İslam uydu kanalı bize yakışır

Gabon, Libreville kenti, 19-20 Nisan 2012.

Haberin Devamı

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) konferansı. Teşkilata üye İslam ülkeleri ortak görüşe varıyor:
“Dünya küreselleşiyor, medya daha da önem kazanıyor. İİT çatısı altında uydu aracılığıyla yayın yapacak bir kanal kuralım. İslam dünyasını ilgilendiren konuları işleyecek, İslam imajını doğru biçimde yansıtacak bir ağ”.
Türkçesi, sadece İslam dünyasını anlatan, sadece İslam dünyasının çeşitli olaylar karşısında görüşlerini açıklayan özel bir TV kanalı. İslam’a özgü bir haber ağı.

İZLEME KOMİTESİ

Gabon’daki bu ilke kararından sonra, Türkiye dahil, İİT’ye üye yirmi sekiz ülke 23-24 Şubat 2013’te Cidde’de bir araya geliyor. Uydu kanalın kurulmasına karar veriliyor. Uydu kanalın kurulma sürecini takip etmek için on ülkeden oluşan ‘İzleme Komitesi’ seçiliyor. Afganistan, İran, Suudi Arabistan, Senegal, Gabon, Filistin, Katar, Mısır ve Moritanya ile birlikte onuncu ülke elbette Türkiye. Hiç kaçmaz.
İslam ülkeleri kendi dertlerini anlatabilmek için uydu kanal kuracak, o işleri takip için ‘İzleme Komitesi’ oluşacak ve orada Türkiye olmayacak... Mümkün mü? Asla değil.

GENEL SEKRETER BİZDEN

İzleme Komitesi daha sonra kendi içinden bir genel sekreter seçiyor.
Genel sekreter elbette Türkiye’den. İzleme Komitesi Genel Sekreterliği’ne halen RTÜK üyesi bulunan Hamit Ersoy seçiliyor.
Ersoy uzun süre İngiltere’de yaşamış, iyi İngilizce biliyor. Hatta, bir ara Tayyip Erdoğan’a İngilizce dersi vermiş bile olabilir. Yani, “Bizden, güvenilir bir arkadaşımız”.
Bu seçimle birlikte Hamit Ersoy yeni bir titre kavuşuyor: İslam Ülkeleri Uydu Kanalı İzleme Komitesi Genel Sekreteri.

YEDİ YAŞINDA

Uydu kanal faaliyete geçmiş değil. Kuruluş aşamasında.
Teknik yönü var, mali yönü var, yönetim yönü var. Bir de merkezin nerede olacağı, yayının nereden yapılacağı meselesi var. Merkez muhtemelen Cidde’de. Genel sekreter bizden, merkez neden bizde olmasın, diye AKP düşünüyor olabilir.
Bana kalırsa, İstanbul ya da Ankara’ya yakışır. İran, Suudi Arabistan, Afganistan filan geride, İslam dünyasını en iyi yansıtan ülkelerin başında artık Türkiye geliyor.
Baksanıza, dört-beş bin çocuk “Yedi yaşında namaza başladım” programı çerçevesinde Fatih Camisi’nde hep birlikte namaz kılıyor, namazı kıldıran yine yedi yaşında bir çocuk.
Seçmeli dersler için büyüklerimiz, ailelere “din dersinin seçilmesini” öneriyor. “Dindar ve muhafazakâr gençlik” yetiştirmek için canımızı dişimize takmışız, türban yakında her yerde serbest. Cami sayısı İran İslam Cumhuriyeti’ndeki cami sayısını geçmiş.
İslam Uydu Yayınları Merkezi için en uygun yer Türkiye.

Haberin Devamı

Anadolu Ajansı’nın IMF macerası

Haberin Devamı

TEKNİK terimlerle dolu bir açıklama. İster istemez teknik, çünkü açıklama IMF’ye ait. Bizim ekonomiyi değerlendiriyor:
“Para politikası net değil. İdeolojik bakış Merkez Bankası’nın elini kolunu bağlıyor. Kısa vadeli borçlara göre döviz rezervleri yetersiz. Mali disiplin gevşek. Devlet tasarrufları geriliyor. Rekabet gücü aşınıyor. Büyüme düşüyor, cari açık yine de artıyor”.
Her biri alarm niteliğinde. “Ekonomi tıkırında” diyenleri yerinden hoplatıyor. Üç sayfalık açıklamayla IMF Türkiye’nin ekonomik gidişinden kaygısını dile getiriyor. Bir de devamı var, devamını CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak anlatıyor:
“IMF’nin bu net kaygısına rağmen, Anadolu Ajansı bu haberi ‘IMF hükümetin politikalarından memnun’ diye servis ediyor. Bu durum hükümetin içine düştüğü sıkıntıları saklama gayretidir. Üç sayfalık IMF notunu bile kamuoyuna tarafsız şekilde aktaramayan bir ajans devletin değil, olsa olsa AKP’nin resmi haber ajansı olur”.
Öztrak Anadolu Ajansı’nı suçüstü yakalıyor. Ne gam, AA’nın bu kim bilir kaçıncı macerası.

Yazarın Tüm Yazıları