Haraç mezat satışta zirve

BİRİ, trenleri işletiyor.

Öteki, okullardan sorumlu.

Beriki, bol bol konut yapıyor.

Diğeri, özelleştirmelerin tek hakimi.

Şimdi hepsine yetki veriliyor. İmar planı yapma yetkisi. Ya da bazısında var olan bu yetki, şimdi biraz daha genişletiliyor ya da yeni olanaklar tanınıyor.

Komik mi, inanmak mı güç, birileri bizimle dalga mı geçiyor, hangisi gibi sorular artık geçersiz. Çünkü, ilgili yasa geçen hafta Meclisten geçiyor.

Şu anda Abdullah Gül’ün önünde onay bekliyor. Önüne arkasına bakmadan, Gül nasıl olsa, onaylayacak.

TCDD’DEN TOKİ’YE

Trenleri işleten TCDD’ye, okullardan ve eğitimden sorumlu Milli Eğitim Bakanlığına, konut yapmakla görevli TOKİ’ye imar planı yapmak yetkisi veriliyor. Ya da plan yapmanın önü açılıyor.

Özelleştirme İdaresi imar planı yapma yetkisine zaten sahip, şimdi o yetki genişletiliyor.

Kıyısından, köşesinden de olsa, kendi alanlarıyla sınırlı da olsa, dolaylı da olsa, bu kurumlar ile imar planları arasında sıkı bağ kuruluyor.

Oysa, imar planı yetkisi belediyelere, büyük şehir belediyelerine ve belli kamu projeleriyle bağlantılı olarak, sınırlı biçimde Bayındırlık Bakanlığına ait. Şimdi bu yetki genişletiliyor.

İŞTE YAĞMA BUDUR

Geçen hafta Meclis genel kurulunda kabul edilen bu yasa, kent yağmasının son perdesini sahneye koyuyor. Pratiği şöyle.

Diyelim ki, TCDD’nin elinde arsa var. Bu arsayı satışa çıkartıyor.

TCDD aynı anda o arsayla ilgili imar planı yapma yetkisine sahip. O arsa imara kapalı ise, TCDD açabiliyor. Böylece, TCDD’nin arsası değerleniyor, arsayı daha pahalıya satabiliyor.

Arsadan elde ettiği gelir de, TCDD bütçesine kaydediliyor. Zaten, bütün bunlar onun için.

Ama, imara açılan her arsa, hele de büyük kentlerde ise, kentlerdeki yapılaşmayı biraz daha denetimsiz, biraz daha içinden çıkılmaz hale getirmekte birebir.

Diyelim ki, Milli Eğitim Bakanlığının elinde bir arsa var. Bu arsayı satışa çıkartıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı imar planı bulunmayan arsayı, TOKİ üzerinden planlı hale getiriyor ve arsa daha yüksek fiyata satılabiliyor.

İşte, yeni mantık. Yağmanın son fotoğrafı.

SİT VE İSTANBUL

Ya koruma altındaki alanlar? SİT alanları?

Onlar Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma yasasının getirdiği kısıtlamalar altında. Oralara imar planı yapmak zor. Hayır, artık değil.

Özelleştirme İdaresi SİT alanlarında imar planları yaparken, bundan böyle bu kısıtlamaların dışında.

Yeni kurallar Anayasanın çeşitli maddelerine aykırı. CHP Trabzon milletvekili Akif Hamzaçebi Meclis genel kurulunda boğazı kuruyuncaya kadar AKP’yi uyarıyor, ama nafile.

Hamzaçebi, özellikle İstanbul’a dikkat çekiyor. Çünkü, en değerli arsalar İstanbul’da. Trafiği, suyu ve her şeyi ile zaten felç olmuş İstanbul, imara açılacak yeni alanlarla şimdi iyice kilitlenecek.

Yeni yasanın özü şu.

AKP elde avuçta ne varsa, hangi kurumun, nesi varsa, satıyor. Satışı cazip kılmak için, yok imar planı, yok SİT alanı filan dinlemiyor.

Nah dinlemiyor! Bu kadar haraç, mezat satışın Anayasa Mahkemesinden dönmemesi mümkün değil.
Yazarın Tüm Yazıları