İspanyollar ayaklanıyor. "Sussex bizim karasularımızda, kimse bizim iznimiz olmadan o gemiyi çıkartamaz, hele İngiltere’ye hiç veremez." Çünkü, gemide bir hazine yatıyor. Ayrıca gemi, müze değerinde.
Cebelitarık’ta
denizin dibinde, 900 metrede yatıyor.
Birkaç bin yıldır Akdeniz’de akla gelen her deniz savaşında batan kadırgalar, çektirmeler ve zırhlılarla birlikte, 900 metre derinlikte yatıyor.
Binlerce gemi enkazı arasında.
Yine de, yaklaşık 300 yıl önce batan İngiliz
Sussex gemisinin yeri ayrı. Hem 1694’teki görevi, hem taşıdığı yük, hem de 300 yıl sonra ülkeler arasında yarattığı gerginlik nedeniyle. İngiltere ile İspanya arasında yeni bir
Trafalgar Deniz Savaşı gibi. 1805’te İngiliz
Amiral Nelson’a
yenilen
Fransa-İspanya donanması, şimdi sanki bunun rövanşını almak peşinde.
*
Birkaç ay önce gürültü çok ilgisiz bir nedenle kopuyor. Gürültüyü kopartan İngiliz basını.
Amerika’da denizaltı araştırmaları yapan bir şirket var. Bu Amerikan firması,
Odyssey, tarihçiler ve arkeologlarla çalışıyor. Batık gemileri çıkartıyor.
Dünyadaki denizlerin dibinde yaklaşık üç milyon gemi enkazı var. Firma, bunlar arasında kayda değer olanları, tarihçi ve arkeologların yardımıyla seçiyor. Batık gemilerin değerini belirliyor, sonra da o gemilerin ait olduğu ülkelerle anlaşıyor. Belli bir para karşılığında, çıkardığı gemileri onlara teslim ediyor.
Geçenlerde İngiliz basınında kıyamet bu anlaşma sırasında kopuyor.
Akdeniz’in dibinde uzun yıllardır aranan bir gemi var, Sussex. Tarihçilere göre,
tarihin akışını değiştirebilecek gemi. 1694’te İngiltere Kralı
III. Wilhelm, Sussex’e, bugünkü değeri dört milyon Euro’yu bulan, o zamana göre bir hazine, para yüklüyor. Parayı, İspanya Kralı’na gönderiyor. İngiltere ile İspanya beş yıldır savaşıyor. Kimse diğerine karşı, üstünlük sağlayamıyor.
III. Wilhelm, İspanya Kralı’na para göndererek, onun kendi tarafından Fransa’ya karşı yeni bir cephe açmasını öneriyor.
Güneşin Oğlu XIV. Louis’yi
iki cephede birden savaşmak zorunda bırakarak, Fransa’yı işgal etmeyi planlıyor.
Plan müthiş. Onun için, Sussex denize tek başına açılmıyor. Ona, tam 200 gemi eşlik ediyor. Para İspanya’ya ulaşacak, yeni bir cephe ve Fransa artık İngiliz egemenliğinde. III. Wilhelm için hayati bir karar.
Ne var ki, hiç akla hayale gelmeyen bir durum.
Hava durumu. Gemiler Cebelitarık Boğazı’na geldiğinde, ufukta artık İspanya kıyıları, müthiş bir fırtına patlıyor. Gemilerden pek çoğu fırtınada batıyor. Batan gemiler arasında Sussex de var.
Para yerine ulaşmıyor, plan suya düşüyor. Fırtına, tarihin akışını değiştiriyor. Eğer o para yerine ulaşmış olsa, bazı tarihçilere göre, belki de Avrupa coğrafyası, çok farklı bir görüntüye uzanacak.
*
Odyssey firması, Cebelitarık’ta Sussex’i buluyor. Sonar ışınları, enkaz görüntüleri, görüntülerin incelenmesi sonucu, tarihçiler ve arkeologlar aynı yargıda buluşuyor:
"Bu kesinlikle Sussex."
Amerikan firması, İngiliz hükümeti ile bağlantıya geçiyor. Enkazın gerçekten Sussex’e ait olup olmadığını, bir de İngiliz hükümeti denetliyor. Onların da, resmi görüşü aynı.
İngiliz hükümeti ile firma anlaşıyor. Belli bir para karşılığında, geminin çıkartılacağı sırada, 300 yıl sonra, günümüzde bu kez başka bir fırtına kopuyor.
İspanyollar ayaklanıyor.
"Sussex bizim karasularımızda, kimse bizim iznimiz olmadan o gemiyi çıkartamaz, hele İngiltere’ye hiç veremez."
Çünkü, gemide bir hazine yatıyor. Ayrıca gemi, müze değerinde.
Tepki sadece İspanya hükümetinden değil, aynı zamanda İspanyol sivil toplum örgütlerinden. Batık çalışmalarını engellemek üzere, sivil toplum örgütlerinin kiraladığı yüzlerce gemi, batık alanını kordon altına alıyor. Firmayı o sulara sokmuyor.
İngiliz manşetleri de, durmuyor.
"200 yıl sonra yeniden Trafalgar Savaşı mı?"
Tarihi değiştirmek için yola çıkan Sussex fırtına kurbanı. 300 yıl sonra ise, kendisi fırtına kopartıyor.