Henüz adına para bastırmadı

BİR tek kılıç kuşanmıyor dün, Osmanlı padişahlarının cülusunu, tahta çıkışını andıran törende.

Haberin Devamı

Fatih Sultan Mehmet’le başlayan, son padişah Vahdettin’e kadar devam eden tahta çıkış törenlerinde teşrifat müthiş. Dün de öyle, Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı’na aday oluyor. Böyle bir adaylık törenini Türkiye 1923’ten beri ilk kez görüyor.
Osmanlı’da padişahın tahta çıkışı ülkenin dört bir yanına gönderilen fermanlarla duyuruluyor. Erdoğan’ın adaylığını dün 17 TV kanalı canlı yayınlıyor, ferman niyetine.
Padişahlar cülusta Has Oda önündeki demir kapıdan çıkıyor, taht odasına geçiyor, iki rekat namaz kılıyor. Erdoğan dün namaz kılmıyor ama, adaylık konuşmasına dua ederek başlıyor, dua ile bitiriyor.

CÜLUS BAHŞİŞİ

Padişahlar her tahta çıkışta cülus bahşişi dağıtıyor. Erdoğan daha aday olmadan önce, kapsamı önceki gün daraltılmış olsa bile, vergi affı getiriyor. Devlete ve partisine ait belediyelere binlerce ek kadro alıyor.
Hapishaneler boşalıyor, avukatlığını ilan ettiği siyasi davalarda haksız yere mahkûm edilenler tahliye ediliyor. Çözüm süreci ile bağlantılı olarak, Kürtlere yeni sözler veriliyor.

Haberin Devamı

TEK ADAM REJİMİ

Dün konuşmasında tekrarlıyor, “Hiç ayrımcılık yapmadım, seçilirsem herkesin cumhurbaşkanı olacağım”. Ne var ki, daha adaylık töreninde kendisine muhalefet eden TV ve gazeteleri dışlıyor, onları davet etmiyor. Verdiği mesajlarda “farklı bir cumhurbaşkanı olacağını” söylüyor. Doğru, dünkü konuşmasının bir bölümünde iç ve dış politika, Kürt sorunu ve ekonomiye uzanan geniş çerçevede sanki hükümet programını okuyor. Adaylık konuşması hükümet programı gibi. Seçilirse, Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlık birlikte, tek adam rejiminin habercisi. Parti üyelerine seçime kadar “birlikte olacağız” derken, Başbakanlık’tan istifa etmeyeceğini söylemiş oluyor. Eşitsiz yarış başlıyor.

SEFERBERLİK

Haberin Devamı

Eşitsizlik geniş kapsamlı:
1- Ekmeleddin İhsanoğlu ile Selahattin Demirtaş’a TV’lerde böyle özel programlar uygulanmıyor.
2- Tören sonrasında devam eden programlar ve yorumcular büyük çoğunlukla taraflı. Cımbızla ara ki, eleştiri bulasın.
3 -Kılıçdaoğlu’nun gurup konuşması dün yarıda kesiliyor, ekranlara AKP’nin Meclis Başkanı Cemil Çiçek’e sunduğu adaylık başvurusu geliyor.
Erdoğan için seferberlik başlıyor. Daha adaylık, padişah usulü, henüz kendi adına para bastırmak yok. Ama bu seçim, hiçbir zaman çantada keklik değil.

Eski dostlar


YOLSUZLUK iddiası yakasını bırakmıyor Tayland Başbakanı Shinawatra’nın. Gözaltına alınıyor, kaçıyor, siyaset defterini kapatmak zorunda kalıyor. “Eski dostumuz.”
Yine aynı iddia, yolsuzluk. İtalya Başbakanı Berlusconi aynı iddia ile yargılanıyor, siyaset dışında kalıyor. “Eski dostumuz.” Aynı iddia, yolsuzluk, Alman Cumhurbaşkanı Wulff’un da başını yiyor. İstifa ediyor, siyasetten çekiliyor. O kadar yakınımız değil, olsun, “eski dostumuz” sayılır. Ve dün eski Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy gözaltında. “Nüfuzunu kötüye kullanmak” iddiasıyla. Bizim AB üyeliğimize karşı çıkmış olmasına rağmen, “eski dostlar” cemiyetinde. Bu ülkelerde yolsuzluk iddiaları karşısında “paralel devlet, hükümete darbe” diye yer gök inleten yok. İddia karşısında, cumhurbaşkanı ya da başbakan dinlemeden, yargı harekete geçiyor. Görevleri sona eriyor, yargıda hesap veriyorlar.

Yazarın Tüm Yazıları