Paylaş
2013’te alkol ve sigara ruhsatı iki yüz lira. Ruhsat fiyatı şimdi iki yüz yirmi liraya çıkıyor. İçkiye ayrı, sigaraya ayrı ruhsat alınması halinde dört yüz kırk lira ödemek gerekiyor.
İl merkezleriyle büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçelerde sigara ve alkollü içki toptan satış belgesi iki bin iki yüz liraya, açıkta alkollü içki satış belgesi dokuz yüz liraya yükseliyor.
AYRI SATIŞ BELGESİ
İçki ve sigara zammı arkasındaki heyecan devam ediyor.
İçki ve sigara satışı yeni kurallara bağlanıyor. Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu bu ürünlerin satış yönetmeliğini değiştiriyor. İçki ve sigara için ayrı ayrı satış belgesi alma zorunluluğunu getiriyor. Eskiden tek ruhsatla ikisini satmak mümkündü. Artık değil. Satışı zorlaştırmaya dönük yollar.
İçki ve sigara ile AKP’nin başından beri sorunu var, sadece sağlığa zarar verir kaygısı değil, ideolojik sorunu var.
ÜÇ YILDA SEKİZ KEZ
Sorun ya da uğraş o kadar belli ki, AKP dönüp dolaşıp içki ve sigara yönetmeliğinde değişiklik yapıyor. Üç yılda sekiz kez.
Alt tarafı içki ve sigara, atla deve değil, üç yılda sekiz kez yönetmelikle oynamanın anlamı ne? Zammın yanı sıra, satışı zorlaştıran yeni kurallar. Ne de olsa “içki günah”.
Bu uygulamalar için CHP milletvekili Umut Oran Tarım Bakanı Mehdi Eker’e soru önergesi veriyor. Eker’den henüz yanıt yok.
Umut Oran ayrıca son on yılda ruhsat için kaç kişinin başvurduğunu, kaçının kabul, kaçının reddedildiğini soruyor. Ruhsat almak eskisi gibi kolay değil. İçki ve sigarayı, eskisi gibi her yerde bulmak kolay değil. Gece saat 22’den sonra satış yasağı eklendiğinde, ruhsat için okula, camiye, dershaneye uzaklık eklendiğinde, zammın amacı iyice sırıtıyor. Bütçeye gelir sağlamanın ötesine geçiyor. Ne olduğu ortada.
Yüzde beş ilk günde eridi
ASGARİ ücrete ilk altı ay için yüzde beş zam yapılıyor.
Yüzde beşin dumanı tüterken, bazı ürünlerde zam, bazı ürünlerde özel tüketim vergisi artışları, bazı hizmetlerde vergi ve harçlar yüzde üç ile yüzde on yedi arasında artıyor.
Dolardaki artışı da dikkate alırsak, önümüzdeki günlerde başka ürünlerde zam kaçınılmaz. Zincirleme
etki. Özellikle gıda ürünlerinde ve giyimde zam uzak değil.
Her zam sonrasında, “Biz memuru, işçiyi, esnafı enflasyona ezdirmeyiz” nakaratı. Buz gibi ezdiriyorsun, işte ortada, asgari ücret yüzde beş artarken, zam oranları yüzde onu geçiyor. Yeni yılın ilk gününde, armağan olarak.
Hukuk fakültesi gören haber versin
YÜZ yetmiş beş üniversite var. Bazılarının, ne yazık ki, adı üniversite, dostlar alışverişte görsün.
Benim derdim o değil, benim derdim hukuk fakülteleri. Yüz yetmiş beş üniversitede yetmiş beş hukuk fakültesi var. Bu hukuk fakültelerinde 354 profesör, 164 doçent, 537 yardımcı doçent var. (Bu rakamları Taha Akyol’un 13 Ağustos 2013 tarihli yazısından aktarıyorum).
Türkiye aylardır, hatta son üç-beş yıldır hukuk, yargı, savunma sorunlarıyla haşır neşir. En çok tartışılan konuların başında hukuk geliyor. Dünyada olmadığı ölçüde. Hukukun çiğnenmesi, hukukla bu kadar oynanması, yasaların kendisi, iktidar-yargı kapışması, hukuk kurumlarının birbiriyle kavgası her gün tartışma konusu, her gün.
Hukukun tartışılmadığı gün yok, buna rağmen, yetmiş beş hukuk fakültesinden çıt yok. Tek tek hukuk hocaları zaman zaman TV’lerde, zaman zaman bazı gazetelerde, ama hukuk fakültelerini kurum olarak ara ki bulasın. Sanki bu ülkede yoklar gibi.
Yazıklar olsun.
Paylaş