uyguladığı belirlenirse, belediye o kişinin hakkını iptal ediyor. İhaleye yeniden çıkılıyor.
Bu uygulama altı aydır var. Başkan Ayşe Gökkan’a göre, bu nedenle henüz iptal edilen ihale yok.
-Benzer iptal, engellilere kötü davrananlar için de geçerli.
Bugünlerde en çok konuşulan konuların başında, seçimler nedeniyle, kadın adaylar var. Her partide kadınların daha çok temsili gibi.
Pratikte, Türkiye’nin şu ya da bu köşesinde kadınlara uygulanan şiddetle mücadele yayılıyor. Nusaybin bunun iyi örneklerinden biri. Erkeklere ültimatom çekiyor. Helal olsun.

Suriyeli kızların beyaz atlı prensleri

TÜRKİYE’de düğün 50-60 bin liraya çıkıyor, Suriye’de 5-6 bin liraya. Bu ilk avantaj.
“Biz kızımızı bir Türk’e verelim, Türkiye nasıl olsa, AB ülkesi olacak, kız da kurtulmuş olur”. Kadın evlendikten üç yıl sonra Türk vatandaşı olabiliyor. Bu ikinci avantaj.
Türkiye ile Suriye arasında vize kalkıyor. Minibüsler, taksiler Türkiye-Suriye arasında mekik dokuyor. Bu da, üçüncü avantaj.
Üç avantaj birleşiyor, Türkiye’de Suriyeli gelin sayısı hızla artıyor.
Buna şunu eklemek gerek. Türk erkeği Suriye’ye geçiyor, Türkiye’de kimsenin ve elbette resmi nikahlı karısının ruhu duymadan evleniyor. Bir ev orada, bir ev burada. Adamın keyfi yerinde. Nereye kadar?
Türkiye’deki eşi duyuncaya, sadece o değil, Suriyeli gelin kuma (ikinci eş) olarak geldiğini fark edinceye, adımın bir, iki, üç, hatta sekiz çocuklu olduğunu öğreninceye kadar. Sonra çıngar kopuyor.
Buna rağmen, Türkiye cazip. Türk erkeği Suriyeli kızların hayallerini süsleyen beyaz atlı prens gibi.
Yoksa, eldeki kayıtlara göre, şu anda Mardin ve çevresinde 540 Suriyeli gelinin ne işi var?
Vurgulamak gerek, her Suriyeli kızla evlenen Türk erkeklerinin hepsi mutlaka evli ve çocuklu değil. Suriyeli kızlarla evlenen elbette pek çok bekar Türk erkeği var. Ve bunlar çoğunlukta. Ama, diğerleri bölgede kötü örnek oluyor ve dilden dile dolaşıyor.

Mayınlı arazide beklemek

MARDİN’den Nusaybin’e giderken, karayoluna paralel dikenli teller hemen göze çarpıyor. O teller Türkiye-Suriye sınırını çiziyor. Karayolu ve dikenli teller kilometrelerce birbirine yoldaşlık yapıyor. Bazı yerlerde daha farklı tel örgülerle çevrili araziler var.
Mayınlı araziler. Geçen yıl mayından temizleme yöntemi çok tartışılan araziler bunlar.
AKP’nin geçen yıl getirdiği yasa tasarısı mayınları temizleyecek şirkete, o toprakları 49 yıllığına kiralamayı öngörüyor. Tasarı tepki görünce, AKP tasarını geri çekiyor.
Bölgede şimdi en çok konuşulan konulardan biri bu. Seçim sonrasında iktidarın bölgede yapacağı en iyi işlerden biri, bölge insanını ve Türkiye kamuoyunu tatmin edecek yöntemle, araziyi bir an önce mayınlardan temizleme kararı alması.
Çünkü, o topraklar çok verimli.