Paylaş
“Ergenekon ve Balyoz gibi, Fenerbahçe üzerinde de, şike iddiası üzerinden oyunlar oynanıyor. Aziz Yıldırım bu süreçte dik durdu, biz Aziz Yıldırım’ı destekliyoruz”.
Kongre daha başlamamış, bir grup sohbet ediyor:
“Madem ki Cumhuriyetçiyiz, elbette Aziz Yıldırım’dan yanayız”.
Fenerbahçe olağanüstü kongresi bu atmosferde başlıyor ve öyle bitiyor. Aziz Yıldırım ile Mehmet Ali Aydınlar Fenerbahçe Başkanlığı için karşı karşıya geliyor. Hayır, karşı karşıya gelen iki zıt siyaset, iki zıt görüş. Aziz Yıldırım’ın kazandığı açıklandığında, salonun “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye inlemesi bunun kanıtı.
DURUP DURURKEN MAHKEME
Olağan kongreye bir buçuk yıl varken, neden olağanüstü kongre? Fenerbahçe oyunlarını anlamak için oradan başlamak gerek.
Aziz Yıldırım yönetimi tarafından kulüpten ihraç edilen bir üye şu gerekçeyle mahkemeye başvuruyor: “Başkan Yıldırım ve iki yönetici şike yapmıştır, kötü şöhret sahibi olarak kulübü yönetemezler, duruma kongre karar vermelidir”.
Mahkeme bu iddiayı onaylıyor ve zorunlu olarak olağanüstü kongreye gidiliyor.
DURUMU TARTMA
Özel ya da kamu, kulüp ya da sivil toplum örgütü, iktidarın her kurumu kendi emrine bağlamak tutkusu Fenerbahçe’ye de çarpıyor.
Aziz Yıldırım’ın hukuki durumu AKP için fırsat. Şike davası nedeniyle, Yıldırım’la ilgili karar halen Yargıtay’da. Eğer, Yargıtay cezayı onaylarsa, Yıldırım’ın başkanlığı otomatik olarak düşüyor. Kongrede hava şu:
“Aydınlar’ın adaylığı Yargıtay kararına hazırlık olmak üzere, durumu görme, gücünü tartma kongresi”.
Kongre tarafını belli ediyor, Aziz Yıldırım büyük fark atıyor.
YENİ ADAYLAR
Kongre sırasında bazı delegeler Aydınlar’a geliyor, salonu göstererek, “Adaysınız, ama şu havaya bakın, saflığınıza hayranım” demekten kendini alamıyor.
AKP’nin Fenerbahçe manevrası şimdilik tutmuyor. İktidarın Fenerbahçe umudu artık Yargıtay. Oradan Yıldırım aleyhine karar çıkarsa, yeni adaylar var, örneğin:
Bir banka, TV ve lokanta zinciri sahibi neden olmasın?
Ergenekon bitti Gezi başladı
EYLÜL ortasında havalar soğuk gittiğinde, suçlu belli, Gezi. Trafik felç olmuş, suçlu belli, Gezi. Boğaz’da bir gemi karaya vuruyor, kim yapmış olabilir, elbette Gezi. Suriyeli muhalifler bir araya gelemiyor, çünkü Gezi.
Bu müthiş analizler geride kalıyor, yandaş bir gazete, sözüm ona, yeni kadrosu ve anlayışıyla akıllara durgunluk veren manşetiyle tur bindiriyor: “Marmaray’a Gezi Sabotajı”.
Yandaş medya bir zamanlar hayatın her alanındaki aksaklık ve bozuklukları Ergenekon’a yüklüyor. Ergenekon’da cezalar yağınca, iş bitiyor, sıra Gezi’ye geliyor.
Marmaray açıldığından beri her gün ya elektrikler kesiliyor ya durak atlanıyor ya bir başka arıza. Her sefer yürekler ağızda. Çok normal, bu işlerin uzmanı Prof. Semih Tezcan iki yıldan bu yana uyarıyor, “Asrın felaketi ile karşılaşabiliriz” diye.
Marmaray seçimlerde AKP’nin kozlarından biri. Aman buna sahip çıkmak gerek. Bir terslik mi var, elbette Gezi. Bunun muhteşem örneği “Marmaray’a Gezi Sabotajı”. Pes demek bile yetmez.
Leopar cinayetine soruşturma
DİYARBAKIR cinayetinde Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü leoparın öldürüldüğü videoyu izliyor. Öldürülen leoparın başında konuşanlar leoparın dışarı çıkan dilini göstererek:
“Köpeklerden kaçarken çok yorulmuş” diyor. Bu da, leoparın çoban köpekleri tarafından kovalandığını gösteriyor. Leopar muhtemelen kayalıklarda sıkışıyor ve kaçmaya çalışıyor. O sırada çoban tarafından vuruluyor.
Leopar saldırdı, saldırmadı, lafları bir yana, türü çok az kalan, belki üç-beş tane, leoparın öldürülmesi üzerine devreye Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü giriyor. Ve soruşturma başlatıyor.
Çevreciler yine de tedirgin. Soruşturmanın yerel ve siyasal baskılarla geri bırakılması söz konusu. Şimdiden başlamış bile. Leoparın bizde nesli zaten tükenmek üzere, bir de bilinçli, bilinçsiz öldürmeler, üzerine mutlaka gitmek gerek.
Paylaş