Memurlara çok çirkin

Öneri hükümete ait, yüzde 4+4 veriyor. Arada çok fark var.
Bu çok fark bir sabah ansızın bir komplo ile ortadan kalkıyor. AKP’nin arka bahçesi, Memur-Sen ile Çalışma Bakanlığı memurlarla ilgili toplusözleşmeyi diğer taraflara haber vermeden ansızın imzalıyor. Çok çirkin, çok ayıp, çok hile, çok komplo.
Günümüzde hükümet etme mantığına aslında uygun.

ANLAŞMA ŞÖYLE

Ayrıntı çirkinliği sergiliyor.
Memurlar için genel toplusözleşme ve işkolu sözleşmesi için taraflar 1 Ağustos’ta masaya oturuyor. Bir yanda Çalışma Bakanlığı, karşıda KESK, Kamu-Sen ve Memur-Sen.
Taraflar bir çalışma takvimi üzerinde anlaşıyor. Buna göre, 1-21 Ağustos arasında görüşmeler sürecek, en geç 21 Ağustos’ta sözleşme imzalanacak, 31 Ağustos’a kadar Hakem Kurulu devreye girecek. Uygar bir tavır.
Geçen pazartesi ve salı toplantı var, orada “Çarşamba arife, bayram öncesi görüşmelere ara verelim, bayram sonrası toplanırız” deniyor, herkes bu söze uygun dağılıyor.
Çalışma Bakanı Faruk Çelik ise “Biz çalışacağız” diyor. Devletin ilgili birimlerini kastederek.

MEMUR-SEN YETKİLİ

“Bayram sonrası” denilmesine rağmen, arife günü, Çalışma Bakanlığı ile Memur-Sen sözleşmeyi aniden imzalıyor, diğer sendikalara imza edildiğine ilişkin sadece çağrı var.
Kamu Çalışanları Sendikalar Yasası’na göre toplusözleşme imzalama yetkisi Memur-Sen’de. En çok üyeye sahip olduğu için. Ama, yine aynı yasaya göre, KESK ve Kamu-Sen de masada, onlar da taraf, nezaketen onların da onayı gerek. Bu düzende nezakete ne gerek. “Ham hum şaralom, bizden olanla işi bitirelim”. Ne ayıp, ne çirkin.

ZAM ORANI

Memur-Sen’in attığı imza yüz binlerce memura brüt 175 lira zam getiriyor. Hükümetin önerisi gibi.
Vergi dilimi nedeniyle, 175 lira zaman içinde eriyor. 175 lira 2014 Ocak ayında 119, gelecek eylülde 111 liraya düşüyor.
KESK ve Kamu-Sen bu oldubitti karşısında resti çekiyor. Dün konuştuğum KESK Başkanı Lami Özgen, hükümetin ve Memur-Sen’in memurları kandırdığını söylüyor, “Eylem için bir araya geleceğiz” diyor.
“Saraydan Kız Kaçırma” operasını birkaç kez izlemiştim, “Memurdan zam kaçırmak” tiyatrosunu ilk kez görüyorum.

Darphane’de bayram: Grev

İŞÇİNİN yıllık isteği 2.5 milyon lira, Darphane’nin aylık kaybı 10.5 milyon lira. Dikkat, yıllık istek 2.5, aylık kayıp 10.5 milyon lira.
Darphane işçileri grevde. Darphane’de 257 işçi çalışıyor. Yüzde 99’u evli, ortalama iki-üç çocuklu, yüzde 65’i kirada oturuyor. Ortalama 1.562 lira net ücret alıyor. Yılda yüz on iki günlük ikramiye ve sosyal hakları var. Ortalama 2 bin lira net ücret istiyorlar. İstekleri kabul edilse, Darphane’ye ek maliyeti 2.5 milyon lira.
Kaldı ki, Darphane’nin 2013’ün ilk altı ayında sadece altından elde ettiği geliri 70 milyon liraya yakın. Buna pasaport, ehliyet, nüfus cüzdanı gibi değerli evrak üretimi dahil değil.
Darphane işçileri dün grevin 32. gününde, bayramı grevde karşılıyor. Hangi bayramı?

Eyvah, okumuş kadınlar geliyor

KADIN hakları, çocuk evlilikleri, kentleşme ile ilgili paneller, ama asıl insan hakları ihlallerinin önlenmesi çalıştayı. Bunlar ele alınacak.
Uluslararası Üniversiteli Kadınlar Birliği gelecek hafta sonu, 16-21 Ağustos’ta İstanbul’da toplanıyor. Bu toplantı onların 31. kongresi, toplantılar Kadir Has Üniversitesi’nde. Elli sekiz ülkeden, 475 kadın katılacak. Hepsi de okumuş, dünyanın ve Türkiye’nin çok farkında olan kadınlar. Kongre öyle bir zamana rastlıyor ki, Türkiye’de hukuk guguk olmuş, adaleti arayan ülkede her gün insan hakları ihlalleri, gözaltılar, tutuklamalar birbirini izliyor. AKP iktidarına şu mübarek bayram günü kötü haber, dünya kadınları Türkiye’yi bilerek geliyor.
Kısa adı, IFUW olan Uluslararası Üniversiteli Kadınlar Derneği kongresine Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği ev sahipliği yapıyor.