Günay, Mehmet Akif okuyor

SON moda Mehmet Akif. Telefondaki uzun sohbette Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay bu modaya Akif’ten bir dizeyle katılıyor:

"Zulmü alkışlayamam zalimi asla sevemem / Gelenin hakkı için geçmişe kalkıp sövemem".

Günay dün beni arıyor. Ne de olsa, eski dost. AKP’ye açılan kapatma davasına dönük tepkilerini ölçüsüz buluyorum.

Bunu yazıyorum. Halk arasında, onun aleyhinde ciddi tepki var. Bunları da ölçüsüz buluyorum. Telefonda bunu hatırlatınca:

"Askeri darbeler dahil, örtülü, örtüsüz demokrasi dışı müdahalelere hep karşı çıktım. AKP milletvekiliyim diye, AKP’ye karşı açılan demokrasi dışı davaya susacak mıyım?"

Tamam, susma, ama en eski AKP’liden daha sıkı bu tepki neden?

HEP DEMOKRAT

Günay:

"20’li yaşlarımdan beri, bilirsin sen, (Günay’la üniversite yıllarından tanışıyoruz, 68 kuşağı), demokrasi dışı hiçbir rejime inanmadım ben. AKP’ye yapılan haksızlık karşısında kem küm edemem, susup oturamam".

Demokrasiyi hukuk denetliyor. Bu dava hukuk denetimi değil mi? Günay:

"Doğru, ama AKP hukuka aykırı değil. Hukuka aykırı olması için, odak olması gerek. İddianamede geçen olaylarla ilgili daha önceden soruşturma açılmamış. Onun için iddianame hukuka uygun değil."

Dava açan Başsavcı bunu bilmiyor mu? Günay:

"Bazı yargıçlar düşünce özgürlüğünü ne yazık ki, özümsememiş".

SIZMA SORUNU

Günay’ın, "bazıları önemli yerlere sızmışlar" sözü çok tepki çekiyor. Kim, nereye sızmış? Casuslar, ajanlar mı var? Günay geri adım atmıyor:

"Hepimiz çevremizden etkileniyoruz. Bazı çevrelerin telkinleri Başsavcılığa kadar uzananabilir".

Söylediğini tekrar ediyor. "Bazı çevreler" ise, "Türkiye’nin iyiye gitmesini istemeyenler". Türkiye’nin iyiliği neden istenmesin, o ayrı tartışma konusu.

AMASYA TAMİMİ

Kurtuluş Savaşı’na giden yolun başlangıcı Mustafa Kemal’in Amasya Tamimi. Günay bir anda konuyu oraya getiriyor, farklı bir haberle:

"Amasya Tamiminin imzalandığı binayı görünce Sayın Tayyip Erdoğan, ’Bu bizim tarihimize yakışmıyor, derhal bu bina onarılsın’, diye talimat verdi, şimdi onarılıyor, Mustafa Kemal’in Samsun’a çıktığı Bandırma Vapuru da. Bu ayrıntıyı düşünen Tayyip Erdoğan mı, Atatürk’e karşı?"

Günay son olarak ilginç bir benzetme yapıyor:

"Cumhurbaşkanı yurtdışında iken, hakkında dava açmak çok ayıp. Bu, İsmet Paşa Başbakan olarak Amerika’da iken, bütçede düşürülmesine benziyor".

Günay’ın sözlerinde dikkatimi en çok çeken, Erdoğan’ı Atatürk’e karşı savunması. Şimdi laik ve Cumhuriyetçi olma zamanı.

Tarikatın Youtube oyunu

SON taktik. Özellikle bazı tarikatlar eliyle.

Önemli koltukta oturan bir yetkili, tarikata ve siyasal bağlantılarına zarar veriyorsa, kısaca Cumhuriyet’i koruyorsa, başına gelmeyen kalmıyor.

O yetkilinin özel yaşamı ve sözleri, aynı tarikat eliyle, teknik olarak çarpıtılıyor ve Youtube’da yayınlanıyor.

Adi örnekleri var. Kara harekatı günlerinde bazı generalleri hedef alan, söylenmeyen sözleri söylenmiş gibi yayınlamak usulüyle.

Aynı tarikat şimdi benzer çarpıtmaya hazırlanıyor. Yargıtay Başsavcısı, bazı Yargıtay üyeleri ve bazı Anayasa Mahkemesi üyeleri için. AKP mücahidi olarak, yargıçları karalama kampanyası. Adi bir oyun.

Anıtlarda Öktem’i anma

18 Mart zaferinin kutlandığı Çanakkale’nin pek çok yerinde muhteşem anıtlar yükseliyor. Tarihi anlatan, insanları ağlatan anıtlar.

O anıtlar geçenlerde bir trafik kazasında yitirdiğimiz heykeltıraş Tankut Öktem’in eserleri. Çanakkale’de Tankut Öktem de anılıyor.

Öktem’i yitirdiğimiz kazada yol düzenlemesinin önemli payı var. O yollar Karayolları’ndan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne devrediliyor. Büyükşehir kavşaklara, kazıklar çakıyor. Öktem’in can verdiği kazada, kamyon şoförünün hatasına, bu kazıkların saçmalığı ekleniyor.

Sözüm ona, trafik düzeni için çakılan kazıklar ölümlere yol açıyor. Buna rağmen, her yere hálá kazık çakılıyor. Yeni kazalara davetiye gibi.
Yazarın Tüm Yazıları