Gelecek hafta İstanbul’a saldırı var

BULDOZERLER çakıyor. Kepçeler indiriyor. Ekskavatörler parçalıyor. İş makinaları İstanbul’da tarihin üzerinden geçiyor. Marmaray uygar bir proje. Bugünü kastetmiyorum, geride kalan yıllara dönük olarak, geç bile kalan bir proje. Dünyada her uygar kentte yer alan bir kolaylık, bir toplu taşıma aracı. Hele de, İstanbul gibi bir megapolde kaçınılmaz.

Her uygar kente dört bir koldan saran metrolar yapılırken , dünyada bir konuya özen gösteriliyor.

Tarihe, kültürel mirasa.

İLK İSTANBUL


İstanbul’daki tarihi, kültürel mirası anlatmaya gerek yok. Kütüphaneler dolar.

Marmaray kazısı sırasında, Yenikapı-Yedikule
hattında kiliseler , gemiler, bir liman ve bir nehir bulunuyor: Bosfor nehri.

Liman , muhtemelen milattan sonra 657 deki deprem ve tusunami sonrasında batıyor. İstanbul’un o yakası ile birlikte.

Nehrin yanında neolitik çağdan kalan yerleşim yerleri bulunuyor. İlk İstanbul.

8 BİN YIL ÖNCE

Bu, İstanbul üzerine şimdiye kadar bildiğimiz bütün tarihi değiştiren yeni bir bilgi.

İstanbul’un şimdiye kadar 2600 yüzyıllık tarihi bilinirken, bu son kazı ile, İstanbul tarihi 8000 yıl geriye gidiyor.

Arkeologlar, tarihçiler, coğrafyacılar, jeologlar ve farklı sosyal bilimciler için yeni bir hazine. Turizm için , akılda hiç olmayan muhteşem bir resmi geçit, verimli bir kaynak.

Çok başka bir açıdan Yunanistan’ın İstanbul iddiasını kökünden çürüten bir bulgu. Bilinen tarihin tersini çeviren bir miras.

BURADA İNSAFSIZCA

Eski limanda , Bosfor nehrinde İstanbul’un ilk kurulduğu yeni öğrenilen yerinde, büyük olasılıkla gelecek hafta insafsızca bir saldırı var.

Gelecek hafta İstanbul tarihine , kültürüne hücum var.

Gelecek hafta iş makinaları 8000 yıllık tarihin üzerinden geçmeye hazırlanıyor.

Kültürü talan etme, mirası yok etme emri. Marmaray için.


Gelecek hafta bize saldırı var. İş makinaları, dozerlerle insanlığa hücum emri.

MARMARAY OLSUN

Sakın bir yanlışlık olmasın. Marmaray şart ve şart ve şart.

Ama, tarihi ve kültürel mirası koruyarak. İnsanlığımızı çiğneyerek değil. Dünyanın her yerinde olduğu gibi, o zenginliğe sahip çıkarak.

Resmi ve gayri resmi pek çok kurul ve örgüt resmen ve sivil anlamda itiraz ediyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş
inadından vazgeçmiyor:

"Biz tarihe önem veriyoruz, ama halk metro istiyor".

Herkes metro istiyor, ama tarihe önem vererek. Siz söylüyorsunuz ama tarihe önem vermiyorsunuz.

Gelecek hafta İstanbul’da tatil, bayram, v.s. filanla karışık , tarihin katli başlıyor. Yönetim arkeologlara kazıyı bitirmeleri için baskı yapıyor. Kazı bitecek, katliam başlayacak.

BAKAN AKP BEKÇİSİ

Az kalsın unutuyorum, bu ülkede bir de kültür bakanı var. Adı neydi, neydi? Nereden gelmişti?

Tamam, Ertuğrul Günay.
CHP den AKP ye büyük transfer. İstanbul’da tarihin ırzına geçilirken kültürden sorumlu bakan Ertuğrul Günay nerde?

Sevgili Başbakanı’nın peşinde. AKP ilke ve inkılaplarının yılmaz bekçisi olarak, böyle kritik durumlarda toz .

Yakında gazetecilerle güreşecek

TAYYİP Erdoğan yine döktürüyor. Deniz Feneri karesinde kendisinin fotoğrafını çekmek isteyen arkadaşımıza:

"Edepsizlik, terbiyesizlik etme."


Tam ona yakışan üslup. Başbakan dediğin, ağzı bozuk olacak, ayakkabının arkasına basacak, kasketi yandan kaş üstüne indirecek, ceket omuzda , yaka bağır açık , bol paça giyecek, elinde falçata, "var mı lan bana yan bakan" diye nara atacak.

Bir zamanlar Başbakan korumaları ve Başbakanı izleyen gazeteciler biliyorum. Gazetecilerle güreşen korumalar. Korumalarla abuk sabuk şakalara giren gazeteciler. Hiçbiri bugün ortada yok.

Bugün durum farklı. Bugün Tayyip Erdoğan medya ile ilişkilerinde çığır açmaya hazırlanıyor.

Şimdi ağır sözler söylediği gazetecilerle yakında güreş tutacak. Korumalar yerine.
Yazarın Tüm Yazıları