Eski söylemin şimdi tek karesi geçerli

İSLAMA ilişkin tartışmalar Batı medyasında iki buçuk kat artıyor. Ancak, bu artış olumsuz yönde.

Haberin Devamı

İki yıl önce, İslamla diyalog ve hoşgörü söylemi yüzde 45 iken, şimdi bu oran yüzde 30’lara geriliyor. İslama ilişkin haber ve yorumlardaki artış, İslama eleştiri niteliğinde.

İlk zamanlarda 11 Eylül New York saldırısının etkisi denilirken, şimdi çok farklı bir faktör var: Türkiye, AB bağlamında Türkiye.

Hem tek başına, hem AB bağlamında Türkiye Batıda inanılmaz olumsuz bir tablo sergiliyor. Bu olumsuzluk, Türkiye’nin İslami kimliği ile bir arada değerlendiriliyor.

AB’nin ve Alman Başbakanı Merkel’in Türkiye’ye karşı atağı bu olumsuzluğun ürünü.

ALMAN MECLİSİ

Merkel
’in Türkiye’ye karşı tavrının iki kaynağı var.

İlki, Alman kamu oyu anketleri. Halkın yüzde 50’si Türkiye’yi AB’de görmek istemiyor. Fransa ve Hollanda gibi.

İkincisi, bir araştırmanın sonuçları. Türkiye Araştırmalar Merkezi (TAM) Alman Meclisi tutanakları üzerinde bir araştırma yapıyor.

2000/2001 tutanaklarına göre, İslam, Alman Meclisi’nde 275 kez gündeme gelirken, dört yıl sonra bu rakam 401’e yükseliyor. İslam daha fazla tartışılıyor. Ama, can sıkıcı bir biçimde. Tartışmalarda:

İslam demokrasiden uzaktır, oranı yüzde 1.5’tan yüzde 5.5’a,

İslamı şiddet ve terörle birlikte ele alan ifadeler, oran yüzde 9.4’ten yüzde 24.4’e yükseliyor.

Bunlar Türkiye ile ilgili değil. İslam’la ilgili. Ama, sonucu Türkiye’ye uzanıyor.

TEK İSLAM ÜLKESİ MAZİDE

Türkiye ile ilgili söylem ise, artık çok farklı.

AKP iktidarıyla birlikte, Amerika ve AB, Türkiye laik ve demokratik tek İslam ülkesidir, diye davul çalıyor. Bu söylemin şimdi tek karesi geçerli, Türkiye ve İslam bağlantısı.

İslam tartışmaları ve Türkiye şimdi birlikte ele alınıyor. AB’nin ve Merkel’in başlattığı karşı atak, kaynağını bu bağlantıdan alıyor.

El-hak Türkiye de, AB’ye bu yönde bol bol malzeme veriyor.

AB’nin sekiz başlığı ertelemesi, Almanya-Fransa’nın Türkiye’ye karşı birleşmesinin Kıbrıs’la filan ilgisi yok. Kıbrıs, bahane.

Türkiye kıblesini arıyor

Haberin Devamı

ŞU anda en önemli sorunumuz, kıble. Trende kıble, otobüste kıble, vapurda kıble, tramvayda kıble, uçakta kıble, havada, karada, denizde kıble.

Aklı evvel birileri çıkıyor, taşıdıkları sıfatlara bakmadan, kıble arayışına giriyor. Devletin bürokratları da, onlara resmi yazılarla karşılık veriyor.

Kamusal alanlarda, kıbleyi oklarla göstermek, sıradan hale geliyor. Bazı okullar dahil, kamu kurumlarında mescitlerin açılması olağan karşılanıyor. Türban adım adım kamusal alana taşınıyor. Bunlar, topluma bir bir kabul ettiriliyor. Bir bölümü, insanlar inançlarını yerine getirmeyecek mi, sıkıştırması altında. Bir bölümü de, demokrasi etiketi altında, hoşgörülü bakışla.

Oysa, bir bütün olarak bakıldığında, rejim siyasal İslam’a doğru kayıyor. Daha önce kimsenin aklına gelmeyen İslami konular bugün gündemde.

AKP iktidarı olmasaydı, acaba türban, imam hatip okulları, kıble ve benzeri konular toplumu bu kadar işgal eder miydi? Bu konuların sık sık gündeme gelmesi, AKP iktidarının ektiği tohumlar değil mi?

Demokrasi aldatmacasıyla, AKP’ye yelken açanlara, iyi yolculuklar, dilemeye dilim varmıyor.

Yazarın Tüm Yazıları