Kimlik savaşı: 93 bin ölü

SARAYBOSNA
KENTİN Sırp bölgesinde Sırpça gazete yayınlanıyor. O gazeteyi üç cadde ötede Boşnak semtinde satmak mümkün değil.

Boşnak gazetesini de, Sırp ya da Hırvat kesiminde satmak mümkün değil.

Böylesine keskin kimlik savaşı, kökü tarihe, hatta Osmanlı’ya kadar iniyor. Örneğin, 1981’de enflasyon çok yüksek, Sırp gazeteleri, nedeni bulmakta gecikmiyor:

‘Enflasyon Osmanlılar yüzünden arttı.’

Osmanlı’ya yönelik fikri sabit hep var. Bu bölgedeki etnik savaşın suçlusu Miloseviç:

‘Biz orada Osmanlı’ya yenildik, ama kahramanca savaştık.’

Miloseviç
’in gündeme getirdiği savaş, 1369 Kosova Savaşı.

O savaşta bir Sırp askeri, savaş alanını dolaşmakta olan padişah 1. Murat’ı öldürüyor. Sırplar bugün hálá bununla övünüyor.

Aynı ırktan -Güney Slav- gelmelerine rağmen, birbiriyle savaşan Hırvat, Sırp ve Boşnakları dışardan destekleyenler elbette var.

Fransızlar ve Ruslar, Sırpların yanında.

Almanlar, Avusturyalılar Hırvatlardan yana.

İslam dünyası Boşnakları tutuyor.

Savaş sırasında silah, para, cephane yardımı bu dağılıma göre.

Bu arada, üç grup da, ‘birbiriyle savaştı’ deyimine çok kızıyor. Çünkü, savaşın nedenini karşı tarafa yüklüyor. Kendinin savunmak zorunda kaldığını söylüyor.

SAVAŞ NEDENİ

Bugünü net görmek için kısa bir anımsatma.

Savaş Sırp lider Miloseviç’in Hırvatistan’a saldırmasıyla başlıyor. Yugoslavya’nın dağılması sonrasında, Hırvatistan bağımsızlık ilan ediyor.

Miloseviç itiraz ediyor:

‘Senin topraklarında Sırplar yaşıyor. Sen bağımsızlık ilan edemezsin.’

Boşnaklar Hırvatları tutuyor, Miloseviç’e hak vermiyor ve onlar da Bosna-Hersek’te bağımsızlık ilan edince, bu kez Sırplar Boşnaklara da saldırıyor. Çünkü, Miloseviç’in hayali büyük Sırbistan kurmak. İlginç BM Bosna-Hersek’e ambargo koyuyor.

Şimdi ise, on yıldır BM, NATO, AB buraları toparlamaya çalışıyor.

Kimlikler arası o derin kin ve nefret nasıl aşılacak, henüz belli değil, çünkü, savaşta 93 bin insan ölüyor.

Cumhurbaşkanı hapiste

AB askeri gücün üstündeki sivil kişi, Yüksek Komiser. Bu kişi şu anda İngiliz Lord Paddy Ashdown. O da, AB Dışişleri Bakanı pozisyonundaki Solana’ya bağlı.

Burada bir devlet var ama, Yüksek Komiser herkesten yetkili.

Dayton Anlaşması’na göre, Bosna-Hersek’te Cumhurbaşkanlığı döner usule göre. Hırvat, Sırp, Boşnak sekizer aylık cumhurbaşkanı oluyor.

Yüksek Komiser, yolsuzluk gerekçesiyle Hırvat cumhurbaşkanını görevden alıyor.

Yerine gelen Sırp cumhurbaşkanının sonu da aynı. Yine yolsuzluk nedeniyle, Yüksek Komiser, onu da görevden alıyor. O şu anda hapiste.

Şimdi cumhurbaşkanı bir Boşnak. Onda sorun görünmüyor. Asıl sorun, bir devlette dışardan bir Yüksek Komiser’in siyasi olarak vaziyete hakim olması.

İlkel THY’nin iptali

TARİFEYE göre, dün Saraybosna’dan İstanbul’a uçak var. Benim biletim de, o uçakta.

Ne var ki, bu uçak seferi dün iptal ediliyor. ‘Yolcu sayısı az’ gerekçesiyle.

Bu kadar ciddiyetsiz, bu kadar laubali bir tavır olamaz. Amerika’da olsa, THY milyonlarca dolar tazminat öder bileti olup da, uçamayan yolculara.

Ancak, seferin iptal gerekçesi, gerçekten yolcu azlığı mı, yoksa Hacı adaylarını Mekke’ye taşımak mı?..

Ne olursa olsun, uçak iptali ancak ilkel kabile toplumlarına ait.
Yazarın Tüm Yazıları