’Laiklik yoksa AB de yok’

AB ruhunun ayini gibi.

Yüzde 47 dışında, AKP’ye oy vermeyen yüzde 53’ün yüreğine su serpiyor. Hatta, AKP’ye oy veren yüzde 47 içindekilerin önemli bölümünü rahatlatıyor. Ayindeki konuşma AB Komisyon Başkanı Barroso’ya ait: "Laiklik zedelenirse, tehlikeye düşerse, Türkiye-AB görüşmelerine zaten biz son veririz. Laiklik AB’nin olmazsa olmaz koşuludur. Laikliğe önem vermediğimiz gibi, bize yöneltilen eleştiriler çok yanlış. Laiklik çökerse, demokrasi de çöker ve AB-Türkiye ilişkileri kopar".

Dün Ankara’ya gelen Barroso’nun ilk ziyaret tarihi 31 Ocak. O sırada Türkiye’de türban kavgasından göz gözü görmüyor. Ayrıca, 301 ucubesi satır gibi. AB, ziyareti tek taraflı erteliyor.

Dün başlayan ziyaretin tarihi birbuçuk ay önce belirleniyor. O zaman AKP kapatma davası henüz açılmış değil.

YANLIŞI GİDERMEK

Davaya AB tepki gösteriyor. "Parti kapatma demokrasiyle bağdaşmaz" açıklamaları.

Tamam, bağdaşmaz, ya laiklik? Bu açıklama pek çok çevrede haklı olarak yadırganıyor. Laiklik tehlikeye düşüyorsa, hangi demokrasi?

Dün tuttuğum nabza göre, Barroso Türkiye ziyaretinde AB’nin laikliğe verdiği önemi özellikle vurgulamaya karar veriyor. Yanlış anlamaları giderme açısından.

AB’deki bu görüşü Deniz Baykal ve Devlet Bahçeli’ye aktaracak. Yukarda tırnak içinde aktardığım üslup çerçevesinde.(Ben bu satırları yazarken, o görüşmeler henüz yapılmamıştı).

PKK TERÖR ÖRGÜTÜDÜR

Barroso’nun iki konuda daha güven tazeleyeceğini tahmin ediyorum.

1-PKK terör örgütüdür. PKK’nin terör örgütü listesinden çıkartılması söz konusu değildir.

Buna fazlasıyla ihtiyaç var. Bir süre önce bir mahkemenin PKK’nin terör örgütü olmadığı yönündeki kararı hepimizi ayaklandırıyor. Karardan hemen sonra AB resmi açıklama yapsa bile, Barroso o yanlışı gidermek istiyor.

2-AB’de yavaşladınız. Tam üyelik için yeniden hızlanmak gerek.

Gerçekçi bir gözlem. AKP, AB’yi siyasette askerin ağırlığını azaltmak yolunda kullanıyor. Bu düzenleme sonrasında frene basıyor. AKP işine geldiği yerde AB diyor, gelmediği yerde, "böyle demokrasi olmaz" feryatları.

Barroso gerçekten bu mesajları verirse, Ankara’ya gelmeden önce, kendi ekibiyle belirlediği bu tavra sadık kalırsa, Türkiye’yi rahatlatır.

Ya AKP-AB ilişkileri? AKP kendi derdinde. Siyasal jargondaki topal ördek pozisyonunda. Siyasal iradesi, yönetme gücü zayıflamış anlamında.

Hangi kız meselesi

AKDENİZ Üniversitesinde öğrenciler arasında çıkan çatışma kız meselesine indirgeniyor. Yanlış. Sadece Mart ayında çeşitli üniversitelerde yaşanan olaylar bu yanlışı sergilemeye yetiyor.

10 Mart, Uludağ Üniversitesi. 13 Mart, Dokuz Eylül Üniversitesi.21 Mart, Abant İzzet Baysal Üniversitesi. 21 Mart, Eskişehir Anadolu Üniversitesi. 25 Mart, Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi.

Bu üniversitelerde çıkan olaylar, polis kayıtlarına karşıt görüşlü öğrenciler arasında çatışma olarak geçiyor. Kavga, yaralama, gözaltı. Bazı üniversiteler olaylar nedeniyle birkaç gün tatil ediliyor.

Karşıt görüş, solcu, ülkücü, bir bölümü türbandan yana olanlar ve olmayanlar arasında.

Kız meselesiyle filan ilgisi yok. İdeolojik. Hafife almaya gelmez.
Yazarın Tüm Yazıları